Aradı, aramadı...

Abone Ol

Şimdi, bazen de kişi bir olaya, duruma, kişiye takıntılı bir şekilde gelir ve bu konu, güvendiği kişilerle incelenmeye alınarak sohbetler başlar. Geçen akşam ki konu ‘ sevgililer her gün konuşmalı mı? Aramazsa bunun nedeni nedir?’ Hadi bakalım kişisel gelişimci olduğumuz için bu soruyla baş etmek de başta ben olmak üzere birkaç kişiye düşmesin mi? Çık çıkabilirsen işin içinden.
Hemen kollarımı sıvadım ve ilk hamlemi yaptım. Öncelikle kadın, erkek tamamen farklı, aynı kefeye koyup yapılan değerlendirmeler çok yanlış kararlara ve sonuçlara neden olabiliyor. Kadın yapısı gereği tek eşliliğe odaklı ki bu da çok normal… Erkek çok eşliliğe hem ahlaki açıdan sakınca görmüyor hem de zaten biyolojik yapısı buna müsait. Aslında kadının amacı bir gün aranıp aranmamaktan ziyade ’beni sevmiyor mu? Hayatında başka bir kadın mı var? Bu sorular kadını çıldırtıyor, başlıyor senaryolar yazmaya. Derken an geliyor kafayı yeme aşamasına adım adım ilerlerken patlamaya hazır bomba haline dönüşüyorlar.
Erkeğin yaşantısında kariyer ve para çok önemli bunlardan birini mutlaka yapmalı diye düşünüyor. Çünkü o şekilde yetiştirilmiş. Hele hem kariyeri hem de parası varsa kaymaklı kadayıf. Bu erkeğin kadını elde etmesi daha kolay bir de konuşma ve ikna becerisi ekleniyorsa meziyetlerine değmeyin keyfine.  Erkeğin hayatında birkaç kadın aynı anda olabiliyor. Dolayısıyla kafasını bir taraftan işe diğer taraftan da bir kadına değil de birkaç kadına dağılırken arada ‘merhabalar’, ‘selamlar’ gönderdikleri ve bakalım oltaya gelirse, cevap verir dedikleri, mavi boncuk dağıttıklarını da saymıyorum hani.
Bir grup erkekte standartları belli, çok fazla bir ideali olmayanlar, güvence arayanlar bunlarda hep kadından ilgi ve sevgi bekliyorlar. Nedense de bu kadınlar ilgiden, sürekli sorulmaktan bunalıp şikâyetçi olan grubu teşkil ediyorlar. Çünkü adam tam bir psikopata bağlanıyor, kadına nefes aldırmaz hale getiriyor.
Şu bir gerçek ki, kadın tek ilgi odağı olmak istiyor. Daha küçükken ona verilen rollerde daha çok anaçlığı, korunması gereken bir varlık imajı yüklemeleriyle aşırı bir şefkat ve sevgi açı oluyorlar. Onların işleri de olsa, hobileri de olsa sevgili onları tamamlayan ana etken. Umursamaz davrandıkları zamanda kırılmış oluyorlar. Paraya, kariyere, hırsa evet diyorlar ama ille de sevgi ve doyumlu ilişki arayışları hiç bitmiyor.
Aslında erkek içinde zor, birkaç kadını idare etmek, beklentilerine cevap vermek, kafası sürekli karışık ne istediğini tam olarak bilmeyen akıntıya kürek çeken bir ruh haline bürünüyorlar. Akılı erkek doğru kadını bulunca duruluyor. Aradığı her şeyi onda bulunca iş verimi artarken, ruh sağlığına, kafa karışıklığına da dur diyebiliyor.
Aslında kadın sevgiyle doyurulup, güven ve sadakat ile yürütülen bir ilişkiye sahip olunca daha fazlasını istemiyor. Buna rağmen daha fazlasını isteyen, sürekli sitem eden kadının ise sorunu erkekte değil kendisinde araması gerekiyor.
Ses tonunuz,  güzel bir sözünüz, onunla özel anlar için zaman ayırmanız, kadın ya da erkek olsun insan olan bir kalbe yeter, her gün aranmasınız da seviliyor, seviyorsanız pire yüzünden yorganı yakmaya değer mi?