Dünya petrol devi ARAMCO’nun iki rafinerisine iki basit hava aracı ile gerçekleştirilen saldırının tarihi, perde arkasında olup biteni anlamamız açısından çok önemli. Çünkü… 16 Eylül Pazartesi günü, Riyad’da, Prens Selman’ın tam yetkili olarak görevlendirdiği Suudi Arabistan Enerji Bakanı Halid el-Falih, resmi yetkili Çin heyeti ile Pentagon’a şok yaşatacak bir anlaşma imzalayacaktı. 

ABD’nin bunca yıllık çabalarını çöpe atacak bu anlaşmayla, ARAMCO’nun yüzde 20’si, 500 milyar dolar karşılığında Petro China’nın olacaktı. Bu anlaşma, ABD’nin, dünyanın tüm enerji kaynaklarını ARAMCO çatısı altında toplayarak kontrol etme hayallerini dinamitlemiş olacaktı. Küresel petrol üretimini ve fiyatını tek başına belirlemeyi hedefleyen ABD çok büyük bir hayal kırıklığı yaşayacaktı. 

Olmadı.. 

Günde 10 milyon varil petrol üreten Suudi Arabistan petrol devi ARAMCO’yla ilgili gelişmeler hafife alınabilecek haberler değildir. ARAMCO, büyüklüğü trilyon dolarla ifade edilen dünyanın en büyük şirketlerinden biri. Üretim konusu enerji olan böyle bir şirketin küresel çapta hesabı olan herkesin ilgi odağı olduğunu ayrıca söylemeye gerek yok. 

15 Eylül günü ARAMCO’nun Abqaiq ve Khurais’de bulunan iki rafinerisinin Husilerin bin kilometre ötelerden gönderdikleri iki insansız hava aracı tarafında vurulduğu duyurulduğunda, kimse bunu inandırıcı bulmamıştı. Haberin duyulmasıyla birlikte herkes, bu saldırıyla kimin kime, nasıl bir mesaj vermek istediğini sorgulamaya başlamıştı. 

Gerçekten de, dünyanın en büyük silah stokuna sahip ülkelerinden biri olan Suudi Arabistan’da, ARAMCO gibi çok stratejik bir şirkete ait iki rafinerinin iki basit hava aracı tarafından vurulduğu haberi inandırıcı olmadığı için, bu saldırı küresel çapta bir tedirginlik yaratmıştı. Bu tedirginliğe paralel olarak da petrol fiyatları aniden uçuşa geçivermişti. Petrol fiyatlarının artması daha fazla kazanç anlamına gelmesine rağmen, Suudi Arabistan sevinememişti. Kraliyet ailesinde büyük bir tedirginlik yaşanıyordu. Belli ki, bu sabotajı kolaylıkla gerçekleştirebilen bir güç, kraliyet ailesindeki birilerini çok ciddi olarak uyarıyor, “İkili oynamakta vazgeç, ben buradayım” mesajı veriyordu. 

MESAJIN MUHATABI PRENS SELMAN’DI

 Lafı uzatmadan söyleyelim; mesajı veren derin ABD, mesajın muhatabı da Prens Selman’dı. Baştan beri ABD’nin, “ARAMCO’yu New York Borsası’nda halka arzedelim” teklifine karşı çıkan Suudi Arabistan’ın Veliaht Prensi Muhammed bin Saman yine suçüstü yakalanmıştı. Derin ABD, bu saldırıyla, ARAMCO’nun New York Bosrası dışında halka arzedilmesine kesinlikle izin vermeyeceğini bir kez daha vurgulamış oluyordu. ARAMCO’nun kontrol altına alınması ABD açısından hayati önemdeydi. Bu nedenle, Suudi Arabistan’ın ARAMCO’nun geleceği konusunda bağımsız hareket etme şansı kalmamıştı. 

Hatırlayacaksınız, Cemal Kaşıkçı hakkındaki infaz kararı, “Prens Selman’ı Londra’da Rothschild Ailesi ile ARAMCO konusunda yaptığı görüşmeyi deşifre etti” gerekçesiyle verilmişti.

