Son yıllarda Avrupa ülkelerinde İslam'a karşı bir fobi oluşmaya başladı. Bu korkunun yanı sıra Müslümanları aşağılayıcı tavır ve davranışta kendini gösteriyor. Avrupa'nın çeşitli ülkelerinde Peygamberimize karşı yapılan karikatürlü çirkin saldırıların yanı sıra sözlü ve yazı olarak da hakaretler birbirini takip ediyor. İşte Avrupa'da İslam'a karşı korkunun yersiz olduğu tezi üzerinde konuşmalar geçtiğimiz hafta başında açılan Rotterdam İslam üniversitesinde gündeme getirildi. Rotterdam İslam Üniversitesi, 10.Akademik açılışa, çok sayıda kurum temsilcilerinin yanı sıra, beş ülkenin büyükelçisi, Müslüman ve gayr-ı Müslimlerin yoğun ilgi gösterdiği törene, Rektör Ahmed Akgündüz, Erasmus Üniversitesi Öğretim Üyelerinden Sosyolog Prof A. Zijderveld, Eski Başbakan ve Devlet Bakanı Ruud Lubbers ve Hollanda Parlamentosu Manevi Eğitim Komisyonu Başkanı Dr. M. Van Toorenburg birer konuşma yaptılar. İlk konuşmayı Prof.Dr. Ahmet Akgündüz yaptı ve konuşmasında Rotterdam İslam Üniversitesi (IUR)'nin tanınma prosedürünün 30 Ekim 2007 tarihinde tamamlanacağını ve neticeden ümitli olduklarını belirtti. Akgündüz konuşmasını şöyle sürdürdü: "Maalesef, bazı sivrisinekler yani ekstremist ve radikaller, her toplumdan, Müslüman veya gayr-i Müslim, hakaretler, medeniyet savaşı delalları, İslam korkusu, cehalet, yanlış anlaşılma, yanlış iletişim ve önyargılar gibi, bizim yüzlerimizi bugünlerde ısırıyorlar. Bu sivrisinekleri silah ve tüfeklerle yok edemeyiz. Çok dikkatli olup, sivrisinekleri üreten mahzeni kurutmalıyız. Ben Başbakan Balkenende'ye katılıyorum: kültürel çeşitlilik içinde bütün fikirlere ve dinlere saygı göstermeli ama ekstremizm ve radikalizme karşı ise mücadele etmeliyiz. Bunun için ise tek bir yol var oda eğitim, karşılıklı anlayış, ortak değerlere sahip olmak ve farklılıklara ise saygı göstermek. Aslında açıkça ifade etmek zaruri ki, bütün Avrupa hükümetlerinin din ve ırk ayrımı yaparak insanlara baskı kuran ve zulmeden bütün etkinlikleri ve beyanları lanetlemelidirler. Hoşgörü, karşılıklı anlayış ve diyalog İnsan toplumunun temel değerlerindendir ve bizim siyasetimizin temeli olmalıdırlar. Biz bütün insanları Kuran- ı Kerimin evrensel prensibini kabul etmeye davet ediyoruz ki buyuruyor:'Onların Allah'tan başka yalvardıkları ilâhlarına sövmeyin ki, onlar da bilgisizce hadlerini aşıp Allah'a sövmesinler.'(Enam:180)." Daha sonra söz alan Sosyolog Prof. Zıjderveld ise, gerçekten Avrupa'da İslam'ın geleceği ile alakalı sosyolojik ve felsefi tespitler yaptı ve özetle şunları söyledi: "İslamiyet ve Kuran hakkında insanların ne kadar az bilgiye sahip olduklarını görmek insanı hayal kırıklığına uğratıyor, insanlar çok kolay genelleme yapabiliyor. Bilinmeyen sevilmez ve burada İslam korkusunun önemli bir sebebi yatmakta, hatta İslam'dan nefretin sebebi, maalesef günümüzde yaşamakta olduğumuz gibi ve bazı siyasilerinde körüklediği - kitle kaybına uğrama korkusu sebeplerin en sonuncusu olmasa gerek. Rotterdam İslam Üniversitesinde formasyon alan gençler burada rol sahibi olmalı. Bunun içindir ki bu kurumun tek-uyruklu olmaması çok önemli ve tek yönlü de değil. Sadece modern, batı toplumuna yönelik, özellikle köprüler kuran bir kurum olmak istiyor - Müslümanlar arasındaki çeşitli etnik ve teolojik gruplar arasında köprü olacağı gibi özellikle diğer tek ilahlı dinlere de köprüler kurmak istiyor. İnançlı olmak, tam iman sahibi olmak aşırı veya