KKTC'de AİHM kararlarına göre kurulan Taşınmaz Mal Komisyonu'nun gerçek mahiyeti kamuoyuna anlatılmıyor ve KKTC yöneticileri AİHM kararlarını referans göstererek TMK'nu özellikle Maraş konusunun hallinde yararlı bir mekanizma olarak takdim etmeye devam ediyorlar.

AİHM'nin Kıbrıs konusundaki kararlarının gerçek mahiyetini ve amaçlarını bilen bir kişi olarak bu konudaki gerçekleri kamuoyuyla paylaşmayı vazife addediyorum.

Aşağıdaki açıklamalarımı bu zihniyetimin ifadesi olarak paylaşıyorum.    

Saygılarımı sunuyorum. 

Mesaj-1:

KKTC bağımsız ve egemen devlettir. KKTC'nin tanınmasının önündeki engellerden biri de AİHM’nin Türkiye’yi “Kıbrıs’ta” “işgalci” kabul eden kararıyla kurulu Taşınmaz Mal Komisyonu'dur (TMK). AİHM TMK'nu, KKTC'nin değil Türkiye Cumhuriyeti’nin yargı sistemine ait kabul eder.

Mesaj-2:

AİHM KKTC’ni yok hükmünde saymış ve saymaktadır. Uygulanan algı operasyonu ile TMK, gerçek mahiyeti KKTC ve Türkiye kamuoyuna anlatılmadan, özellikle KKTC’deki Maraş konusunda yararlı mekanizma olarak sunulmuş, sunulmaktadır. Millî Dava tutarlılık gerektirmektedir.

Mesaj-3:

KKTC ve Türkiye tarafından siyasi risklerine rağmen reddedilmesine ihtiyaç ve zaruret duyulabilecek AİHM kararları varsa, bunların başında AİHM’nin Kıbrıs konusu hakkında ve Türkiye’yi Kıbrıs’ta “işgalci” gören, buna göre tazminata mahkûm eden kararları gelmelidir, gelmeliydi.