GÜNAYDIN DOSTLAR!

ATATÜRK YENİLGİ OLSA KENDİ ÜSTLENECEK KADAR SEVİYORDU TÜRK MİLLETİNİ.

VE BAŞARIYI TÜRK MİLETİNE ATFEDEREK ALÇAKGÖNÜLLÜLÜĞÜNÜ ORTAYA KOYDU.BU KADAR DUYGUSAL,MÜTEVAZİ,DÜŞÜNCELİ,

SORUMLU İDİ.BU NEDENLEDİR KALBİMİZDE TAHT KURMASI.

Çünkü aşağıdaki konuşmayı başka bir lider yapamazdı.

.../...

YENİLSEYDİK SORUMLU BEN OLACAKTIM

Bir aralık konu İstiklâl Savaşı'na geldi. Dikkat ettim, Binbaşılar dahil her komutanın hangi birliğe komuta ettiğini, nerede bulunduğunu, -bir gün önce olmuş gibi- hatırlıyordu. O savaş ki araç, gereç, personel kıtlığı bugün güç tasavvur edilirdi. Tümenlere binbaşılar, kolordulara yarbaylar komuta ediyordu! Fakat, bu kadro canını dişine takmış bir ekipti. “Var olmak ya da olmamak”bu savaşın sonucuna bağlıydı. 30 Ağustos bu ruh haletinin eseriydi. Böyle bir dramı, hem yazarı, hem baş aktörünün ağzından dinlemek müstesna bir mutluluktu. O anılar Ata'yı coşturdukça coşturuyordu. Anlatmalarında abartma yoktu. Ama bu anlatış öylesine canlı, öylesine muhteşem idi ki hepimiz heyecandan heyecana sürükleniyorduk. 

Anlatışlarını şöyle bağladı:

- İşte büyük zafer böyle ortak bir eserdir. Şerefler de ortaktır.

Bu alçakgönüllülük şaheseriyle konunun kapanacağını tahmin ediyorduk. Bu arada

Atatürk bir duraklama yaptı. Sonra içine dönük, adeta kendisiyle konuşur gibi ilave etti:

- Ama yenilseydik sorumluluk ortak olmayacak yalnız bana ait olacaktı.

Bu belagat karşısında gözyaşımı tutamadım. Tarihin, zaferleri kendine maleden, yenilgileri ise maiyetine yükleyen sahte kahramanlarını hatırladım.

Ord. Prof. Sadi IRMAK

Kaynak: Sadi Irmak, Ord Prof. - Atatürk'ten Anılar, 1978

...

İşte bu yüzden ATATÜRK TÜRK MİLLETİ’NİN KALBİNDE,en müstesna yerinde dostlarım.