RÖPORTAJ: AZİZ KARATAŞ

Her hafta olduğu gibi bu hafta da Aziz Karataş ile Bir Çay Söyleşisi adlı köşemizde çok değerli bir konuk aldık. Usta gazeteci Ercan Arslan bugün bizim şeref konuğumuzdu. Gazetecilik kimliğini 25 yıldır liyakatla taşıyan Arslan, baba mesleği olan gazeteciliği 10 yaşından beri sürdürmekte yani işin mutfağında en iyi yetişenlerdendir. Bu bayrağı babasından devr aldığını ve hayatındaki en büyük idolünün yine usta gazeteci merhum babasının olduğunu söyleyen Arslan ile şimdi gazetecilik ve dijitalleşen medya dünyası üzerine koyu bir sohbete koyuluyoruz.

Kariyerinizde bugüne kadar nasıl çalışmalar yaptınız, nasıl eğitimler aldınız?

Zaman zaman seminerlere katılıyoruz. Baba mesleği olduğu için bu işi çekirdekte öğrendik. İlk zamanlar yerel konularda belli seminerlere ihtiyaç duyulmazken, son yıllarda yeniliğe açılmanız gerektiğinden sürekli güncellemeler yapmak durumunda kalıyorsunuz. Bağlı bulunduğum Küresel Gazeteciler Konseyi’nin düzenlediği eğitim seminerlerine katılıyorum. 

Gazetecilik hayatınız nasıl başladı ve sonrasında nasıl gelişti?

Merhum babam, Batman’da gazetecilik mesleğini yerelde ilk başlatanlardan. Babam ve amcalarım birlikte bu işi uzun süre yürüttü. Amcalarım hala sürdürmekte. Merhum babam trafik kazasında hayatını kaybedince, bayrağı devraldım. 10 Yaşında başladığım matbaa, gazete ve mizanpaj işi bugüne uzandı. 1996 Yılında babam merhum Enver Arslan’ın kuruculuğunu yaptığı Batman Çağdaş Gazetesinde yazı işleri müdürlüğünü yürüttüm. 2001-2002 Yılları arasında Batman Güncel gazetesi yazı işleri müdürlüğünü yürüttüm. 20.01.2003 Yılında Batman Medya Gazetesini kurdum ve 19 yıldır Batman'da aralıksız günlük olarak yayın yapmaktayız. 2019 Yılından beri Batman Basın Konseyi Başkanlığını yürütmekteyim. Küresel Gazeteciler Konseyi'nin (KGK) yönetim kurulu üyeliği ve Batman il temsilciliğini yürütmekteyim. Bu mesleği yaptığıma pişman mıyım diye sorsalar, babamdan kaldığı için değilim. 

Gazeteci olma noktasında size şevk veren bir durum var mıydı?

Babamın gazetecilik duruşu bana hep ilham verdi. Babam benim idolümdü. Babamın gazetecilik yaptığı anları hep hatırlarım. Küçük de olsam hafızalara babanızla olan her anınız unutulmaz.

Gazetecilik mesleğinde 25 yılı geride bıraktınız. Gazetecilik üzerine neler söylemek istersiniz?

Gazetecilik ülkemizde çok farklı bir durum haline geldi. Liberal ve eleştirel yaklaşımlarla gazeteciliği değerlendirmeye kalksak, herhalde bugün daha çok iktidar yanlısı liberal kesimin gazeteciliğini konuşur ve eleştiririz. Yaklaşım olarak baktığımızda gazetecilik bilindiği üzere 4. güç olarak değerlendirilirdi, şimdilerde ise iktidar ve çevresinin istediği şekilde yürütülmekte. Gücüne gelirsek, ortada güç falan yok. Biz eleştirel olarak gazetecilikten yanayız. İktidarla bir sorunumuz yok, A ya da B iktidar da olsa bizim için öncelik yurttaşların talebi ve var olan bir soruna gazeteci gibi eğilip onu değerlendirmek olur. Gazetecilik mesleği pandemi sonrası kabuk değiştirdi. Dijital medyaya doğru yol aldık. Bundan sonra hep böyle gidecek. Basılı medya önümüzdeki süreçte artık olmayacak. Ekonomik kaygılardan sonra artık gazetecilik meslek olmaktan çıkıp daha çok hobi maksatlı bir alana kayacak gibi. Doktorluk, eczacılık, avukat, öğretmen gibi çeşitli dallarda meslek gruplarını değerlendirirken, artık gazeteciliği meslek olarak görmek mümkün gözükmüyor. Bir bakıma gazetecilik artık amme hizmeti. 

