ASTROLOJİ FAL DEĞİLDİR

Abone Ol

ASTROLOJİ UZMANIMIZ ÖZLEM YILMAZ ENDONEZYA DEPREMİNİ 27 ŞUBAT’TAKİ YAZISINDA HABER VERMİŞTİ.

Astrolojinin falcılık olmadığına bir kez daha tanık olduk. Gazetemizin yazarlarından astroloji uzmanı Özlem Çetinkaya Yılmaz (Hades’in Kraliçesi), 7.9 büyüklüğündeki Endonezya depremini bir hafta öncesinden haber vermişti. 

“Hades’in Kraliçesi” Özlem Çetinkaya Yılmaz, kendi facebook sayfasındaki 27 Şubat 2016 tarihli ve 9Mart’ta gerçekleşecek  güneş tutulmasına ilişkin yazısında, 2 Mart’ta Endonezya’da yaşanan 7.9 büyüklüğündeki depremi haber vermişti

M.KEMAL SALLI

Astrolojinin falcılık olmadığına bir kez daha tanık olduk. Gazetemizin yazarlarından astroloji uzmanı Özlem Çetinkaya Yılmaz (Hades’in Kraliçesi), 7.9 büyüklüğündeki Endonezya depremini bir hafta öncesinden haber vermişti. 

“Hades’in Kraliçesi” Özlem Çetinkaya Yılmaz, kendi facebook sayfasındaki 27 Şubat 2016 tarihli ve 9Mart’ta gerçekleşecek  güneş tutulmasına ilişkin yazısında, 2 Mart’ta Endonezya’da yaşanan 7.9 büyüklüğündeki depremi haber vermişti (http://hadesinkralicesi.blogspot.com.tr/2016/02/9-mart-gunes-tutulmasi.html?spref=fb).  

ASTROLOJİ FAL DEĞİLDİR

Astroloji insanlığın en eski, en saygın bilim dalıdır. Eskilerde “kahin” olarak anılan ve ezoterik bir öğretim sisteminden gelen bu bilim insanlarının doğaüstü güçlere sahip olduklarına inanılır ve toplumun her kesiminde büyük saygı görürlerdi. Ülke yöneticilerinin, görüşlerine büyük saygı gösterdikleri insanlar oldukları için, kahinlerin, saraylarda çok ayrıcalıklı bir yerleri vardı. 

Topluma kapalı bir eğitim sistemiyle yetiştirilen kahinlerin çok disiplinli gözleme dayalı bilgi birikimleri, onların, doğaüstü güçlere sahip varlıklar olarak saygı görmelerini sağlardı. Aslında kahinler, eskilerin astronomlarıydı, ve gökyüzündeki muhteşem düzenin hareketini çok dikkatlice ve çok büyük bir sabırla izleyerek, geleceği haber veren takvimler oluştururlardı. 

Evrenin muhteşem düzeninin bir sonucu olarak meydana gelen mevsim değişimlerini, taşkınları, ay ve güneş tutulmalarını… disiplinli gözlemleri ve oluşturdukları takvimler sayesinde önceden haber verebilmeleri, eskilerin astronomlarına “kahin”  payesi kazandırırdı.  İnsanlığın yüzlerce, binlerce yıllık birikimlerini kuşaktan kuşağa aktaran kapalı bir eğitim sistemiyle yetişen ve yetenekleri oranında uzmanlaşan eskilerin astronomları, “geleceği görebildikleri oranda” saygınlık kazanır, “kahin” olurlardı. 

Günümüzün kahinleri astrologlar. Bugünün kahinleri olan astrologlar, gelişen teknolojinin de yardımıyla, mavi gezegenimizi sarmalayan o muhteşem fanustaki yıldızların, gezegenlerin hareketlerini, birbirleriyle oluşturdukları açıları çok ayrıntılı bir biçimde izleyerek, bizlere gelecekten haberler veriyorlar, verebiliyorlar. 

ASTROLOJİ BİR BİLİM DALI

Astrologların yaptıkları kahinlik, söyledikleri de kehanet değil. Astroloji, dün olduğu gibi bugün de bir bilim dalı. Üniversitelerde, astronomi gibi astroloji de, artık, bir bilim dalı olarak okutuluyor. Astrolojik veriler artık günlük yaşantımızın kılavuzu oldular. 