Cemal Kaşıkçı’nın Suudi Arabistan İstanbul Başkonsolosluğu’nda katledilmesine ilişkin ayrıntılar ortaya çıktığında çok zor durumda kalan Prens Selman, Rothschild Ailesi’nin organize ettiği bir geziyle Pakistan, Çin ve Hindistan’ı ziyaret etmişti. 2 700 kilometrelik Kaşgar-Gvadar Koridoru’yla Yeni İpek Yolu’nun en önemli geçitlerinden biri olan Pakistan’a 6 milyar dolarlık bir yatırım sözü veren Prens Selman, Pekin’e de, enerji konusunda tam destek sözü vermiş, perde arkasında ARAMCO’nun halka arzı konusunda ABD’yi dışlayan planlar yapılmıştı. Çin’in, ARAMCO’nun yüzde 20’sini satınalma konusu bu gezide kararlaştırılmıştı.

Kaşgar-Gvadar Koridoru’nun önünü, İran- Pakistan sınırında bağımsız bir Belucistan kurarak kesmeğe hazırlanan ABD, Prens Selman’ın bu ziyaretlerini dikkatle izlemiş, kimlerle, neler yapmak istediğini anlamaya çalışmıştı. 

15 Eylül’de ARAMCO’nun iki rafinerisini hedef alan saldırı, Prens Selman’a verilmiş, “Neler yapmak istediğini biliyoruz” mesajıydı. 

PENTAGON’UN ŞAHİNLERİ ALANDA..

Derin ABD, Ortadoğu, Doğu Akdeniz, Yemen, Afrika ve İran’ın enerji kaynaklarının kontrolünü kimselerle paylaşmak istemiyor. Bu kaynakları kontrolünde tutabildiği sürece doların saygınlığını koruyabileceğini, dolayısıyla “Küresel Lider” sıfatını sürdürebileceğini çokiyi bilen Pentagon, yükselen değer Çin’in en büyük destekçisi olan Rothschild’ları devredışı bırakıp, ABD’nin bugüne kadar gölgede kalmayı tercih eden diğer zengin aileleriyle bir güç oluşturmayı deniyor. 

Trump’ın, Ulusal Güvenlik Danışmanı Bolton’ı emekli etmesi sonrasında Pentagon, eski Dışişleri Bakanı G. Rice ile Dışişleri Bakan Yardımcısı Armitage’yi sahneye çıkardı. ABD’nin dış politikasını bundan böyle bu iki Pentagon şahini şekillendirecek. 

Büyük Ortadoğu Projesi’nin (BOP) bu iki ateşli uygulayıcısı, ABD’nin Ortadoğu’daki askeri varlığını artırmasını ve daha sonuç alıcı operasyonlar yapması gerektiğini savunuyorlar. 

Hazırlıklar hızla yürütülüyor. 

Geçenlerde hapishanede ölü bulunan ABD’nin ünlü işadamı ve yatırım uzmanı Epstein’in özel adası ve özel uçağında düzenlenen lolitalı partilerde çekilen görüntülerin ortaya saçılmasıyla Trump ve Clinton’larla birlikte Prens Andrew’ün itirafları nedeniyle zor durumda kalan Kraliçe II. Elizabeth de Pentagon’un yörüngesinde hareket etmeye başlayınca, Brexit konusunu hala netleştiremeyen İngiltere yönetimi ikiye bölündü. Merkel ve Macron’un öncülük ettiği Avrupa Ordusu’nun kurulma olasılığı giderek zayıflıyor. Hong Kong’da gösteriler giderek şiddetleniyor, Pompeo, “Çin’in Uygur Türklerine uyguladığı zulme seyirci kalamayız” diyor. İstanbul’da yapılan Cemal Kaşıkçı’yı anma törenine Amazon ve Washington Post’un sahibi, ABD’nin yeni başkan adayı Jeff Bezos da katıldı.

Bütün bu gelişmeler birbirinden bağımsız olaylar değil; yaklaşmakta olan büyük bir kasırganın habercisi. Gelişmelerin hedefini sorgulayan ünlü yorumcular, “Yeni yıla ‘İran’a operasyon’ haberleriyle girebiliriz” diyorlar. 