Günümüz medyasını ve haberciliğini nasıl buluyorsunuz?

Başta da belirttiğim üzere ülkemizde medyacılık ve habercilik iktidarın elinde. İktidar medyanın kontrolünü eline alınca habercilik yapmanız güç hale geldi. Yerelde en ufak bir eleştiri de hakkınızda davalar açılabiliyor. Gazetecinin kanuni hakları olmasına rağmen ne yazık ki yargı önünde kaybetmeye mahkumsunuz. Eleştirmek iktidarı kötülemek değildir, bu bir ülkenin özgürlüğü ve sistemde bir hata varsa düzeltilmesi için bir denetim sistemidir. Ama ne yazık ki baskılardan dolayı kimse gazetecilik yapmak istemiyor. 

Gazeteciliği ticari bir faaliyet olarak düşünmek doğru mu?

Sonuç itibariyle hangi ülkede yaşarsanız yaşayın, hayatınızı daim etmeniz gerekiyor. Eğer bir avukat mesleğinden para kazanıyorsa, gazeteci de kazanmalıdır. Bir gazetecinin gecesi gündüzü yoktur. Bayram bilmez, haber için mücadele eder. Günlük gazete veya dijital medya emekçisi iseniz sürekli tüketim içinde bir döngünün üreten çarkı durumundasınızdır. Bu nedenle gazetecilik de ticari faaliyetler içinde değerlendirilir. 

Gazeteler dijitale doğru bir dönüşüm içerisinde bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?

Ulusal medyanın basılı eserleri tiraj sorunuyla başbaşa kaldığını düşünsek bile daha öncesinde başlayan dijitalleşme yaygın medyanın akışında herhangi bir sorun yaşatmadı. Lakin, ekonomik olarak dijitalleşme yakın zamanda zor ayakta kalan medyada ciddi küçülmeleri ve beraberinde yeni bir işten çıkarma formuna dönüşmesi kaçınılmaz duruyor. Yerel medya olarak bu dönüşüme ne kadar hazır olduk sorusuna gelir isek, Batman’da uzun yıllardır gazete sahibi olarak; gazetemin ilk çıktığı günden web sayfasını hazır hale getirmiştik. İnternete yabancı olmadığımız bir global evrende pandemi koşulları bizleri en çok basılı olarak etkiledi. Yerel gazeteciliğin en önemli dinamiği ise kuşkusuz basılı gazete. Geçmişten günümüze alışagelmiş gazeteyi ele alıp okuma kültürü, Korona nedeniyle büyük bir hezeyan yaşadı. Okuyucu kitlemiz basılı eserle birlikte web sayfalarımızı takip ederken, şimdi yalnızca cep telefonundan haberleri takip etmekte. Bizler yerel gazete olarak dünden bugüne geleceğin dünyası internet evrenine hazırdık. Her ne kadar pandemi koşulları bizleri ekonomik olarak etkilediyse de web dünyasında bizler yolumuza devam edebildik.

Gazeteciliğin geleceğini nerede görüyorsunuz?

Gazeteciliğin mesleki olarak mı yoksa ekonomik kaygıları gözeterek mi soruyorsunuz? Eleştiren insan bitmez. Her zaman eleştiren insanlar olacaktır. Gazetecilik her zaman sürecek, ekonomik olarak bakarsanız bu şartlarda bu işi yapmak çok zor. Ekonomik olarak zor ama meslek olarak devam eder. 

Sadece kopyala-yapıştır yaparak, orijinal içerik üretmeden tik avcılığından para kazanmaya çalışmak ne kadar doğru?