Astrologlar, günümüzde kahinler gibi saygın kişiler. Bütün dünyada kendilerini kabul ettirmiş astrologların yazdıkları ve söyledikleri ilgiyle izleniyor. Herkesin medyada yakından izlediği bir kahini var. Sizin kahininiz kim, bilmiyorum, ama ben, gazetemizde yazmaya başlamasından bu yana HADES’İN KRALİÇESİ ÖZLEM ÇETİNKAYA YILMAZ’ın tiryakisi oldum. Bir takım astrolojik tanımları not ederek “gökyüzü kalitesi”nin günlük hayatımızdaki etkilerini anlamaya, “küffara düzenleyeceğim seferlerin” takvimini de, onun öngörüleri doğrultusunda belirlemeye çalışıyorum. 

ÖZLEM ÇETİNKAYA YILMAZ ENDONEZYA DEPREMİNİ 27 ŞUBATTA HABER VERMİŞTİ

Şaka bir yana, Özlem Yılmaz gökyüzü kalitesinin günlük yaşamımızı ne yönde ve nasıl etkileyebileceğine ilişkin değerlendirmeleri, konusunda gerçek bir uzman olduğunu ortaya koyuyor. Bu konuda çok taze, taze olduğu kadar da çarpıcı bir örnek verelim. Özlem Yılmaz, 27 Şubat tarihinde facebook sayfasında yayınladığı 27 Şubat 2016 tarihli yazısında, 9 Mart’taki güneş tutulmasının olası sonuçlarını değerlendirirken, Endonezya’da meydana gelen 7.9 büyüklüğündeki depremi haber vermişti. Şöyle diyordu: 

“Güneş tutulması Dünya’da Hint Okyanusu’dan Pasifik Okyanusuna kadar uzanan bir bölgede gözlemlenecek.

Dolayısı ile bu bölümde bulunan ülkeleri daha çok ilgilendiren bir tutulma yaşayacağız.

Bilindiği gibi tutulma sonralarında; bir takım doğal afetler yaşanabilmekte.

Bu tutulmadan daha çok etkilenecek olan ülkeler: Hindistan, Tailand, Singapur, Malezya, Endonezya, Avusturalya’nın kuzeyi, Filipinler, Papua Yeni Gine, Kore, Japonya, Çin’in doğu bölümü deniz üzeri daha çok; olmak üzere Hint Okyanusun’dan Pasifik Okyanusuna uzanan ve Amerika’nın batı kıyısına doğru bir Güneş tutulması yaşanıyor.”

Bu da, 9 Mart güneş tutulmasının doğal afetler oluşturması beklenen bölgeye ilişkin verdiği haritalar.. (Tarih: 27 Şubat 2016

“Peki, ama Özlem Yılmaz 9 Mart güneş tutulmasından söz ediyor, Endonezya depremi 2 Mart’ta oldu” denilebilir. Dikkatinizi çekmek isteriz, 2 Mart’ta Endonezya’yı 7.9 büyüklüğünde vuran deprem, ikinci depremdi. Özlem Çetinkaya Yılmaz’ın sözünü ettiği bölge sürekli sallanmakta. Allah korusun, ama 9 Mart’ta bu yer sarsıntıları zirve yapabilir. Dileğimiz, Endonezya çevresinde birikmiş olan enerjinin 2 Mart depremiyle büyük ölçüde boşalmış olmasıdır. 

Değerli yazarımız Özlem Çetinkaya Yılmaz, 9 Mart güneş tutulmasının olası etkilerine ilişkin bu ilginç yazısını, gazetemizde, tutulmaya yakın bir tarihte yayınlamayı düşünmüş olmalı. Sürdürdüğü yazı dizisinin bitmesini beklemiş de olabilir. 

Özlem Çetinkaya Yılmaz’ın blogundaki 27 Şubat tarihli yazısını biran önce gazetemizde yayınlamasını bekliyoruz. Özlem Çetinkaya Yılmaz’ın 9 Mart’taki  güneş tutulmasının bölgemize ve ülkemize olası etkileri konusunda çok ilginç değerlendirmelerini dikkatle okumamız gerekiyor. Çünkü, Ortadoğu’da yaşanmakta olan gelişmeler nedeniyle, olası depremler Endonezya ve çevresiyle  ile sınırlı değil..