ASIL HEDEF KİMDİ?

Abone Ol

Dış görümü dikkate alındığında, Putin’in akıl hocası AleksndrDugin’i kızının hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan suikast, Rusya’ya olduğu kadar, Putin’e verilmiş güçlü bir mesaj” olarak değerlendiriliyor.

RusyaFederal Güvenlik Servisi'nden (FSB) yapılan açıklamaya göre, DaryaDugina cinayeti, Ukrayna Özel Servisi tarafından planlanmış ve geçen ay Moskova'ya kızıyla birlikte gelen 1979 doğumlu Ukrayna vatandaşı NatalyaVovk tarafından gerçekleştirilmişti.

Bazı terör uzmanları, bu açıklamanın bazı karanlık bölgeleri olduğuna dikkat çekerek, “Yeni bir Usame bin Ladin olayı mı?” sorgulaması yapıyorlar.

Rusya’nın haksız olarak başlattığı Ukrayna’yı işgal operasyonunu sürdürebilmesi için, bazı güçlü gerekçelere ihtiyacı vardı. Dugina suikastının bu nedenle kurgulanmış olabileceği, asıl hedefin Avrupa Birliği ile Çin olduğu  konuşuluyor.

Rusya Devlet Başkanı Putin’in akıl hocası AleksandrDugin’i hedef alan, fakat kızının hayatını kaybetmesine neden olan suikast, bütün dünyada büyük yankı uyandırdı. Putin’e yakın olduğu kadar, Rusya gibi bir devletin dış politikasını şekillendiren şahinler kadrosunda yer alan AleksandrDugin, Rusya’nın eski Sovyetler Birliği sınırlarına ulaşmasını hedefleyen aşırı sağcı bir Rus milliyetçisi olarak tanınıyordu.

Aynı Dugin’in Türkiye ile de iyi ilişkiler içinde olduğu, 15 Temmuz darbe girişimi öncesinde Ankara’ya gelerek uyarıda bulunduğu da bir sır değildi. Kızını hayattan koparan suikast sonrasında Türkiye’de birço başsağlığı mesajı yayınlanmasının nedeni biraz da bu yüzdendi

Elbette Dugin bütün bunları Türkiye’yi çok sevdiği için değil, düşlediği imparatorluğu oluşturabilmek için, Rusya’yı ABD ve Batılılar karşısında daha güçlü yapabilmek için yapıordu. Dugin başlangıçta, Türkiye ve İran’ın, Rusya’nın yanında saf tutmasını sağladığı için Astana Süreci’ni de desteklemiş, fakat zaman içinde bu ilişkiyi Soçi Süreci’ne çevirmeyi başarmıştı.

Dugin’i hedef alan suikast öncesinde, en az onun kadar önemli bir suikast yaşanmıştı Ukrayna’da. medyamızın pek önem vermediği bu suikastte, tahıl baronu olarak tanınan AlekseyVadaturskiy, Rusya'nın düzenlediği hava saldırısında, eşi ile birlikte hayatını kaybetmişti.

Küresel çapta ses getirebilecek oyunlar kurgulayabilenler, hedeflerine ulaşabilmek için, yalnızca ateşli silahlar değil, enerji, ilaç ve gıda konularında da tekel olmak istiyorlardı. Uyuşturucu üretim ve dağıtımı konusunda da, belli odaklar dışında hiç kimsenin sahaya inmesine izin verilmez.

AlekseyVadaturskiy, tahıl ticaretinde dünyanın sayılı tekellerinden biriydi ve kendisini kabul ettirmişti. Fakat Rusya, “tahıl” gibi çok önemli bir “silahın” Ukraynalı birinin kontrolünde olmasına izin veremezdi.AlekseyVadaturskiy, Rusya’nın düzenlediği bir hava saldırısında, eşiyle birlikte hayata veda etti.

Tahıl gibi bir önemli önemli bir silah da enerjiydi; doğalgazdı. Rusya’nın Ukrayna’yı işgale başladığı 24 Şubat’tan bugüne, GAZPROM’la bağlantılı olarak, İngiltere, İspanya ve Moskova’da altı oligark, çeşitli nedenlerle hayatlarını kaybettiler. Batılılara göre bu ölümlerin arka planında Kremlin şahinleri vardı.

ABD’nin, 2003 yılında Irak’ı işgal etmesinden sonra, bölgesel ve küresel aktörler arasındaki hesaplaşmalar, daha çok, vekalet savaşlarına dönüştü. Artık hiçbir devlet ateşteki kestaneleri eliyle almıyor, maşalar kullanıyordu.

PUTİN’İN YANITI NE OLACAK?