fundamentalist olmakla eş anlamlı değildir. Bunun ispatını isterseniz başbakanımız Balkenende'ye bakın, o inançlı bir Hıristiyan ama kesinlikle ekstrem veya fundamentalist degil. Peki bunun inançlı Müslümanlar içinde böyle olabileceğini kabul etmek niye bu kadar zor? Rotterdam İslam üniversitesinin rektörü Prof. Akgündüz de bunun canlı ve mükemmel örneği." Daha sonra kürsüye gelen Eski Başbakan ve Devlet Bakanı Ruud Lubbers ise çok önemli noktalara değindi ve Müslümanların Hollanda'ya uyumlarının ve İslam korkusunun kalkmasının Hollanda için III. Kurtuluş Savaşı olacağını belirtti. Lubbers: "Benim dikkatimi çeken Hollanda'da insanların birbirlerine bakmadıkları yani yerli ve yabancıların birbirleri ile muhatap olmak istemedikleri. Buda beni ve benim akranlarımı üzüyor: Nasıl devam edecek bu? Bu devlet nereye gidiyor? İnsanlar bayağı gergin, bundan dolayı ağır konuşmalar yapılıyor. Bence biz şimdi üçüncü kurtuluşumuzu gerçekleştirmek için çalışmamız gerek. Kendimizi korkulardan kurtarmak olacak. Adeta felçli gibiyiz, sanki beraber yaşamak ve çalışmak imkânsızmış gibi. Evet, üçüncü kurtuluş. Bunu başarabilmek sadece ve sadece korkunun ötesine geçmekle ancak olabilir. Bu nedenle ben bu kitabı kaleme aldım ve adını "Korkunun Ötesi" koydum." Son konuşmayı Hollanda'nın ileri gelen siyasetçilerinden Hollanda Parlamentosu Manevi Eğitim Komisyonu Başkanı Dr. M. Van Toorenburg yaptı: "Rotterdam İslam Üniversitesi burada önemli bir çığır açtı. Bu üniversitenin entegrasyon tartışmalarındaki rolünden bahsetmek istiyordum, aslında enteresan ama bunu düşünürken anladım ki bu kurumun varlığı zaten entegrasyonun bir çeşidi. Bu konuda benimle hemfikir olmayanlar var tabii ki, onlara kalırsa bu gibi kurumlar, İslami okullar ve hatta camiiler bile kapanmalıdır; çünkü bunlar entegre olmayışın bir örneği, onlarca. Ama biz toplumumuzdaki, bu üniversitenin de bir parçası olduğu toplumuzdaki temel değerlere bakarsak, toplumumuzun en ehemmiyetli değerlerinden biri ile karşılaşıyoruz: o da din hürriyeti ki, ana bir temel. Bizim temel değerlerimiz bu toplumun simgesi haline gelmiş ve bu çerçevede bu üniversiteye dikkatle, adeta röntgenle, bakarsak görüyoruz ki simge aynı. Toplumumuzun olmazsa olmaz değerlerini burada apaçık görüyoruz, buda "dem ve damara" kadar entegre olmak demektir. Bu hali muhafaza edin ve bununla gurur duyun, kimsenin de bu hali bozmasına hiç bir zaman fırsat vermeyin. İzninizle imam ve manevi rehberlik üzerinde durmak istiyorum. Her iki görevli, soğuk bir terim ama bunlar eğer Hollanda'da, Rotterdam İslam Üniversitesinde eğitimlerini alırlarsa Hollanda toplumunu anlayan insanlar olacaklar, kendileri onun bir parçası olacaklar. Ne olur üzülmeyin, başınızı eğmeyin, bu dem dimdik ayakta durma demidir, kuvvetli olun ve sizin gibi kuvvetli olmayan, yolunu kaybetmiş gençlere yardımcı olun; çünkü onlar sizde var olan entellektüel kapasiteye sahip değiller. Siz omuzlarınızı dik tutarak dindar olabilmenin ne kadar ehemmiyetli olduğunu gösterebilirsiniz, her seferinde size ilham veren kaynaklardan hareketle insanlara kucak açabilirsiniz ve bunu da yapın, rehber olun. Bu çok ama çok ehemmiyetli ve değerlidir." Evet, Hollanda'da bulunan Rotterdam İslam Üniversite'sinin açılışında konuşulanlar bunlar. Dileriz Avrupa'nın genelinde İslam'a ve Müslümanlara karşı hoşgörülü anlayış Rotterdam'dan Manş kanalıyla tüm Avrupa'ya yayılır... [email protected]