Yaşadığın ömründe aldanma, aldatılma girişimleri çok kez olacaktır.

Bilgini, aklını, yüreğini, deneyimlerini birleştir, düşün, küçük ihtimallere dahi ihtimal verme, aldanma. Aldanmak aynı zaman da kullanılmaktır. Hayatın boyunca bu girişimlere çok tabii olacak, bazısını anlayacak bazısını anlamayacaksın, deneyim ve bilgilerin arttığın da, çevrendeki insanları daha çok tanıdığın da, aldanmak bir yana girişimden dahi farkında olacak, anlayacak, aldatılmayacak, aldatılmayacaksın. İnsan bir diğer insan için aldatma girişiminde bulunuyor ise zemini görmüş samimi ve duygusal yapını önceden fark etmiştir. Aldanma diye başladık ya, aldatma demeyeceğim, çok keyifli, geçici de olsa aldatma halleri muazzam bir keyif. Hal böyle iken, kişi neden yaşamasın ki aldatmayı ?

Aldanmak berbat, aldatmak da keyifli ise, bu tezatlığı, bu ters hali kendinde yaşa, aldatan da kendin ol, aldanan da. Günlerden pazar biliyorsun, farkındasın, bilme muzip tarafın aklını aldatsın, aldan. Her günden daha erken uyan, işe gidecekmiş gibi, çok da uzatma, bu gün Pazar tatilmiş diye düşün, tebessüm et ama tekrar uyuma. Uyandın artık, kendini aldatan ve aldanan biri olarak ödüllendir. Yatak keyfini çıkara çıkara, gerile gerile yürü mutfağa, kahve suyunu yak, herkesler seni izliyor gibi bak etrafına muzipçe bak. Mutlaka bir müzik aç kendine, kahveni içeceğin fincanını özenle hazırla. Kahveni içme hazırlığını yaparken kahvaltın da çok güzel olmalı, neler yiyeceğinden ziyade, nerede, nasıl, nerelere yoğunlaş. Farklı olsun, güzel olsun, kendi kendine bu özenin, ikramın akıl da kalsın. Kendini aldatmanın aldatma ve aldanma hali düşüncende zirveye ulaşsın. Ben ki akıllı adamım, hiç ama hiç kimse beni aldatamaz, sadece kendime aldanırım, tek zaafın bana de geç. Motive olmak için illa da başkalarından gereksiz iltifatla mutlu olma devri bitti. Aldanmanın bir başka boyutu, madem aldanacağım, kendime aldanırım, oyna. Senarist, yapımcı, yönetmen, başrol ve figürasyon, her şey de sen varsın. Muazzam bir zirveye varış kendi kendine aldanış, uygulaması akıllıca, yürekli bir anlayış.

Güne, gününe böylesi yüksek bir motivasyonla başladın ya, gün boyu devam eder, edeceksin. Ne otobüsü, yakının da olan kafeye dahi taksi çağır telefonla, taksici yakın yer olduğu için suratını ekşitecek ama bahşişi yüksek tut. Kafeye girmeden pabuçlarını boyat, boyama sandığının karşının da ki ağır aksak koltuğa kurularak. Hulisi amcan “bu gün Pazar, hayırdır” diye soracaktır ama girme derin konulara sadece tebessüm et. Son günlerde tartıldın mı, işte fırsat cevat erkenden tartısıyla kurulmuş her zamanki sokak sonuna, ”elli kuruşa tartı mı olur be koçum, sana tam beş lira, haberin olsun şişmanlarsam hiç parasız tartılırım” dedin ya cevat’a, cevat nasıl mutlu güne iyi bir siftahla başlama keyfinde. İnsanları mutlu etmek zor olmadığı gibi, insanların mutluluğundan da kendine pay almak tam manalı bir erdem hali.

Ne çok zaman olmuştur, hafta sonu, tatil günü diye geç saatlere kadar uyur, mahalleyi, şehri göremezdin. Sevdin sen aldatılmama halini, aldanmamak için kendimi aldatırım teorisini. Saati soranlara dahi beş ve katları olarak değil, on dört yirmi sekiz diyorsun, aldanmamak, temelin de aldatmamayı da tetikliyor, değil mi ?