Demokratik standartların geliştirilmesi ve Türkiye’nin terörle sorunun bitirilmesi amacıyla başlatılan açılım sürecinin sloganları “Analar ağlamasın” ve “şehit cenazeleri gelmesin” sözleriyle cazip kılınmıştı. Sözde yaz sonuna kadar teröristler yurt dışına çekileceklerdi ama silahlarıyla giderken asker müdahele edip te barış sürecine zarar vermemeliydi??? Teröristbaşı bebek katili Öcalan, “iki taraftan da kaynaklanan zorlayıcı gelişmelere karşı dikkatli olmaya, tarafları süreci kışkırtacak tutumlardan alabildiğine kaçınmaya, dikkatli ve duyarlı davranmaya” çağırıyordu. Gelinen nokta ise çok farklı oldu.
Örgüt liderlerinden Cemil Bayık, 22 Ekim 2013’te ve 03 Şubat 2014’te “çekilen PKK’lıları geri göndermeye hazılanıyoruz” diye açıklama yaparak gerçek niyet ve maksatlarını ortaya koymuştu. Halen PKK’nın eylemleri devam ediyor, teröristler çekilmediği gibi kadrolarını sürekli takviye ettiler, lojistik ihtiyaçlarını tamamlayıp ikmallerini yaptılar, askeri eğitimlerini sürdürdüler, adam ve çocukları kaçırdılar, yol kesip, şantiyeleri ve iş makinalarını yaktılar, sabotajlar yaptılar. Kendilerine dokunulmadığını gördükçe arsızlaşıp daha çok azdılar. Şimdi devletin karakol yapmasını engellemek için eylemler yapıyorlar. Eğer silahsız bir döneme girilmişse bunların anlamı nedir? Eğer şehit gelmiyorsa teröriste göz yumulduğu için gelmiyor.
Şehirler arası yollar kesiliyor askerler PKK’nın ateşiyle yaralanıyor
PKK’nın gençlik yapılanması tarafından 24 Mayıs’ta hendekler kazılan Diyarbakır-Bingöl karayolu günlerdir kapalı. Yol hala trafiğe açılamadı. Bölgede bulunan PKK’lıların, jandarmanın müdahalesini engellemek için uzaktan kumandalı mayın döşediği belirtiliyor. Kendilerine uzaktan doğrudan müdahele edilmemesine rağmen Lice’de yol kapatan PKK’lı eylemciler tarafından el yapımı patlayıcı, taş ve molotoflarla yapılan sadırıya ilaveten el bombası da atıldı, uzun namlulu silahlarla hem askerlere hem de yaralıları almaya gelen helikoptere ateş açıldı. Üç asker yaralandı.
Analar Ağlıyor
PKK’nin kaçırdığı çocukları dağda silahlı çatışmada kullandığı iddialarının yanında, yurt dışına götürülerek, Suriyeli Kürtlerin silahlı gücü (YPG) ile Radikal İslamcı Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) arasındaki savaşta kullanıldığı da iddia ediliyor. Örgütün 14-15 yaşlarındaki çocuklara silah eğitimi verdiğini gösteriyor. PKK arşivinde olan ve örgüte yakın internet sitelerinde de yayınlanan pek çok fotoğrafta, 18 yaşın altındaki çocuklar dağda, ellerinde otomatik silahlarla, askeri bir nizamda görülürken gözü yaşlı anaları BDP’li Belediyeler tarafından ıslatılarak aşağılanıp, kovuluyor. Hani analar ağlamayacaktı???
Gaziosmanpaşa meydanında Otobüs ve İtfaiye Aracı Yakılıyor
PKK’lı bir gurup durduk yerde Gaziosmanpaşa’da Belediye Otobüsünü yaktığı gibi söndürmeye gelen itfaiye aracını da yakıyor. Kameralarda bir provakatör karşıt eylemlerin her ikisinde görülüyor!!! Aman dikkat!!! Genelde bir iş aksadımı vatandaş, “NERDE BU DEVLET” diye sorar ya, aynen ben de katılıyorum. Taksim’e 25.000 polisi ve onlarca Toma aracını yığan devlet Gaziosmanpaşa’da neredeydi acaba?