Dış görümü dikkate alındığında, AleksndrDugin’i kızının hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan suikast, Rusya’ya olduğu kadar, Putin’e verilmiş güçlü bir mesaj” olarak değerlendiriliyor.Sukastin kurgulanışından ve uygulanışından, arka planda büyük bir gücün olduğu anlaşılıyordu.

Putin, Moskova'da aracına yerleştirilen bombanın uzaktan kumandayla patlatılması sonucunda hayatını kaybeden gazeteci DaryaDugina için taziye mesajı yayınladı. Saldırıyı kınayan ve Dugina'nın Rusya'ya sağladığı faydalardan bahseden Putin, mesajında,"Sinsi ve acımasız bir saldırı. Başarılı, sevgi dolu ve sempatik bir kişi olan DaryaDugina'nın hayatına mal oldu. Bir gazeteci, fikir insanı ve savaş muhabiri olarak anavatana hizmet etti"diyordu.

Rusya ya da Putin’e nasıl bir mesaj veriliyordu ve Putin’in mesaja yanıtı ne olacaktı?

Rusya Federal Güvenlik Servisi'nden (FSB) yapılan açıklamada 'DaryaDugina cinayeti Ukrayna Özel Servisi tarafından planlanarak gerçekleştirildi' deniliyordu.

Suikastin duyulmasından kısa bir süre sonra bir ana-kızın adı düştü ekranlara..Rusya Federal Güvenlik Servisi'nden (FSB) yapılan açıklamaya göre,DaryaDugina cinayeti, Ukrayna Özel Servisi tarafından planlanmış ve geçen ay Moskova'ya kızıyla birlikte gelen1979 doğumlu Ukrayna vatandaşı NatalyaVovk tarafından gerçekleştirilmişti. NatalyaVovk, suikast sonrasında, 2010 doğumlu kızı SofiaMihaylovna ile birlikte Estonya’ya kaçmıştı.

YENİ BİR USAME BİN LADİN OLAYI MI?

Bazı terör uzmanları, bu açıklamanın bazı karanlık bölgeleri olduğuna dikkat çekerek, “Yeni bir Usame bin Ladin olayı mı?” sorgulaması yapıyorlar. Hatırlanacaktır; İkiz Kulelerin uçaklarla vurulmasından sorumlu tutulan El Kaide’nin Lideri Usame bin Ladin, ABD istihbaratının 2 Mayıs 2011’de Pakistan’da düzenlediği bir operasyonla öldürülmüş, cesedinin de denize atıldığı söylenmişti.

O günlerde bu söylemi inandırıcı bulmayanlar, ABD Başkanlarından Baba Bush’un şirket ortağı olduğu iddia edilen Usame bin Ladin’in Washington’a götürüldüğünü, büyük bir gizlilik içinde estetik ameliyatı yapıldıktan sonra hayatına yeni bir kimlikle devam ettiğini savunmuşlardı.

Dugina’nın cenaze töreninde tabutunun kapağı açıktı, ama akasında bombalı suikast hikayesi olan bir kimsenin yüzünü görüntülemek elbette mümkün değildi. Ne Usame bin Ladin’in ne de DaryaDugina’nınyeni bir kimlikle aramızda dolaşıp dolaşmadıklarını bilemeyeceğiz. Fakat, Ukrayna’da önemli kişilerden biri hedef alan bir suikast yaşanırsa, ilk akla gelen şey, “Dugina’nın intikamı mı?” sorusu olacaktır.

SUİKASTİN ARKA PLANINDAKİ KARANLIKLAR

Rusya’nın haksız olarak başlattığı Ukrayna’yı işgal operasyonunu sürdürebilmesi için, bazı güçlü gerekçelere ihtiyacı vardı. Dugina suikastının bu nedenle kurgulanmış olabileceği, asıl hedefin Avrupa Birliği ile Çin olduğu konuşuluyor.AleksandrDugin gibi deneyimli Kremlin şahininin kızını kendi arabasına bindirip göndermeyeceğini savunanlar, patlama anında Dugin’in fotoğraflarını kimin çekebileceğini sorguluyorlar.

Son günlerde Ukrayna’da yaşanansuikastlerdizisi gerçekten ürkütücü.. Rusya’nın Ukrayna’da işgal ettiği Zaporojye’ye atadığı İvan Suşko arabasına yerleştirilen bombanın patlamasıyla hayatını kaybetmişti

Ağustos ayı başında Herson Bölgesi yötecsi Vladimir Saldo zehirlenmiş, ertesi gün de yardımcısı VitalyGura vurularak öldürülmüştü. Geçtiğimiz Salı günü de, Rusya’nın Herson’a atadığı yetkili İgorTelekin’in arabası bombalanmış, fakat Telekin kurtulmuştu. 

