ATTİLÂ İLHAN ÇEŞİTLEMESİ (I)

Abone Ol
Ecel gelip çatınca kesildi yorulmaz nefesi Tarihi kendine has gerçekçi yorumlayışı Oluyordu Türk gençliğine sanki birer aşı Olmuştu her bir yazısı Batı'nın korkulu rüyası Acısı büyük, kaybetti millî kalemi Türk dünyası Binbir kitabı tarardı, nedir diye Batı'nın iç yüzü Açılsın diye gerçeklere karşı Türkün kapalı gözü Tek başına idi, sanki yenilmez, mânevî bir ordu Yeter ki yaşasın ebediyyen, Türk devleti diyordu "Her ölen pişman ölür." demiş büyük düşünür, büyük yazar Çünkü arkada kalan, nice gerçekleşmemiş hayaller var Doğru söyler üstad, herkes doğru yanlış, kendi kuyusunu kazar Lâyıkıyla değeri bilinmeyen ömür için, boş yere yanar "An gelir Atillâ İlhan ölür" demiş, yılların şairi, şairce Sonu başdan görüp, kaçılmaz akıbeti dile getirmiş, şiirce "Görünmez bir mezarlıktır zaman /an gelir/ Atillâ İlhan ölür" Diyerek anlamış ki, o ölüm gerçeğiyle, zamanı dürülür Şair, yazar, düşün adamı yitti gitti aramızdan, sessizce Bunca uğraş, yazış ve düşünüşün sonu, ne büyük ibret bizce Kuşaklar boyu, izini sürecek, şüphesiz sayısız genç Verdi millete yazdıklarıyla, nasıl gösterilir direnç Söz iklîmine, yıllarca olan, maharetle sultan Öldü, söz ustası şair ve yazar, Atillâ İlhan Doğruların takipcisi, şair, yazar, eleştirmen, sinemacı Böyle bulunmaz bir yed-i tula sahibini yitirmek, ne acı Nesiller onu okudu, daha da okunacak Zamanla ona hep, yeni libaslar dokunacak Güya Marksistti ama, savunuyordu muhteşem Osmanlıcayı Türk dilinin biliyordu, kimlerdi, asıl ona atan kancayı Köy Enstitülerine karşı çıktı, görerek dönen dolapları Farkındaydı ilim yuvalarında yapılan, birçok ayıpları Türk Edebiyatı kaybetti, yeri dolmaz bir kavalye "Güle güle koca şair, güle güle yalnız şövalye!" "Ne şair kalmış ülkede, ne şiir" dediğinden beri Ya o da gidince, ne kaldı, ey dostlar, şiirden gayri Hayatın, zamanda iz bıraktı, sen desen de "Elde var hüzün!" Hatırlanıp duracaksın hatıralarda, nice yıllar güzün Bir ilânda demişler içten "Güle güle Kaptan." Anlaşılan artık sesleneceksin bize, gayptan Ulusal değerleri, her şeyin üzerinde tuttu Bu his, bu duygu, onun içinde yerleşmiş, bir kuttu Vatan, millet sevgisi ile, coştu durdu yüreği Ömrü boyunca, onun buydu, tek aşkı, tek ereği Türkiye Cumhuriyeti, olsun diye dünyada, payidar Kendince, yıllarını verdi hep, bu uğurda, çok manidar Kuvay-i Milliye ruhunu, ediyordu günümüzde temsil Adamıştı hayatını yurda, olarak o ruha mümessil Batı diye bir şey olmadığını, anladım diyordu Batı'da Paris sokaklarında, tek başına yaptığım güzel kahvaltıda Yıkıldı hülyalarım, çıktığımda, Marsilya limanına bir bir Sorguladım kendimi, peşinden gittiğim Batı, acaba nedir? Diyorum, gitmeseydim bir yolunu bularak Batı'ya, eğer Bir hayal ipine, ne boş şeyler, neler dizecekmişim meğer Millî fikirler, kalpağın, kalemin, oldu elinde kılıç Dalardın, vatan hainleri saflarına, hemen dalkılıç Çağdaş Türk şiiri, büyük ustasını kayıb verdi, dün Yeri doldurulmaz, artık onun, ne yarın, ne de bugün Bir tarih felsefesi de, geliştirdi zamanla Onu bir de, bu açıdan düşüne dur, ve anla Büyük kültür adamı Atillâ, etti bize veda Haykırmak geliyor içimden, ya da hazin bir nida Türk Edebiyatına vurdu, çıkmaz damgasını, şerefle Anıyoruz aramızdan ayrılışını, derin esefle "Gözlemci, ciddi bir kişilik." sahibi, Attilâ İlhan Gerçek şahsiyetini bulmasına, Paris oldu mihman Türkiye ve dünya siyasetleri üzerine, tutarak ışık Türk insanıyla, her zaman ve her yerde, oldu içten hep barışık Hâsıl-ı kelâm, olan söz iklîmi sultanı Kaybettik fikir adamı, Atillâ İlhanı DÜZELTME: 13 Ekim 2005 tarihli Müteferrik/Çeşitleme yazısında geçen beyit: "Yedi bin yıl önceki beyni, ortaya çıkardı arkeolojik kazı Günümüz insan beyninden, farksız çıktı, buluntu insan beyni enkazı" şeklinde olacakken yanlışlıkla: "Yedi bin yıl önceki beyni, ortaya çıkardı arkeolojik kazı Günümüz insan beyninden, farksız çıktı, buluntu insan beyni" şeklinde yazılmıştır. Düzeltir, özür dileriz.