Artık eskilerin deyimi ile bazı konuların "çivisi çıktı" yani sistem dağılmaya gidiyor,isyan ediyorum;
_ Adam ecdadımıza katil diyor , "kimse söyleyemiyor ama bari ben 30,000 Kürt ile 1,5 milyon Ermeni'yi öldürdüğümüzü söyleyeyim" diye kendine Nobel için gerekli şöhret sağlama amacıyla güya müntesibi olduğu Ulusu aşağılıyor. Bir kısım akıldaneler de çıkıp "bu bir fikirdir bunun suç vasfı taşıması iddia edilemez,Savcı dava açmakla hata yapmıştır" diyebiliyor, AB ve AKP destekçisi medya da konuyu bu yönde işleyip duruyor.
_ Kimse "Beyler,Hanımlar bu iş yargı konusudur, karar öncesi yapılan yayım ve yayınlar yargıya etkidir, yasaktır, özellikle resmi sıfatı olanlar için suçtur da lütfen yargıya saygı gösteriniz" demiyor, diyemiyor.
_ Adamın Nobeli alması konusu Finli AB komiserinin ev ziyaretine ve bunca Kürt ve Ermeni kuruluşunun AB içindeki baskılarına rağmen Jüriyi ciddi şekilde bunalttığından gerçekleştirilemiyor,bir üye istifa ediyor "Nobel siyasete alet edilmek isteniyor" diyor.Adam şimdi Nobeli hak etmek için hapse girmeye de razı Türkiye'ye yeni hakaretler etmeye de hazır gözüküyor.E para bu insanın insanlığına göre her şeyi yaptırabilir.
_ Adam bu durumda kendi ülkesinde mahkemenin çağrısına gitmeyerek elinden gelen her engeli yaratmaya hatta kendisinin polis marifetiyle çağrılmasına karar verilmesini dahi reklam yapmaya gayret etmektedir. Yaşar Kemal'in aleyhinde konuşup sonra geriye alarak gündemde kalmaktadır. Kimse bunları deşifre etmiyor. Hala Kamuoyunu "fikir özgürlüğü" balonu ile uyutmaya çalışıyorlar.
_ Başka bir adam resmen yazısında "Türklerin zehirli kanının boşaltılıp, Ermenilerin temiz kanı ile değiştirilince sorunların çözülüp büyük Ermenistan'ın kurtulacağından" söz ediyor ,Savcı dava açınca da "ben hiç birlikte yaşadığım insanlara ve yaşadığım ülkeye hakaret edebilir miyim, aleyhimde karar verilirse çeker giderim" buyuruyor. Yine aynı Medya bülbülleri,Ermeni Muhipleri ortaya çıkıp "Bu yazar tam bir Türk dostudur, o satırlarla böyle demek istememiştir, fikir özgürlüğüne engel olunmamalıdır, hem de AB bu konuda çok hassastır ,kızdırırsak görüşmeler başlamaz" gibi ipe sapa gelmez iddialarla Türklere hakaret etmeyi usul kabul etmiş bu Ermeni asıllı gazetecinin koruyucusu kesiliyorlar.
_ Hadi bunların önemli bir bölümü angaje,bir kısmı safderun ya Dışişleri Bakanımıza ne demeli Kosova'da " Bu yazar ceza almaz, mahkeme mutlaka takipsizlik kararı verecektir,daha önce böyle çok örnek var" diye beyanat vererek görevli yargıça Yurt dışından talimat göndermekle ne denli suç işleyip görevine de artık yakışmadığını düşünemiyor mu acaba?
_ Garibim Kültür Bakanı son Sakal-ı Şerif olayının müflis yüklenicisi oluverdi. Korkarım Dubai'ye başkasının sakalını göndermiş olmasınlar. Her halde bunun günahı vardır onu da imamlar bilir değil mi?
_ Şeyh efendi Türkiye'ye 5 milyar $ yatırım yapınca bu paranın epey fazlasını bizim para babalarına ve gizli zenginlerimize yapacağı gökdelenlerin katlarını,dükkanlarını vs. satıp geri kazanacak,ama en acıklı yanı daha 5 milyarın ilk milyarını bile harcamadan yatırdığı ile tüm kazancını da alıp çekilecek, topraktan veya inşaat sırasında yapılacak satışlarla da işi bitirecek parayı haydi haydi temin edecektir, eğer Belediyenin arsaları da para yerine kat karşılığı verilirse kazancı kaymaklı olacaktır. Bu hesabı bu işlere biraz bulaşmış herkes yapabilir ama sanırım Siirt halkına meydanlarda onaylatmak, angaje medyaya gereken çığırtkanlığı yaptırmak çok kolay. Allahınızı severseniz kim yatırım yapıyor? Kim sermaye getiriyor? Bu koşullarda bu gökdelenleri yapacak şirket bulunamadı mı Türkiye'de? Ayıptır yahu.
_ Oferin Galataport için toplam yatırımı nedir? Kaç yılda yapacak? Bize ne ödeyecek? Nasıl ödeyecek? Ne kadar kendi işletecek? Ne zaman bize ne durumda bırakacak? Bunların cevabı olarak hep "Mr.Ofer saygın bir beynelmilel iş adamıdır" cevabı veriliyor. Ulusu becerip bankalarının içlerini boşaltana kadar batık banka sahipleri de Saygın İş adamı idiler, hatta bir tanesi parti kurup %7,5 oy bile almıştı "zaten o nedenle hepsi yine serbest ve saygın(!) o tü kaka" yani bu saygın(!) iş adamları biraz cambaz tabiatlı oluyorlar, bunlara karşı okuyup üflemek fayda etmiyor zira galiba bunlar Tanrının da özel kulları.
_ Çimentoda yine oyunlar arifesindeyiz, konut kredileri, konut inşaatları,çimento gereksinimi derken dikkat edelim de bari özelleştirme garabeti içinde Uzan fabrikaları yabancılara gitmesin çünkü zam getirilip karlar katlanacak, hükümetimiz de bermutat bakıp duracak.
_ Hızlı Tren projesini yerli-yabancı konsorsiyumuna ihale ederken sehven "Burada bilgisizlikten veya bilhassa anlamınadır" (yerli malzeme mevcutsa tercih edilmesi) şartnamede yer almamış, adamlar beton travers ithalatına girişivermişler yani ana maddeleri inşaat demiri,kum,çakıl,çimento olan tamamı ülkemizde bolca üretildiği gibi, hem TCDD nin hem özel sektörün travers fabrikaları da var ama yüklenici grup 740 milyon $ lık bir siparişi dışarıya bağlamış bile. Bu malzeme yurt içinden alınsa idi ne kazanılırdı artık siz düşünün. İşler hacı,hoca takımının elinde kedilerin çamaşır yıkamasına döndü.
Daha fazla uzatmayacağım. Ben bu birikimi zaman zaman sizlere boşaltmak gereğini duyuyorum,zamanınızı aldımsa özür dilerim.