Washington’daki üniversitenin takımını Türk yıldızlar galibiyetlere taşıyor


Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) son yıllarda üniversitelerin basketboldan voleybola, futboldan yüzmeye kadar farklı takımlarında yer alan Türklerin sayısı her geçen yıl artıyor. Bu gençler hem burslu olarak okuyor hem de yer aldıkları takımlarda başarıyla görev alıyor. Başkent Washington’daki Amerikan Üniversitesinin kadın voleybol takımında da Türkiye’den 3 kadın oyuncu bulunuyor!

Aslı Çelikkol, Zeynep Uzen ve Esma Sipahi American University'nin voleybol takımında yer alan 3 başarılı temsilcimiz. Hem derslerde hem de sahalarda başarılı olan gençler takımlarının galibiyetlerinde önemli birer söz sahibi.

Her üçü de Ted İstanbul Lisesi'nden mezun olan başarılı oyunculardan Zeynep Uzen, Beşiktaş takımında voleybol oynamış. Genç yaşta voleybola başlayan Esma Sipahi'nin üç kez Milli Lise şampiyonluğu bulunuyor. Vakıfbank Spor Kulübü ile A Milli Kadınlar Ligi'nde ikincilik ve üçüncülük kazanmış, 17 Yaş Altı Milli Takım kaptanlığı yapmış.

Bir diğer genç voleybolcumuz Aslı Çelikkol ise 2015-2018 yılları arasında Eczacıbaşı Spor Kulübü forması giymiş, Balkan Şampiyonası'nda 16 Yaş Altı Türk Milli Takımı'nda formayı başarıyla taşımış.

Her biri birbirinden cevher bu üç genç oyuncularımızdan Aslı Çelikkol ile Amerika'daki hayatını ve başarılarını konuştuğumuz bir röportaj gerçekleştirdik…

Önce Vatan Gazetesi Washington DC


Öncelikle Amerika’ya gelmeye nasıl karar verdin? Okulu nasıl seçtin?

Voleybol serüvenimi en başından anlatmaya başlarsam eğer, ilkokul 3. sınıfta beden eğitimi öğretmenimin desteğiyle oynamaya başladım. 8. Sınıfa kadar voleybol oynamaya Bursa’da devam ettim, sonrasında Eczacıbaşı Spor Kulübü’nün altyapısına dahil oldum ve İstanbul maceram başladı. Eczacıbaşı ailesine katılmamla beraber TED İstanbul Koleji’nde tam atletik bursu aldım ve lise hayatıma orada başladım. Amerika’ya gelme kararımda TED İstanbul Koleji’nin etkisi çok büyük çünkü yurt dışında okumak isteyen öğrenciler için çok sağlam bir altyapıları var. Aynı zamanda Amerika’da yüksek seviyede eğitim alıp hem de Division 1’da okumak lisenin başından beri hayalimdi. Amerika’daki üniversitelerde sporculara verilen imkanları görüp her zaman ben de onlardan biri olmayı hayal ediyordum. Bu hayalimi gerçekleştirmek için 11. sınıfta ilk adımı Tamer Türkman ile iletişime geçerek attım. Kendisinin Amerika’da birçok antrenörle sağlam ilişkileri var ve oradaki koçlara ulaşmak onla çalışmaya başladıktan sonra çok daha kolay oldu. Öncelikle Türkiye’de oynadığım maçlardan bir highlight videosu hazırladık ve kendimi anlatan bir metinle koçlara email üzerinden ulaşmaya başladık. Birçok okuldan geri dönüş aldım ve en sonunda aralarından Washington DC’de bulunan American University’e gitme kararı aldım. American University’e seçmemin en büyük nedenlerinden beri koçlar ve takımdaki kızlar arasındaki “aile” sıcaklığıydı. Okulu ziyarete gittiğimde, koçlarla görüntülü konuştuğumda ve Koç Barry’nin Türkiye’ye gelişinde her zaman vurguladığı şey bizlerin akademik ve sportif yeteneklerimizin yanı sıra “insan” olarak ne kadar değerli olduğumuzdu. Aynı zamanda American University akademik olarak prestijli bir okul ve hem ailem hem benim için eğitimin önemi en başından beri çok büyük. Bir başka nedeni ise Washington DC’de yer almasıydı. Ziyarete gittiğimde şehre hayran kalmıştım. DC öğrencilere çok fazla fırsat tanıyan bir şehir ve Georgetown, George Washington gibi üniversitelerin de olmasından kaynaklı şehirde birçok öğrenci var.




