HOCA AHMET YESEVİ’NİN 27. KUŞAK TORUNU İSMETULLAH YESEVİ’DEN MÜJDE VAR

Pir-i Türkistan’ın hikmetlerini derleme konusunda bugüne kadar yapılan çalışmalarda çeşitli kütüphanelerde ve özel koleksiyonlarda daha önce yaylanmamış hikmetler keşfedilmişti. Hoca Ahmet Yesevi’nin 27. Kuşak torunu olan İsmetullah Yesevi, “Pir-i Türkistan” Hoca Ahmet Yesevi’nin bugüne kadar hiç yayınlanmamış hikmetlerini içeren bir kitap hazırladıklarını müjdeledi. Uzun araştırmalar ve çalışmalar sonucunda ortaya çıkarılan bu çok değerli eser yakında yayınlanıyor.

“Şu Ahmet Yesevi kim? Bir araştırın, göreceksiniz.. 

Bizim milliyetimizi asıl O’nda bulacaksınız.” (Yahya Kemal Beyatlı)

İslam’ın çok daha geniş coğrafyalara yayılmasında, Türkistan kökenli alimlerin İslamiyet’i yorumlama ve tebliğ konusunda gösterdikleri başarının etkili olduğu bir gerçektir.  İslam’ı yorumlamasındaki coşkulu samimiyeti nedeniyle, “Pir-i Türkistan” olarak anılan Hoca Ahmet Yesevi, İslam’ın, yalnız Türkistan coğrafyasında değil, Hindistan’da, Anadolu’da, Ortadoğu’da, Mısır’da, Afrika’da, Balkanlar’da, Avrupa’da yayılmasına öncülük etmiştir. 

27. kuşak torunu olan İsmetullah Yesevi, “Pir-i Türkistan” Hoca Ahmet Yesevi’yi şöyle tanıtmaktadır: “Türkistan’da yetişen büyük velilerden Ahmet bin İbrahim bin İlyas Yesevi, ‘Pir-i Türkistan’, ‘Hazret-i Türkistan’, ‘Hazret-i Sultan’, ‘Hâce Ahmet’, ‘Kul Hâce Ahmet’, ‘Hoca Ahmet Yesevi’ olarak tanınır. Babası Hâce İbrahim’in nesebi Hazreti Ali’nin oğlu Muhammed bin Hanifiyye’ye kadar ulaşmaktadır. Soyu Hazret-i Fâtıma validemize dayanmadığı için Seyyid değil, Hâcedir. Annesi Karaşaş Ana’dır”

Ahmet Yesevi Hazretleri yalnızca bir din adamı değil, eğitip manevi ilimlerle donattığı ve çoğunlukla Batıya gönderdiği alperenleriyle İslam’ın ve Türk kültürünün çok daha geniş coğrafyalara yayılmasını organize etmiş bir manevi mücahittir. İlk derslerini Piri Arslan Bâb’dan alan Hoca Ahmet Yesevi, O’nun vefatından sonra Buhara’ya gitmiş, orada, ehli sünnet alimlerinden Yusuf Hemedâni’ye bağlanmış, manevi ilimler tahsil etmiş ve insanlara ilim öğretmek, doğru yolu göstermek konusunda icazet almıştır. 

Buhara’dan Yesi’ye dönen ve sayıları giderek artan talebeler yetiştirmeye başlayan Hoca Ahmet Yesevi’nin şöhreti kısa zamanda Türkistan, Maveraünnehir, Horasan ve Harezm’e yayılmıştır. İslam’ın esaslarını, güzel ahlakı, tasavvufun kurallarını, Allah ve peygamber sevgisini, dini krallara uymanın, yoksul ve yetimleri korumanın önemini  yalın bir dille ve Türkçe olarak anlatan Hoca Ahmet Yesevi Türk-İslam kültürünün temel taşlarını oluşturmuştur. 

Hanefî mezhebinden olan Hoca Ahmet Yesevi, piri Arslan Bâb’dan bir hurma aracılığı ile teslim aldığı ilahi emanetin nurlarını, eğitip manevi ilimlerle donattığı, hikmetlerini ezberlettiği Yunus Emre, Hacı Bektaş Veli, Şeyh Edebali, Sarı Saltuk, Geyikli Baba…gibi alperenleri aracılığı ile dünyanın dört yönüne ulaştırmıştır. 

 O, “Pir-i Türkistan” olarak anılır, ama söylediği “hikmetler”le İslamiyet’i, yalnız Türk Dünyası’na değil, bütün insanlığa anlatmış, sevdirmiş ve benimsetmiş bir uluğ pirdir.   Ord. Prof. Ömer  Lütfi Barkan, “Kolonizatör Türk Dervişleri” başlıklı makalesinde, Yesevi Hazretleri’nin bu konudaki hizmetlerini çok güzel anlatmıştır. 

Türkiye’de Ahmet Yesevi konusunda ilk kez bir sempozyum düzenlenmesini sağlayan Prof. Dr. Mahmut Esad Coşan, O’nu tanımlarken, “Bu mübarek zat, herşeyden önde gelen en bariz vasfıyla, çok büyük bir mürid-i kamil ve mükemmildir. Hem kendisi kemal sahibi, hem de birçok kemal sahibi insan yetiştirmiş, birçok insanı kemâlata vasıl eylemiş bir kimsedir” demektedir. 

