Çocuğunuza şiddet kullanmamayı öğretin: Bazı çocuklar şiddet uygulayan ebeveyni tarafından şiddet kullanmaya teşvik edilir. Onlara şiddet kullanmamayı öğretmek önemlidir. Çocuğunuza şiddetin kabul edilemez ve yanlış bir davranış olduğunu anlatır, kız ve erkek çocuklarınız arasında ayırım yapmayarak ona kadın ve erkek rolleriyle ilgili sağlıklı bir bakış açısı kazandırır, kızgınlığınızı ondan çıkartmaya kalkışmazsanız onun da şiddeti doğal bir olaymış gibi görmesinin önüne geçebilirsiniz. Örneğin çocuğunuza, onlar büyürken anne-babaların bazı sınırlamalar getirebileceğini, ancak kızların da aynı erkekler gibi kendi davranışlarından sorumlu olduğunu anlatabilirsiniz.

Çocuğu aracı olarak kullanmayın: Çocuğunuzun sizinle eşiniz arasında arabuluculuk yapmasını ya da taraf tutmasını istemeyin. Arabuluculuk küçük bir çocuk için oldukça ağır bir görevdir. Eşler kendi aralarında anlaşamasa bile çocuk her iki ebeveynini de sever. Eğer kendisi tercih ederse ve güvenli bulursa bu konuda yaşadığı üzüntü, gerginlik ve diğer duyguları Şiddet gösteren ebeveynine anlatabilir. Bu konuda çocuğunuzu siz zorlamayın. Şiddete maruz kalırsanız çocuğunuzun sizi korumasını istemeyin. Kendinizi korumak sizin görevinizdir. Şiddet sırasında çocuğunuz da yaralanabilir. Ayrıca sizi koruyamadığı düşünürse suçluluk duyabilir.

Güven verin: Çocuğunuza evde yaşanan şiddet hakkında yardım alabileceğiniz kişiler olduğunu ve gerekirse yasal yollara başvurabileceğinizi anlatarak, güven verin.

Gerektiğinde çocuğunuzun öğretmeni ile konuşun: Öğretmen şiddetin etkileri ile baş etmesinde çocuğunuza destek ve anlayış gösterebilir, çocuğunuzu eğer varsa okuldaki Psikolojik Danışma ve Rehberlik Servisine yönlendirebilir. Ayrıca en yakındaki Rehberlik Araştırma Merkezi ve destek verebilecek kuruluşlar hakkında size bilgi verebilir. Evdeki şiddet sebebiyle çocuğunuzun okuldaki davranışları da değişmiş olabilir. Öğretmen, durumdan haberdar olursa çocuğunuzun davranışlarıyla ilgili daha doğru bir anlayış geliştirebilir. Çocuğunuza konuyu öğretmeni ile konuştuğunuzu söylemeniz ise, ondaki şiddeti gizli tutmanın yol açabileceği gerginliği azaltabilir.

Korunmayı öğretin: Çocuğunuza evdeki şiddet tehlikeli boyutlara varacak olursa neler yapması gerektiğini öğretin (saklanmak, polise haber vermek, komşunun ya da akrabalardan birinin evine kaçmak gibi).

Caydırıcı önlemler alınmalı

Endişe verici olan bir yalan çeşidi de çocuğun bir kazanç elde etmek için yalan söylemesi ve buna çevresindekileri inandırdığını düşünmesidir. Mesela yazılılarda iyi not alamayan bir öğrenci okulda öğretmeninin yazılı yaptığını, yazılıda 5 üzerinden 5 aldığını; ama yazılının kaybolduğunu söyleyebilir.

Babasının yeterli harçlık vermediğini söyleyen çocuk dedesinden de harçlık koparabilir. Arkadaşının eşyasını izinsiz alan çocuk bunu arkadaşının kendisine hediye ettiğini söyleyebilir. Bu şekilde davranan çocukta caydırıcı tedbirler alınmazsa bu gibi davranışlar alışkanlık haline gelecektir. Bu sebeple dikkatli bir anne-baba çocuğun hayal ürünü mü, yoksa gerçek şeyler mi söylediğini iyi anlamalıdır.

Çocuğu yalana iten sebepler üzerinde durulmalıdır. Çocuk aşırı baskı altında olup korktuğunda da, çok sevgi görüp ilgi çekmek istediğinde de yalan söyleyebilir. Yalana sık başvuran veya hayal ürünü sözler söyleyen çocukları etiketlememek için her hatası yüzüne vurulmamalıdır.

Çocukta neler yalana yol açar?

- Çocuğun hayalle gerçeği ayırt edememesi.

- Hikaye yeteneğini hayal ürünü olaylar anlatarak ortaya koyması.

- Çocuğun, korkularını hayali olaylarla dışarı vurması.

- Çocuğun, anne-babasının dikkatini çekmek istemesi.

- Arkadaşlarının ve öğretmeninin ilgisini çekmek istemesi

- Çocuğun, anne-babanın, öğretmenin ceza vermesinden korkarak yalana başvurması.

Kıskançlık

Kişilik değil, davranış hedef alınmalı

Dürüst insanların hayatları ve çocuk edebiyatında çocuğa yalanın kötülüğünü, anlatan güzel örnekler çoktur. Bazı durumlarda çocuğun yalan söylediği çok açıktır ve bu durumda çocukla net bir şekilde konuşmak gerekir. Bunu yaparken çocuğun kişiliği değil, davranışı hedef alınmalı.

Aşağılayıcı bir üslup kullanılmamalıdır. Nasihatin az, dinle-menin çok olduğu bir ortam hazırlanmalı. Her şeye rağmen yalana başvuran çocukta dürtü-kontrol bozukluğu olabilir. Bu durumda psikolojik destek sağlanmalıdır.