Sevgili okuyucular sayılı gün Ramazan da geldi geçti. Evet; sayılı gün çabuk geçer derler ya bu dönemde yüce yaradanın verdiği sağlık ve afiyetle (kendime münhasır) işte Bayrama da ulaştık. Maalesef halen sürecini tamamlayamadığımız karantina günleri devam ediyor...

Öncelikle Bayram ne demek? Genel Lügatsal tabiri ile Bayram; ulusal ya da dinsel yönden önemi olan, kutsal sayılan ve ulusça kutlanan gün. Benim tabirimde ise bayram; mutlu olmak, eğlenmek, içinin içine sığmaması hatta fıkır fıkır oynamak derim...yanlış mı? Hayır bence en doğru tabir...

Bayram sabahı rahmetli Barış Manço’nun “Bugün bayram erken kalkın çocuklar” şarkısı ritüeli ile kalkabilmek!!!... Halen şu dönemde yaşamın trajikomik temasıyla bayramı yaşamak hazmedilmesi zor bir süreç. Giyelim en güzel giysileri diyerek giyinmek! Gerek yok... çünkü bayram akımı (gelip – gitmek) da olmayınca rutin yaşam!...

Bayramların hayatımızın çocukluk döneminde bıraktığı hatıralar vardır.Tabii şimdi nerede o eski bayramlar dediğinizi duyar gibiyim. Doğru soruyorum “nerede o eski bayramlar?” yok maalesef yok...dejenerif bir değişim yaşıyor...sirkülasyonlu dönemde...

Yazımın içlenişine bakıp da bayramların değiştiğini sanmayın. Bayramlar yine aynı bayramlar. Değişen, sadece BİZ insanlar. Şu dönemdeki yeryüzü varlıkları...

Eskiden, bayram sabahı olduğunda 7’den 70’e herkesi tatlı bir heyecan ve telaş sarar, özellikle biz çocuklar yeni elbiselerimizi ve yeni ayakkabılarımızı başucumuzda saklar sabahın aydınlanma neşesi ile giyer mutluluğumuza mutluluk katardık. Yaaa... eskiden gerçekten...biz eskiden eskiden su içerdik testiden demek geldi birden içimden ve yazıya döktüm...

Şimdilerde bayramı bir SMS mesajı ile geçiştirir olduk. Hani teknoloji var ya manevi ve fiziki her bakımdan insanoğlunu rahatlatan. Aaaaa... var tamam da hatta şimdi iyiki şu teknoloji de var diyorum...neden? Maalesef dünya üzerinde millenyum dönemi itibari ile yaşadığımız Covid 19 Virüsü’nden mütevellit...evlere kapanmamıza vesilesi olduğu gibi keşke insanoğluna doğru bir yaşam felsefesi de verebilseydi...

Benim çocukluğumda hatırımda kalan bayramlar ziyaretler yapılarak kutlanırdı. Şimdi karantina dönemi bayram yaşanınca yapacak ve söylenecek çok da bir şey yok...

Yine de bayramlarımıza dair #BUGÜNBAYRAM# hatırlatayım evlerde tatlılar yapılır, sarma dolmalar hazırlanır hatta baklavalar açılarak, gerçekten bayram havası görsel bir şölen eşliğinde kutlanırdı. Şimdi bayramlar maalesef geleneksel kültürümüz dışında kutlanır oldu.
Evet, bayram günleri manevi olarak değil de fiziksel rahatlama anlamında değerlendiriliyor. Hatta şimdi #EVDEBAYRAM#...Peki, ne oldu da biz kültürümüze bu kadar ters düşer olduk?
Biz de ömrümüz olduğunca yaş alacağız ve çocuklarımızdan bayram günü bizi neden ziyaret etmediklerini sorgular olacağız. Bu dönem için sorguya hiç ihtiyaç yok...#KARANTİNAGÜNLÜBAYRAM# Ama çocuklarımıza bayram kültürünü sadece Hayat Bilgisi kitaplarındaki teorik bilgilerden öğretirsek, bekleyeceğimiz çok da bir şey olmamalı.
Çünkü biz çocuklarımıza bayramların yaşamın içinde birlik, beraberlik, sevgi ve paylaşım ruhu olduğunu öğretmemiştik. 

Bu hassas dönemde teknolojinin verdiği olanaklar ile tüm insanlık el ele gönül gönüle #DEĞERLEREDEĞER# diyerek birbirimizin bayramına gönül vermeye diyorum... 

Şimdilerde olduğu gibi nesiller devam ettikçe pratik olarak öğrenilmeyen geleneksel kültürümüzün değerleri maalesef yok olmaya yüz tutacak olsa bile… asla koşullar ne olursa olsun kültürümüze sahip çıkmak hedefimiz olacak...

Sevgili okuyucular, bayramlardan artık çok şey beklememeyi öğreniyoruz...

Bayramların aynı zamanda tatil organizasyonu olduğunu kabul ediyoruz…

Televizyondaki reklamlarda bayramların manevi değerleri vurgulansa da bayramların eskisi gibi olmadığını görüyoruz. Diyor ve sözlerime şöyle devam ediyorum...

#KARANTİNAKÜLTÜRÜÖLDÜREMEZ... Bayramımızı teknolojinin verdiği olanaklarla; mizahi sevinç, gerçekçi boyut yaklaşımı olarak addederek, birbirimize ve kültürümüze bağlı kalacak ve kutlamalarımızı gerçekleştireceğiz diyorum...

Pekala, sevgili okuyucularım bugün yaşadıklarımızdan ders alabildiysek ve memnun değilsek bunu değiştirmek için ne yapabiliriz? Başımızı ellerimizin arasına alıp şöyle bir soralım.

Evet, evet soralım… 

Yeryüzü insan topluluğu olarak “Biz nerede hata yaptık?”

Gelecek kuşaklara anlatılacak bayram hatıralarınızın mutlu ve gerçekten hatra değer hatıralar olması için manevi değerlere maddi değerlerden daha fazla değer vermeniz umudu ile mutlu bayramları hep birlikte sağlıklı bir şekilde yaşamayı diliyorum…
 

Hep sevgi ve sağlıkla kalın.