Dijital medya dönüşümüyle bu oran çok arttı. Bunun sonunu ancak denetim mekanizmaları kurularak, etik kurul masaları oluşturularak rayına oturur. Maalesef bu sorun geçmişte de vardı, gelecekte de olacaktır. Üretmeden sahip olmayı seviyoruz. Halbuki işin mutfağında çalışsanız sahanın verdiği o heyecanı yaşamadan bırakmazsınız. 

Bunca iş trafiği içinde, aşmazlarınız mutlaka oluyor bunları nasıl çözüyorsunuz?

Sakinlik. Önce durup izlemek gerekiyor. Sonra reel olarak çözülmesi gereken bir durumun üstesinden gelmeniz gerektiğini düşünerek işe el atıyorum. 

Çocukken hayalini kurduğunuz mesleği mi yapıyorsunuz?

Babam benim idolümdü. Onun iş yerine giderdim. Hafta sonları gittiğim gazoz, lezzo içtiğim yer hayallerim oldu. Babam benim hayalimdi, onun yerini unutamıyorum. 

İşinizden arta kalan zamanlarınızı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Çocuklarıma zaman ayırıyorum. Onların eğitim hayatlarında yer almaya gayret ediyorum. Aile benim için çok önemlidir. 

Son olarak okuyucularımıza neler söylemek istersiniz?

Kim ne derse desin, gazetecilik hala çok özel ve ayrıcalıklı bir meslek. Gazeteciliği ayakta tutan ve gelecekte daha iyi noktalara taşıyacak en önemli özellik ise yine bu özel mesleğin hakkını veren meslektaşlarımız olacaktır. Medyanın ayakta kalması için ekonomik desteğe ihtiyacı var. Bunun devlet destekli olması için dillendirmiyoruz. Dijital aboneliğin yaygınlaşması için çalışmaların yapılması, devlet kuruluşlarının da yerel gazete aboneliğini dijital olarak dönüştürmesine ihtiyaç duyuyoruz. Hem okur, hem tüzel kuruluşlar yerel dinamiklerin ayakta kalması için dijital aboneliğe geçmeli. Haber, halkın kamu ihtiyacıdır. Bir gün herkese özgür, güçlü ve tarafsız bir yayın organı gerekebilir. Sırf bu yüzden bile tüm yurttaşlarımızın yaşadıkları yerde işini hakkı ile yapan yayın organlarına sahip çıkması ve destek vermeleri gerekiyor. Tarafsız ve ilkeli yayın anlayışıyla görev yapıldığı sürece, bir basın mensubu aynı zamanda kamu görevi yapmış sayılır. Gazete kamu denetçiliği yapar, gazetecide kendisine verilen denetçilik görevini kötüye kullanmamalı. Gazetenin meslek ilkeleri dışında adı konulmamış-yazıma dökülmemiş ilkeleri de vardır. Bunlar gelenek-anane, kültür, inanç temelinde toplumun yazılmamış kurallarıdır. Gazeteci bu kuralları da göz önüne almalıdır. Mahalle ağzıyla köşe yazıları kaleme alınmamalı ve gazete topluma yön gösterici olurken, gazetecide davranış ve filleriyle toplumda güvenilir bir kaynak ve örnek bir kişilik olarak sunulabilmelidir. Kim ne yapar ve nasıl davranır o hiç kimseyi belki bağlamaz ama toplum vicdanı kalbinde notunu verir. Gazetelere destek verin. Onlar sizin habercilerinizdir. Onlar sizler için düşünür, yazar ve her türlü soruna karşı dik durmaya çalışır. Halk gazete ve gazeteciye destek verirse demokrasimizin gelişimine katkı sunar. Bu düşünceler ile gazeteciliğe emek veren, değer katan, katkı sunan, bedel ödeyen meslektaşlarımıza buradan şükranlarımı gönderiyorum. 

Biz de Gazetemiz adına bizimle yaptığınız bu özel ve içten röportajdan ötürü değerli sanat yüreğinize şükranlarımızı sunar, gelecek çalışmalarınızda başarılar diliyoruz…