Her ne hikmetse, futbolun gündemi abuk subuk nedenlerle sürekli bir yerlerden bir yerlere evriliyor. Bu iş nasıl oluyor, nasıl gerçekleşiyor hiç anlamıyorum.

Bu gerçeğin en son ve canlı örneği Fatih Terim’e verilen dört haftalık ceza. Aslında verilen cezadan da çok, cezanın kamuoyuna duyurulma saati olan 19.05 üzerine anlam yüklendi. Galatasaray olayı bir komplo teorisi kıvamına getirip, gündemi manipüle etme, hatta bir tür algı operasyonu şekline dönüştürdü.

Başkan Mustafa Cengiz’in bu durumu Galatasaray üzerine oynanan bir oyunun göstergesi olarak lanse etmesi de olayın tuzunu biberini ekti.     

Kayseri’de oynanan İstikbal Mobilya Kayserispor Galatasaray maçı sonrası Fatih Terim’in yaptığı, “Geçen yıl örgütlü, amatör organize işler var demiştim. Demek buna alınmışlar ve bu sene hayli profesyonel davranıyorlar. Galatasaray iki hafta puan kaybetti. Hiç ortada yabancı konusu var mı? Kazanalım hemen gündeme yabancı konusu gelir. Bugün Galatasaray lehine bir şey var mı? Varsa çıkıp söyleyin” demiş ve Bülent Yıldırım ve Serkan Çınar’ın MHK tarafından pasifize edildiklerine vurgu yapmıştı.

Sözlerinin başında, “Konuştuklarıma dikkat etmezsem cezaya kadar gider” diyen Terim sanırım kurduğu cümlelerin masum olduğunu düşündü ve bu söylemin ceza verilecek bir açıklama olmadığı görüşündeydi.

Fatih Terim tecrübesindeki bir hocanın yaptığı ağır ithamlarda kullandığı lafları dikkatli seçmeye çalışmasının, sonucu değiştirmeyeceğini bilmesi gerekir. 

Bu durumu örneklememiz gerekirse; bir insanı tabancayla öldürmekle, makineli tüfekle vurarak canını almak arasında eylem olarak hiçbir fark yoktur. Yani, kullanılan hiçbir süslü kelime olayı hafifletmeye yetmez.

Açık söyleyeyim, verilen cezanın ağır olduğu kabul etmek gerek. Şöyle ki, bu ceza bir ya da iki hafta hak mahrumiyeti olabilirdi. Ancak 19.05 savsatası tam anlamıyla boş bir kafa yorgunluğu. Federasyonca belirtildiği gibi, bu bildiririm yalnızca Galatasaray için olmadığı, 35 kulübün daha aldığı para ve hak mahrumiyeti kararlarını da içerdiği ortada. Ayrıca, siteden yayınlanma saatinin 18.58 olması, konunun anlamsız bir şekilde gündem maddesi haline getirildiğini ortaya koyuyor.

Söylemeye çalıştığım gibi, Fatih hocanın söylemleri çok da masum değil tabi ki ancak dört maç ceza verilmesini de kesinlikle gerektirecek boyutta değil.

Son olarak şunu da ekleyeyim. İddia ediyorum, bu dört maçlık ceza, Fenerbahçe maçının da içinde olduğu bir sürece denk gelmeseydi, Galatasaray’dan bu tepki yükselmezdi emin olun.

Hoşçakalın…

Erden AKTOĞU

[email protected]