Aynanın görevi

Abone Ol

Kime “kıskanç” diyorsanız o sizsiniz. Kimi “çıkarcı” görüyorsanız o sizsiniz. Eğer çevrenizde yalancı insanlar varsa ve sizi bu huyları ile rahatsız ediyorlarsa, “Yalancı benim” demeyi öğreneceksiniz ya da onlara kızıp köpürerek çevrenizde kendinize çektiğiniz yalancı insanların sayısını artıracaksınız. Siz yalancı olduğunuzu kabul ederseniz, ya yalan söylemekten vazgeçeceksiniz (beyaz yalan bile olsa) ki size de yalan söylenilmesin, ya da yalan söyleyen insanlara kızmaktan vazgeçeceksiniz.
Çünkü onlar da aynı sizin gibi bir takım korkuları yüzünden yalan söylüyorlar. Aynalık aynı zamanda korkularımızı da tanımlayan bir mekanizmadır. Aldatılmaktan korkan bir kadın, aldatılması gibi bir aynalık yaşayabilir. Bu anlamda yine aynamızı görmemiz gerekir. Korkularımızı kabul etmemiz, bunun nereden-ne şekilde kaynaklandığını çözmemiz ve onu dönüştürmemiz gerekmektedir.
Birinin bize aynalık yapması demek, bize kabul etmediğimiz ve kimse fark etmesin diye büyük bir gayretle kendimizden bile sakladığımız yönlerimizi göstermesi demektir. Ayna gibi, bunu; sizden yansıyan ve size dönen mesaj olarak algılayabilirsiniz.
Sizinle aynı olan insanları etrafınıza çekersiniz. Siz bunu çözdüğünüzde ilişkilerinizde değişimi fark edersiniz. Bu çözemeyip, devamlı söylendiğinizde hayatınıza giren insanlar da size hep aynı şeyleri öğretmek için aynalık yapmak üzere hayatınıza gireceklerdir.
Hiç kimsenin kendi karanlık yüzünü kabul etmesi kolay değildir. Kabul etmek ve bunu insanın kendine itiraf etmesi çok büyük bir adımdır.  İçinizdeki değişim, gerçek kabul ile başlar. Öncelikle aynalığı yaşadığınızı hissettiğinizde bunu kabul edin. Aynalarınız ile samimi olun. Çünkü onlar sadece ve sadece sizi gösterir.