Amerika’da spor yetenek bursu nasıl kazanılır?

Amerika’da spor bursu almak için hem eğitimde hem de yaptığınız sporda başarılı olmanız gerekiyor. Bazen sadece sporda çok başarılı olmanın burs almaya yetebileceği gibi yanlış bir algıya kapılabiliyor insanlar ama bu doğru değil. Okula girebilmek için belirli testleri (SAT, TOEFL, İELTS) geçmeniz gerekiyor, aynı zamanda lise transkriptinizin de önemi büyük. Spor açısından ise daha önceden kazanmış olduğunuz başarılarla birlikte bir highlight videosu hazırlayıp koçlara atıyorsunuz. Koçlar eğer sizi beğenirse ve sizi takımlarına dahil etmek isterlerse iletişime geçiyorlar ve süreç başlıyor.




Şimdi takımda 3 Türk’sünüz. Galibiyetlerinizi takip ediyoruz. Takımla uyumdan bahsedebilir misiniz? Ayrıca antrenörler ve oyuncular 3'ü de başarılı Türkiye’den oyuncuyu görünce neler söylüyorlar?

Voleybol bir takım oyunu olduğu için saha içinde 3 Türk olmamız o an için bir şey değiştirmiyor ama tabii ki her zaman saha içinde ve dışında birbirimize destek oluyoruz. AU Voleybol yıllardır uluslararası sporcuları takımında barındıran bir program. Koç Barry uluslararası sporcu almayı çok seviyor çünkü takımdaki herkes kendi voleybol kültüründen takıma bir şeyler katıyor. Takım olarak bu sene güzel bir uyum yakaladık, ligde de iyi gidiyoruz umarım Patriot Liginde şampiyon olabiliriz.




Peki Aslı sen Esma ve Zeynep'le daha önceden birbirinizi tanıyor muydun?

Aslında üçümüz de aynı lisede TED İstanbul Koleji’nde okuduk. Ben Esma’yı okuldan ve voleybol maçlarından ismen tanıyordum ancak yakın bir arkadaşlığımız yoktu. Zeynep’le ise TED’de hem aynı dönemdik hem de Eczacıbaşı’nda aynı takımda oynadık. Liseye geçtiğim günden beri Zeynep’i her gün görüyorum diyebilirim :) Hepimizin aynı üniversiteye gelmesi tamamen plansız oldu ancak takıma üç Türk olarak büyük katkı sağladığımızı söyleyebilirim.



Amerika’da voleybola ilgi nasıl?

Amerika ve Türkiye arasındaki farklardan biri de voleybol ilgisi bence. Türkiye’deki ilgi son yıllarda milli takımımızın başarılarıyla arttı ancak verilen önemin çok daha büyük olmasının gerektiği düşünüyorum. Amerika’da profesyonel bir lig olmamasına rağmen kolej ligine verilen ilgi ve önem çok büyük. NCAA turnuvasındaki maçları binlerce kişi izliyor aynı zamanda sezon içinde oynan her maç televizyonda yayınlanıyor.




Başkent Washington’da hayat nasıl gidiyor? Okul ve spor dışında neler yapıyorsun?

Açıkçası sezon içinde okul ve voleyboldan aktivite yapacak çok zaman kalmıyor ancak boş zamanlarımızda takım arkadaşlarımızla beraber oluyoruz. Özel tatillerde, Halloween gibi bir araya gelip aktiveler yapıyoruz ve keyifli vakit geçiriyoruz. Aynı zamanda DC de yeni kafeler ve restoranlar keşfetmeyi de çok seviyoruz.


