İnsanı diğer bilindik yaratıklardan yani bitki ve hayvanlardan ayıran en önemli özelliklerden biri de anlamaktır. Düşünmek de, konuşmak da öyledir. Akıl yürüterek çıkarım yapabilmesi, yani yeni düşünce ve eşya üretebilmesi de yine insana ait temel özlelliklerden.
Bir dostum, bildiğim tanıdığım biri, bir arkadaşım, ya da hiç tanımadığım ama ne yazmış diye yazısını okuduğum birine üç beş kelam ederek, güncelin insanı ne kadar tüketici olduğunu vurgulamak gayesiyle, daha ilmi alanlarda düşünce üretilmesini arzu ettiğimi bildiriyorum. Bu sanal medya bir alem. Kimse kimseyi bilmeden, tanımadan balta kazma elde hücum ediyor.
Beni Türk düşmanı ilan edenden ordu düşmanı, PKK sempatizanına kadar akla gelebilecek her abukluğu işlemiş yorumseverler.
Bir: Ben insanım, Müslümanım, Türk'üm. Türk düşmanı da, ordu düşmanı da değilim. PKK için ise hiç olumlu duygum yok.
Vatanımın burun buruna olduğu tehlikenin de en az sizin kadar farkındayım. Benim sözüm bunların dışında.
Ama önce karşındaki insanı anlamak için zahmete girmek gerek. Akıl sahibi, mantık sahibi olmak gerek. Namus ve vicdan sahibi olmak da işin fazilet tarafı.
Hayatı boyunca birşeylere karşı olanların, olumsuzluklar ifade edenlerin her hangi bir alanda bir şey ürettiği görülmemiştir.
Türkiye'de sık sık akıl tutulması yaşanır ve herkes ezberini tekrarlayıp durur. Ezber tekrarlamak bir başka ifadeyle yerinde saymak, bir başka deyişle de patinaj yapmaktır. Enerji harcanır ama herhangi bir iş üretilmemiş olur.
Ben bu akıl tutulmaları karşısında insanları tutup sarsmaya, dürtmeye çalışıyorum. Tabi herkes çok kızıyor. Ama inanın bu hem insanımın, hem ülkemin, milletimin lehine, faydasına bir faaliyettir. Yine de bana kızmaya devam edebilirsiniz.
Ordunun gerekliliği tartışılmaz, anayasal bir kurum olması da öyle. Ama anayasal her kurumda anayasa dışına çıkanlar olabilir. Nitekim ülkemde ordu içinde mevcut anayasayı iptal ederek, Meclis'i fesheden cuntalar hep olagelmiştir. Maceracılar olagelmiştir. Bugüne kadar da herkesin yaptığı yanına kaldığı için suç delili sayılacak malzemeleri saklamak ihtiyacı bile duymuyorlardı. Yanlış yapana hesap sorulur ve sorulsun demeyi ordu düşmanlığı sayacak adam ya izansızdır, ya akılsız, ya vicdansız, ya da namussuz.
Lozan Antlaşması'nın maddelerini açıkça bilen kaç kişi var ülkede. Nutuk'u ciddiyetle okuyan kaç kişi var. Lozan'da da Nutuk'da da Kürtlerle ilgili ilerde kendilerini yönetmeleri konusunun düşünüleceği ifade ediliyor. Mesele sadece Kürtler değil, kendini azınlık hisseden her ırk için kural bellidir. O ülkede nüfusun onda biri haline gelen her ırk kendi kendini yönetmeye talip olabilir.
Büyük devletler bu taleplerin bölünme getireceğini bildikleri için gerekli gördükleri tedbirleri alırlar. Uygur Türkleri Çin'de, Güney Azerbaycan İran'da, Batı Tırakya Yunanistan'da ve  Çeçnistan Rusya 'da baş ağrısıdır. Dünyanın başka ülkelerinde de başka baş ağrıları vardır. Myanmar'daki Müslüman katliamı, Bosna'daki Müslüman katliamı da aynı sorundur.
Tudor Jivkov da ülkesindek Türkleri yok etmek için çok uğraştı, ama olmadı. Zulümle, katliamla milletleri yok edemezsiniz. Hepsinin hakkından geleceğiz söylemleri ne insanidir, ne medenidir ne sosyolojik değildir.
Ülkedeki olumsuzlukları her gün her an, her konuşmamızda sayıp döküp mevcut hükümeti eleştirmek, onların gitmesini sorunların çözümü olarak görüp göstermek kahvedeki sıradan insan için hoş görülebilir. Ama aydın olan, münevver olan, okur yazar olan ayıtılmış, aytmatov olan insan çözüm üretmeli.
Dr. Sakin Öner bey ile karşılıklı yazışırsam ortaya güzel düşünceler çıkar umudundaydım. Ne yazık ki bazı kendini bilmez yakın korumalar, Sakin beyin etrafında yorumdan duvar ördüler ve ortaya güzel bir fikir tartışmasını önlediler.
Hakkımda yanlış yorumları yapanlara aynen iade  ediyorum. Sadece kendinizin vatansever olduğunu zannetmeniz kadar hamakat olabilemez.