2011’DE BIDEN İLE PUTİN NELER KONUŞMUŞLARDI?

ABD’nin,çok kapsamlı ekonomik yaptırımlar uyguladığı Rusya ile arası gerçekten açık mı? ABD ile Rusya rakip mi, yoksa gizli ortak mı?

İnsanların ABD-Rusya ilişkileri konusunda kafaları gerçekten karışık. 2011’de, estirilen “Arap Baharı” rüzgarları eşliğinde, “DEAŞ’la mücadele” gerekçesiyle Suriye’ye giren ABD ile Rusya’nın ilişkileri. O günlerden başlayarak daha karmaşık hale gelmişti. ABD’nin, 2015’te Suriye’de sahaya inen Rusya’nın, aynı yıl Kırım’ı ilhak etmesine sessiz kalmasıyla kafalar iyice karışmıştı.

Neler oluyordu; ABD ile Rusya arasında neler yaşanıyordu?

Bazı ayrıntıları bilirsek, bu soruların yanıtını bulmak çok da zor değil..

16 Haziran 2021 günü ABD Başkanı Biden ile Rusya Devlet Başkanı Putin Cenevre’de, Leman Gölü kıyısındaki Parc de La Grande’da buluşmuşlar iki saat boyunca başbaşa görüşmüşlerdi.

Devlet başkanlarının böyle gözlerden uzak köşelerde buluşmaları önemli gelişmelerin yaşanacağının habercisi sayılır. Çünkü, iki başkanın gözden ırak köşelerde biraraya gelip el sıkışmarıyla sonuçlanan böyle önemli görüşmelerin arka planında çok karmaşık bir hazırlık süreci vardır. Teknik heyetler, anlaşmanın ayrıntılarını en ince ayrıntısına kadar görüşüp karara bağlamalarının ardından biraraya gelen başkanlar, anlaşmayı enüst düzeyde onaylamış olurlar.

ASIL HEDEF, AVRUPA BİRLİĞİ İLE EN BÜYÜK TİCARİ ORTAĞI ÇİN’Dİ

2021’de, Biden ile Putin’in Cenevre’de, Leman Gölü kıyısında başbaşa yaptıkları iki saatlik görüme sonunda imzaladıkları anlaşmanın ayrıntılarını, o günden günümüze uzanan gelişmeler zincirinde izlemekteyiz.

Avrupa Birliği’nin siyasi ve askeri bir güç olarak yükselmesini, nükleer gücü de olan bir ordu kurmasını, ABD gibi, Rusya da istemiyordu.

Aynı şekilde, Çin’in, “Kuşak ve Yol” projesi üzerinden 2023’te küresel ekonominin lideri olması ABD’nin de, Rusya’nın da kabul edemeyeceği sonuçlardı. Ukrayna işgalinin başlamasıyla Avrupa ülkeleri NATO şemsiyesi altına sığınmaya çalışıyorlardı, ama ekonomilerinin çarklarını çevirebilmek için muhtaç oldukları doğalgazın vanaları hala en önemli ticari partnerleri olan Rusya’nın kontrolündeydi. Rusya, Avrupa ve Çin karşısında kendisini öne çıkaran bu tarihi fırsatı sonuna kadar kullanmak istiyordu.

Perde arkasında, hangi küresel aktörlerin hangi nedenler dolayısıyla elele olduklarını görebiliyoruz. İnanılır gibi değil, ama gerçekti; nerdeyse bütün Batılı ülkelerin ambargo uyguladıkları Rusya, ticaret fazasını 2.5 kat artırarak 192 milyar dolara yükseltiyordu. Avrupa Birliği’nin parası olan Euro hızla değer kaybediyor, alım gücü doların gerisine düşüyordu.

Bütün bu gelişmeler, “Yeni bir Yalta Anlaşması mı?” sorgulaması yapmamıza neden oluyor. “Euronun değer kaybetmesinden, doların güçlenmesinden bana ne” diyecek durumda değiliz. iki para biriminin de değer kazanmaları ya da kaybetmeleri ekonomimizi, cebimizi, sağlığımızı yakından ilgilendiriyor.

İçerdeki siyasi gelişmeler de, sınırlarımızın güneyinden Karadeniz’in kuzeyine sıçrayan çatışmalardan bağımsız değildir.

Adımlarımızı, önümüz görmeye çalışarak atmak zorunda olduğumuz sancılı bir süreçten geçmekteyiz.

Allah yardımcımız olsun.

ÇİFTE ZAFER BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN

Malazgirt zaferimizin 951. Büyük Taaruz’un 100. Yılı kutlu olsun