Kaplan Film ve Sinehane ortak yapımı olarak hayata geçirilen ASLI, Semih Kaplanoğlu’nun ‘Bağlılık Üçlemesi’nin ilk filmi... Başrollerinde Kübra Kip ve Ece Yüksel’in yeraldığı film, 20 Eylül’de vizyona girecek...  

Film bize ne anlatıyor, neden böyle bir hikaye anlatmayı tercih ettiniz?

Bir önceki filmim Buğday’ın yapımı 5 yıl sürdü. Buğday’ı bitirir bitirmez, bu süreçte birçok hikaye biriktirdiğimi fark ettim. Buğday’ın aynasından dünyaya bakmak, insana bakmak bana pek çok şey çağrıştırdı. Özellikle günümüz insanının çelişkileri, dışıyla içinin barışık olmaması, söylediğiyle ile yaptığının birbirini tutmaması; düşünce, eylem ve kalp arasında açılan mesafeler bana birçok hikaye yazdırdı.
Şu an elimde bir çoğunun senaryosunu yazdığım ondan fazla öykü var. Nasip olursa hepsini çekmek isterim tabii. Aslı filmi de bunlardan bir tanesi. Bu senaryoyu yazarken aklımda en yakınımdaki annelerin, genç annelerin yaşadıkları meseleler vardı. Bebekle birlikte yaşamanın getirdiği zorluklar, iş hayatı, işe dönme isteği ya da isteksizliği, çocuğa ayrılan zamanın giderek azalıyor olması… 
Bununla birlikte yaşlılardan, büyük anneler, babaanneler anneanneler ve dedelerden ayrı yaşama tercihlerimiz nedeniyle artık çalışan anneler bebekleri bakıcılara ya da kreşlere bırakmak zorundalar. Her durumda da aslında bir şekilde gözleri arkada kalıyor. 
Bebek ve anneyi birbirinden ayıran modern hayat, sanırım hem annede hem de bebekte travmalar yaratıyor. Çok sevdiğim İngiliz psikolog Adam Phillips, bebek sütten kesildiği anda bebek ayrı bir vücuda sahip olduğunu anlar diyor. Bu bebek için en büyük travmadır çünkü bebek anne ile kendisini bir zannetmektedir.
Bu filmin temelinde, aslında bu anlamdaki ayrılığın, diğer bir deyişle görünmez bağlılığın hikayesi var.
Aslı, Bağlılık Üçlemesi adını verdiğim üçlemenin de ilk filmi. İkincisi Hasan, ki şu an onun çekimlerindeyim.
Bağlılık Üçlemesi’nin hikayelerini ana karakterler üzerinden kuruyorum. Sıradan, bildiğimiz, çok yakınımızda olan, hatta kendimizin hikayelerini anlatıyoruz.
Yaşadığımız ve yaşamakta olduğumuz anın olaylarının gerisindeki gerçekliği ve bizi birbirimize bağlayan görünmez bağları görmeye çalışıyorum.


Hazırlık ve çekim aşaması ne kadar sürdü?

Hazırlık ve çekim aşaması yaklaşık 6-7 ay sürdü.

Bağlılık – Aslı filminin diğer filmlerinizden farklı bir noktada durduğunu söylemek mümkün mü?

Evet mümkün çünkü Aslı filmi benim ilk dijital filmim. Bundan önceki filmlerim hep 35 milimetre çekilmişti. Açıkçası benim için teknik anlamda bilinmezliklerle dolu bir süreçti. Birçok yeni şey öğrendim. Öte yandan filmin tamamına yakını pencereleri reel bir mekana bakan bir platoda çekildi. Bu da benim için bir ilkti. Bununla birlikte 7 aylık bir bebekle (Almina Kavcı) ile çalışmak, beraber olmak da benzersiz bir deneyimdi benim için. 
Oyuncularım, başta Kübra Kip olmak üzere büyük bir fedakarlıkla çalıştılar. Çünkü neredeyse tüm zamanımızı bebek oyuncunun ritmine göre uydurmak durumundaydık.


Oscar yolculuğu için ne söyleyebilirsiniz, nasıl bir çalışma yapacaksınız?

Daha önce 2010’da Bal ile Oscar deneyimim oldu. O dönemki yabancı Oscar kurulunun yöneticisi Bal’ın ilk beşe çok yaklaştığını söylemişti. Belki bu sefer bir sonuç alırız. Olursa eğer, ilk kez bir Türk filmi ilk beşe girmiş olacak. Bütün ekip olarak bu konuda hem ortak yapımcımız, hem Kültür Bakanlığı hem de yurt dışındaki dağıtım şirketleri ve tanıtım şirketleri ile koordine bir şekilde çalışıyoruz.

Günümüz İstanbul’unda geçen bu hikaye yabancı seyircilere ne vaat ediyor? 

Doğrusu ben şimdiye kadar seyircileri hiç yabancı – yerli diye algılamadım, düşünmedim. Çünkü yerliyken yabancılar, yabancıyken de çok yerliler var. O yüzden bu konuda benim bir şey söylemem çok doğru olmaz.