AYNA Aynaya uzun zamandır bakamayanlar için yazıyorum. Ya da bakıp da özünü göremeyenler için… Yüzleşmeyi bilmeyen insan hayatı boyunca kaçak yaşamayı kabul etmiştir. Kaçak, yalan dolu ve inkâr etmenin süslediği bir hayat kişiyi bir noktadan sonra ucu görülmeyen yollara saptırır. Biten günün akşamında koltuğuna oturup kendini tahlil etmekten uzak olan bir kişi, yaşamın sonuna dek aynı kandırmacayla başbaşa kalmak zorundadır. Hâlbuki ne güzeldir insanın yaşadıklarından sonuna kadar mesuliyet duyması! Aslında aynanın karşısına geçip onunla yüzleşmeyi bir deneseniz hak etmediği halde yargıladığınız, kandırdığınız insanların listesini görebilirsiniz. Bir düşünsenize en son hangi insana dolambaçlı cümleler kurarak gerçeği gizlediniz? Kime bakarken yüzünüz yere düştü? Hangi durumu saklamaya çalışırken tam tersi oldu ve insanların size karşı olan güveni sarsıldı? İnkâr ederken hem kendinize olan inancınız ortadan kaybolur hem de başkasının size olan güvenci… Yadsımak kişiyi aslından başka bir cisme dönüştürür. Elbette herkesin kırmızı kalemle üzerine çarpı attığı sözcükler, eline bir silgi alıp akıl defterinden silmek istediği durumlar var. Fakat bunlarla yüzleşmek yerine gizlerseniz duygu dünyanızı içinden çıkılmaz bir hale getirir ve kaybetmenin eşiğine gelirsiniz. Ancak kişi kendinin ardındaki asıl ben’i görmeğe tahammül edemeyebilir. Onun içindir ki Goethe “insan kendini yalnızca insanda tanır” demiştir. Siz aynaya bakmaktan korkarken karşınızdaki insan aslında kim olduğunuzu, ne yaptığınızı bir çırpıda anlayıverir. Yani sizin inkâr yolunu kullanarak “kaybetmemek” adına yaptığınız tüm uğraşlar sonuçsuz kalırsa hiç şaşırmayın. Karşınızdaki sima sizi kendinde tanıyıp ne yaptığınızı veya ne yapabileceğinizi çoktan kavramıştır. Bir gün, hayatınızdan birinin neden çekip gittiğini öğrenmek istiyorsanız aynaya bakmaktan çekinmeyin. Ona kaç defa yalan söylediğinizi unutsanız da o size hatırlatacaktır. Eğer cesaretiniz yoksa kandırdığınız insanın yüzünü aklınıza getirin. O mutlaka bir cümlenin sonunda, hiç konuşmazken ya da kısık bir bakışla size her şeyi bildiğinin resmini çizecektir. Hayatınızdan bir kişi vedasız gittiyse; size yüzünün tüm hatlarında belirttiği vurguyu kulak ardı ettiğiniz içindir. Aynaya bakmadıkça, kaybetmeye devam edersiniz. Etrafınızı sarmalayan asılsız bir hayat içinde sürekli kaçan, kaçtıkça da batağa saplanmaktan kurtulamayan bir serüvende yaşarsınız. Hataların üzerini yalanla örter, inkâr ederek yaşar, kimliksiz ölürsünüz. Her şey bir yana gerçek yaşamın insana huzur veren havasından eksik kalırsınız. Aynayla yüzleşebilmeniz dileğimle…