Babasının korumasının misafir gittiği evde ölü bulunması sonrasında, ABD televizyonlarında Pentagon yanlısı konuşmalar yapan Prens Selman’ın, bundan böyle ARAMCO’nun New York Borsası’nda halka arzedilmesine karşı çıkması beklenmiyor. 

Yani? ABD’nin, havaların iyice soğuduğu kış aylarından birinde İran’a bir operasyon yapması ve bu arada ARAMCO’nun New York Borsası’nda halka açılması önünde hiçbir engel kalmamış gibi. 

NEDEN 15 EYLÜL?

Dünya petrol devi ARAMCO’nun iki rafinerisine iki basit hava aracı ile gerçekleştirilen saldırının tarihi, perde arkasında olup biteni anlamamız açısından çok önemli. Çünkü… 16 Eylül Pazartesi günü, Riyad’da, Prens Selman’ın tam yetkili olarak görevlendirdiği Suudi Arabistan Enerji Bakanı Halid el-Falih, resmi yetkili Çin heyeti ile Pentagon’da büyük bir şok yaratacak bir anlaşma imzalayacaktı. 

ABD’nin bunca yıllık çabalarını çöpe atacak bu anlaşmayla ARAMCO’nun yüzde 20’si 500 milyar dolar karşılığında Petro China’nın olacaktı. Bu anlaşma ABD’nin dünyanın tüm enerji kaynaklarını ARAMCO çatısı altında toplayarak kontrol etme hayallerini dinamitlemiş olacaktı. Küresel petrol üretimini ve fiyatını tek başına belirlemeyi hedefleyen ABD çok büyük bir hayal kırıklığı yaşayacaktı. 

Olmadı.. 

ABD derin devleti, iki basit insansız hava aracı ile bu satışı engelleyiverdi. Çünkü, Prens Selman ne kadar gizli tutsa da, içerde göbek bağı ile ABD’ye bağlı olanlar vardı. Prens Selman’ı Cemal Kaşıkçı cinayeti üzerinden dünya kamuoyu önünde etkisiz eleman konumuna düşüren ABD’nin, Suudi Arabistan’da, günaha bulaştırıp önemli konumlarda göreve getirdiği pekçok elemanı vardı. 

ARAMCO’nun yüzde 20’sinin Çin’e satılacağı haberi, “ABD’nin sadık adamları” tarafından Washington’a uçurulmuştu. Derin ABD de, iki basit oyuncakla bu müthiş anlaşmayı engelleyivermişti.

Hemen not düşelim; 2002 yılından beri Kral Selman'ın yakın korumalığını yapan ve Kral'ın en yakınındaki isimlerden biri olan General Abdülaziz geçtiğimiz günlerde öldürüldü. General Abdülaziz'in bu ay içinde Veliaht Prens Muhammed bin Selman tarafından görevden alındığı ve siyasi bir suikaste kurban gitmiş olabileceği konuşuluyor.

ABD, ARAMCO’nun New York Borsası’nda halka arzedilme konusunu daha fazla sürüncemede bırakmak istemiyor. Büyüklüğü trilyon dolarlarla ifade edilen dünya petrol devi ARAMCO’nun hisse senetleri, parası olanlara yılbaşı hediyesi olarak sunulacak. Washington kulislerinden sızan bilgilere göre, ARAMCO’nun halka arzedilmesi işlemi ile İran’ın vurulması aynı günlerde yapılacak. Hazırlık bu yönde. 

İran’ın vurulduğu kış günlerinin birinde halka arzedileceği için, petrol fiyatlarının yükselmesiyle birlikte ARAMCO hisse senetlerinin büyük prim yapması bekleniyor. 

İki ay sonra yeni yıla giriyoruz. Soğuk kış günleri başlayacak. Rus doğalgazına bağımlı olmaktan büyük ölçüde kurtarılan AB ülkeleri, soğuktan donmamak için İran operasyonuna karşı çıkamayacaklar. 

Çok sıcak kış günleri yaşayacak gibiyiz. 

Allah yardımcımız olsun.