Hoca Ahmet Yesevi Türkler arasında tasavvuf yolunu açan, Türk edebiyatında tasavvuf şiiri geleneğini başlatan, Yesevilik tarikatının kurucusu bir mutasavvıftır. 

Yetiştirdiği müritlerini Anadolu’ya, Ortadoğu’ya, Kafkasya’ya, Balkanlara, Avrupa coğrafyasına gönderen Horasanlı Hoca Ahmet Yesevi’nin, Türkistan coğrafyası’nın kalbi konumundaki Yesi’de yaktığı meşale ve bu meşale ışığında yazdığı “Hikmet”ler sonsuza kadar yolumuzu aydınlatmaya devam edecektir.

Hoca Ahmet Yesevi’nin ilahi aşk, sevgi ve hoşgörüyle örülmüş hikmetleri, İslamiyet’in geniş coğrafyalara yayılmasına olduğu kadar, Türk dilinin gelişip yaygınlaşmasına da hizmet etmiştir.  

1103 yılında bugünkü Kazakistan’ın Sayram kentinde doğan ve ilk eğitimini babası İbrahim Ata’dan alan Hoca Ahmet Yesevi, babasını vefatı üzerine Şeyh Arslanbâb’dan ders almaya devam etmiştir. Dini, tasavvufi eğitimini tamamladıktan sonra Yesi (bugünkü Türkistan) kentine yerleşen Hoca Ahmet Yesevi, buradaki dergahında, vefatına kadar, bir taraftan sayıları yüzbinleri bulan talebelerine dersler vermiş, bir taraftan da Türk Dünyası’nı ve insanlığı aydınlatan hikmetler üretmiştir.  

Pir-i Türkistan Hoca Ahmet Yesevi Arapça, Farsça dahil pekçok dil bilmesine rağmen, Kur’an-ı Kerim’e, özüne uygun olarak yorumladığı İslam’ı Türkçe olarak anlatmıştır. Prof. Dr. Fuat Köprülü, Hoca Ahmet Yesevi’nin Divan-ı Hikmet’ini, “Türk edebiyatının Kutadgu Bilig’den sonra en büyük ve en önemli bir eseri olması, eski halk edebiyatımızın şekil ve vezin gibi milli unsurlarını ihtiva etmesi, tasavvufi Türk edebiyatının en eski eseri hüviyetini taşıması ve Karahanlı devlet dilini geniş halk tabakası içine indirdirerek Türk diline önemli bir hizmetler yapmasından dolayı takdir etmektedir.”  

Hoca Ahmet Yesevi, vefatına kadar, coşkuyla çağlayan bir pınar olarak hikmetler üretmeye devam ettiğinden, bütün hikmetlerini içeren bir Divan-ı Hikmet bulmanın mümkün olmadığı bilinmektedir. “Pir-i Türkistan”ın sağlığında, çeşitli tarihlerde yazılıp dağıtılan Divan-ı Hikmet’ler farklı hacimlerdedir. Pir-i Türkistan Hoca Ahmet Yesevi’nin hikmetlerini içeren en kapsamlı Divan-ı Hikmet’in, 1896 yılında Kazan’da basılan nüshası olduğu saptanmıştır.

HOCA AHMET YESEVİ’NİN 27. KUŞAK TORUNU

İSMETULLAH YESEVİ’NİN BÜYÜK MÜJDESİ

Divan-ı Hikmet, Hoca Ahmet Yesevi’nin İslam’ı Türkçe olarak anlattığı hikmetlerinin toplandığı eserdir. Türk halk sufilik geleneğinin kurucusu olan Hoca Ahmet Yesevi’nin Divan-ı Hikmet’inde yer alan hikmetler, hem İslamiyet’in Türk kültür ikliminde yayılmasına hem de bu engin coğrafyada maneviyatın İslami bir yorumla şekillenip kökleşmesinde etkili olmuştur.  

Pir-i Türkistan’ın hikmetlerini derleme konusunda bugüne kadar yapılan çalışmalarda çeşitli kütüphanelerde ve özel koleksiyonlarda daha önce yaylanmamış hikmetler keşfedilmişti. Hoca Ahmet Yesevi’nin 27. Kuşak torunu olan İsmetullah Yesevi, “Pir-i Türkistan” Hoca Ahmet Yesevi’nin bugüne kadar hiç yayınlanmamış hikmetlerini içeren bir kitap hazırladıklarını müjdeledi. Uzun araştırmalar ve çalışmalar sonucunda ortaya çıkarılan bu çok değerli eser yakında yayınlanıyor.

İsmetullah Yesevi’nin verdiği bilgilere göre, bu benzersiz kitapta, “Pir-i Türkistan”  Hoca Ahmet Yesevi’nin bugüne kadar hiç duyulmamış hikmetlerinin ve seceresinin tıpkıbasımları da bulunacak. 

Bütün Türk Dünyası’nda heyecan yaratan bu kitabın yayını koronavirüs salgını nedeniyle bir süre ertelenmişti. Büyük ilgiyle karşılanacak olan hazine değerindeki bu kitabın dağıtımı konusunda yardımcı olmak isteyen yayınevlerinin İsmetullah Yesevi ile irtibata geçmeleri rica edilmektedir: 0532 450 08 26