Jandarma teşkilat yapısı değişiyor
Türkiye’nin iç güvenliğinin en önemli halkası olan Jandarma Genel Komutanlığı, tasfiye edilecek, Genel Komutanlık askeri niteliği ortadan kaldırılarak, bir sivil genel müdürlüğe dönüştürülecek. ABD ve Avrupa Birliği’nin Jandarma Taşkilatı’nın kaldırılması, Kara Kuvvetleri’nin sınırlardan çekilmesi, yerine sınır polisi teşkilatı kurulması gibi dayatmaları sonucu, İçişleri Bakanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı’nı kendisine bağlayacak ve jandarma komutanlarını müdür haline getirecek bir yasa taslağı hazırlamış!!! Terörün yeniden azdığı, kamu güvenliğinin, huzur ve asayişin tartışıldığı bu durumda, Jandarma, Kara Kuvvetleri ve Sahil Güvenlik Komutanlığı devreden çıkarılması hayra alamet değildir.
Kâzım Karabekir’in ve şehit pilotların adları Ağrı’dan siliniyor
Yeni seçilen Ağrı Belediye Başkanı Sırrı Sakık’ın yapması gereken binlerce şey varken, ilk iş olarak şehirdeki pilotlar anıtını sökeceğini, bir mahalleye ve bazı okullara verilmiş olan Kazım Karabekir adını değiştireceğini söylemiş. Yahu Belediye Başkanlığı vatandaşa hizmet makamıdır, insanların beklentisi senin beyinciğinde yuvalanmış Türk düşmanlığından önce şehrin sorunlarının çözülmesidir. Unutma ki Kâzım Karabekir, Doğu Cephesi Komutanlığı yaparken en çok ta temsilcisi olduğunu iddia ettiğin Kürtleri Ermenilerden kurtarmıştır. Rahatsızlığın bundan ise Ermeni iddialarına hizmet ettiğin aklımıza gelir!!! Ama etnik kimliğinden de şüphen varsa o ayrı bir konu...
Papa’nın misyonuna alet olunuyor
Diyarbakır Merkez Sur İlçesi Belediye eski Başkanı Abdullah Demirbaş tarafından oluşturulan, “Kırklar Meclisi” heyeti 14 Mayıs’ta Vatikan’da Papa Francesco görüşmesinde Papa’ya verilen mektupla Türkiye, Irak, İran ve Suriye’deki Kürtlerin “boyunduruk altında” oldukları görüşü savunulurken, Dinlerarası Diyalog için Papalık Konseyi misyonunun bir parçası olduklarını ifade etmişler!!! Zaten başınıza ne geldiyse tarih boyunca onun bunun misyonuna ve küresel güçlerin çıkarlarına maşa olmaktan dolayı gelmedimi??? Niye Türk Milletinin misyonunun parçası olmayı düşünmüyorsunuz da elaleme maşa oluyorsunuz.
Tarihe bir not düşmek ve okurlarıma ışık tutabilmek amacıyla bugüne kadar birçok yazımda “Göz olanı, beyin olacağı görür”, “Yüz verme deliye.....”, “açılırken açılmıyalım” gibi  sözleri çok sık kullandım. Avrupa Birliğine üye ülkelerin sınırları kaldırdığı dönemde Balkanlarda ekilen ayrılık tohumlarıyla, 6 cumhuriyetli, 5 uluslu, 4 dilli, 3 dinli, 2 alfabeli ve tek partili” eski Yugoslavya yıllarca huzur ve barış içinde kardeşçe yaşamasına rağmen 20 yıl önce acımasız bir savaşın yarattığı vahşi bir soykırıma hedef olmuş ve tarihten silinmişti... Tekrar belirtmek isterim ki milli Şairimiz M. Akif ERSOY’un, “TARİH TEKERRÜRDEN İBARETTİR DERLER AMA HİÇ İBRET ALINSAYDI TEKERRÜR MÜ EDERDİ” sözünen ibret almalı nereye gittiğimizi görebilmeliyiz.