AVRUPALI'NIN KAFA YAPISI

Abone Ol

Sıradan biri söylerse o kadar aldırmayacağız, ama bir Alman Tarihçinin; "Sizi Viyana önlerinden nasıl püskürttüysek, AB'ye almayacağız" sözleri Türk düşmanlığının bariz bir göstergesidir.   Avrupa kendi arasındaki savaşları unutmuş ama bizim Viyana kapılarına dayanmamızı asla içlerine sindirememişler.  

Bu söze ilişkin olarak, Almanya'da yerleşik turizmci işadamımız Vural Öger'in şaka ile karışık; "Kanuni Sultan Süleyman'ın başlattığı olayı, nüfus üzerinden gerçekleştireceğiz" demesi, Almanya'da infial yarattı.  

Her şakanın altında bir gerçek payı vardır.  

Bilim adamlarının geleceğe ilişkin hazırladıkları projeksiyonlarda, 100 yıl sonra Avrupa'nın nüfusunun büyük ölçüde azalacağı bir gerçek!?  

Eğer Aralık 2004'te Türkiye'ye AB ortaklığı için görüşme tarihi verilmezse, Türkiye tarihi bir karar almalı ve olmayacak bu hayalden vazgeçmelidir.  

Batılı bilim adamlarının ortaya attığı "Medeniyetler Çatışması" varsayımı, aslında fiili olarak başlamıştır.  

Ama gerçekleşen olay medeniyetler çatışması değil, İslam Medeniyeti'nin tarih sahnesinden silinmesi planıdır.  

ABD yönetiminin, Ortadoğu rejimlerini demokratlaştırma senaryosu, enerji kaynaklarına el koyma operasyonundan başka bir şey olmadığını "çöl bedevisi" dahi çok iyi bilmektedir.  

Almanya'ya yerleşen işçilerimize, Alman Cumhurbaşkanı evinizde dahi Türkçe konuşmayın ve Alman toplumuna entegre olun diyor!?  

Gerçi bizim Başbakanımız R.T. Erdoğan da Batı Trakya Türkleri'ne aynı anlama gelebilecek sözler söyledi; "Rumlar'la entegre olun" diye.  

Ama Alanya'ya yerleşen Alman Kolonisi dinlerini ve dillerini muhafaza ediyor ve yakın zamanda özgürce ibadetlerini yapabilmek için kiliselerini de kuracaklar.  

İşte medeniyetin ölçüsü bu!?  

Biz ülkemizde yaşayan yabancılara inanç ve ibadetleri yönünde hiçbir zaman baskı yapmadık.  

Ama Alman devlet adamlarının, soydaşlarımızın evlerinin içinde dahi Türkçe konuşmalarına tahammülleri yok!?    

İnsanın rica ile elde ettiği şeyi, en pahalı şeyidir.  

Ch. Lehman