Herkese iyi haftalar, değerli okurlarımız bugün sizlerle Aile Konutu ve Aile Konutu’na şerh konulabilecek halleri konuşacağız. Öncelikle Aile Konutu dediğimiz konut nedir?

Aile konutu, eşlerin birlikte yaşamlarını sürdürmeleri için seçtikleri ve ağırlıklı olarak yaşamlarını sürdürdükleri manevi değere de sahip olan bir konuttur. Bu sebeple de diğer taşınmazlardan ayrılarak tek olma özelliğini gösteren ve her iki eşin de yaşama hakkını güvence altına alan hukuksal bir düzenlemedir. Tarafların kışlık/yazlık evlerine bakılmaksızın tek bir taşınmazı aile konutu vasfındadır. Ancak bazı istisnai hallerde birden fazla aile konutu olabilmesi mümkündür.

Kanun koyucu, eş ve çocukların barınma hakkının korunması amacıyla aile konutunun diğer eşten habersiz satılmasını veya ipotek gibi üzerinde kısıtlayıcı hakların kurulmasını önlemek için şerh imkanı getirerek, malik eşin tasarruf yetkisini kısıtlama imkanı sağlamıştır. İşte bu sebeple de aile konutunun, tarafların diğer evlerinden ayrı bir hukuki boyutu ve güvencesi bulunmaktadır.

Türk Medeni Kanunu md. 194’e göre; ‘Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Rızayı sağlayamayan veya haklı bir sebep olmadan kendisine rıza verilmeyen eş, hâkimin müdahalesini isteyebilir.’ şeklinde düzenlenmiştir.

Aile konutunun tapuya şerh edilmesi halinde eşler bu konut üzerinde artık ‘birlikte söz hakkı’ sahibi olmaktadır. Ancak dikkat edilmesi gereken husus, şerh konulabilmesi için taraflar evli olmalıdır. Tapudaki şerhin süresi ise evlilik birliği devam ettiği sürece geçerlidir dolayısıyla belli bir süresi bulunmamaktadır. Şerh işletilmesi için malik olmayan eş, konutun aile konutu olduğuna dair muhtarlık veya apartman yönetiminden alınmış bir belge, evlilik cüzdanı veya evli olduklarını gösterir nüfus kayıt örneği, şerh talebini içerir dilekçesi ve kimliği ile birlikte Tapu Müdürlüğü’ne başvuruda bulunarak ilgili konuta şerh işlenilmesini talep edebilir.

Böylece şerh ile birlikte; gayrimenkulün aile konutu olduğu 3.kişiler tarafından görülür, malik olan eş, diğer eşin rızası olmadan evi satamaz, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi yapamaz, ipotek kuramaz veya taşınmaz üzerindeki hakları sınırlandıramaz. Şerhe rağmen malik eşin, aile konutunu habersiz bir şekilde 3.kişiye satması halinde ise bu satış geçersiz kabul edilecektir. Ve malik olmayan eş, tapu iptal ve tescil davası açarak yapılan satış iptal edilecek, 3.kişiye ait gösterilen aile konutunun kaydı da iptal edilecektir. Eşin haklı bir sebep olmaksızın rıza vermekten kaçınması veya rıza veremeyecek bir durumun oluşması halinde ise taraflar hakimin müdahelesini talep edebilir.

 

Son olarak, kiralanan bir evin de aile konutu vasfında olması mümkündür. Bu durumda şerh ile birlikte kiracı eş, kira sözleşmesinin tarafı olmayan eşinin açık rızasını almadan kira sözleşmesini feshedemeyecektir. Ayrıca kira sözleşmesinin tarafı olmayan eş dilerse, kiraya verene bildirim yaparak kira sözleşmesinin tarafı haline de gelebilir