Koronavirüs hayatınızı nasıl etkiledi?

Koronavirüs üniversite deneyimizi oldukça etkiledi çünkü ilk yılımızın bahar döneminde apar topar Türkiye’ye dönmek zorunda kaldık ve derslere online olarak devam ettik. Geçen sene kısıtlamalardan dolayı çok az bir süre antrenman yapabildik ve sadece 8 maç oynadık. Normalde bir sezonda ortalama 30 maç oynuyoruz. Takım arkadaşlarımızdan ve kampüsten çok fazla ayrı kaldık ama aşılanma oranın yükselmesiyle Amerika’daki üniversite hayatımız neredeyse normale döndü diyebilirim.




Genç yaşta dünyanın bir ucuna geldiniz. Başarılı işlere imza atıyorsunuz. Türkiye’den uzak olmak zor mu? İlk başta nasıl alıştın?

Türkiye’den, ailenden ve arkadaşlarından uzak olmak tabiki de zor ancak bu deneyimin bana kattıklarını düşünürsem kesinlikle her zorluğa değer. En zor kısmı ilk dönem çünkü kendinizi bir anda farklı bir kültür, dil ve takımın içinde buluyorsunuz ama zamanla orada da kendinize bir düzen oluşturup alışıyorsunuz. Bence takım sporu yapmak bu konuda çok büyük bir avantaj çünkü daha kimseyi tanımasanız bile en azından ortalama 15 yeni arkadaşınız oluyor. Çok şanslıyız ki hem takımdaki kızlar hem antrenörler hem de okulun akademik danışmanları uyum sürecimizde bize çok destek oldular. Tabiki bazı zorlu günler, ailenizi yanınızda istediğiniz günler oluyor ancak önemli olan buraya geliş amacını hatırlayıp daha güçlü bir şekilde bu yola devam edebilmek.




Mezun olduktan sonra planların nelerdir?

Ben burada Psikoloji okuyorum, mezun olduktan sonra yüksek lisans yapmayı ve psikolojiyle bağlantılı bir iş yapmak istiyorum. Aynı zamanda voleybola profesyonel olarak devam etmek istiyorum.




ABD’de hiç unutamadığın bir anını paylaşabilir misin?

ABD’de şu ana kadar yaşadığım en güzel anı 2019’da Patriot Ligi şampiyonu olduğumuz gündü. Freshman senemde böyle bir şampiyonluk yaşamak gerçekten tarif edilemez bir duyguydu. Umarım aynı duyguları bu sene ve önümüzdeki sene de yaşayabilirim.




Maçlara Türk taraftarlar geliyor mu destek oluyor mu? Oyuncuların aileleri öğrenci ve arkadaşların destekleri maçlarda nasıl?

Türk taraftar çok fazla gelmiyor ancak sosyal medyadan arkadaşlarımız ve öğrenciler bize desteklerini gösteriyorlar. Ailem şu ana kadar hiçbir maçı kaçırmadan sezonu takip ediyor, Türkiye'de saat farkında dolayı maçlar gece yarısı olmasına rağmen uyanıp her maçı izliyorlar. Onların beni dünyanın bir ucundan izlediğini bilmek maç sırasında bana çok büyük bir motivasyon sağlıyor.




Son sözün ne olur sevgili Aslı?

Öncelikle benim buraya gelmeme katkı sağlayan tüm antrenörlerime, öğretmenlerime, aileme, ve Tamer Türkman’a çok teşekkür ederim. Aynı anda hem üst düzeyde voleybol oynayabildiğim hem de kaliteli bir eğitim alabildiğim için kendimi çok şanslı hissediyorum. Türkiye’de böyle bir imkana sahip olmanın daha zorlu olduğunu biliyorum o yüzden umarım Türkiye’de de sporcular hem eğitimlerini tamamlayıp hem de iyi liglerde voleybol oynamaya devam edebilirler. Umarım Türkiye’de voleybol oynayan ve Amerika’ya burslu gelmek isteyen genç arkadaşlarıma iyi bir örnek olabilirim.