Kahraman ordumuz daha haftalar süreceği tahmin edilen Zeytin Dalı Harekatı'nı 58'inci günde Afrin'i kontrol altına alarak muhteşem bir ZAFER kazanmış oldu. Bu mutlu haberin verildiği TSK'nın açıklaması ile kontrol altına alınan bölgelerde mayın ve patlayıcı madde arayışına devam edildiği ; 49 kahramanımızın şehit, 228'inin de yaralı olduğu 3 bin 800 kadar teröristin de etkisiz hale getirildiği kamuoyuna duyuruldu.

Dostlarımızın hayranlıkla izlediği, düşmanların yüreğine korku salan bu muhteşem operasyonda şehit olan aziz kahramanlarımıza Ulu Tanrıdan rahmet, yaralı yiğit Mehmetlere acil şifalar diliyoruz.

TSK gerçekten büyük ve muhteşem bir ZAFER kazanmıştır. Yıllardır takip edilen savunma hatlarında ve yoğun meskur mahallerde, düşmanın direnme azim ve iradesi, asgari zayiatla ve oldukça kısa bir sürede kırılmış, düşman her şeyini bırakarak tabana kuvvet kaçmak zorunda kalmıştır. Harekat alanının dar ve çap itibarı ile de küçük birliklerin kullanılmış olması, elde edilen başarıya gölge düşürmemelidir. 

Bu yüksek başarıda Türk siyaseti ile tetikbaratının payı apaçık ortadadır. Cumhuriyet Hükümeti, kimin elinin kimin cebinde olduğu bilinmeyen karmakarışık Suriye'de PKK'yı yalnız bırakmayı başarmış ve TSK'nın istihbarat ihtiyacı da yeterli bir şekilde karşılanmıştır. Örneğin harekat esnasında bazı ülkelerden çatlak sesler çıksa da aktif hiçbir müdahalelerine meydan verilmemesi ve şehirlerde, köylerde kimlerin nerelerde oturduğuna dair listelerin bile temini gibi...

Tabii Büyük Türk Milletinin harekatı en yüksek perdeden desteklemesi ile kahraman TSK'ye olan güven, sevgi ve şefkat duyguları ve medyanın müsbet katkıları da tetik çeken parmaklara, adeta en yüksek dozda doping olmuştur.

Bütün bunların ötesinde TSK'nın geleneksel yüksek morali, eğitim ve disiplini de tabii ki başarının temel taşı mahiyetindedir.

1974'te Kıbrıs Barış Harekatı'nda da ZAFER; Cumhuriyet Hükümeti ile TSK'nın dirayeti, cesur ve zamanında alınan kararlar ve uygulamalar ve necip milletimizin inanılmaz desteği ile elde edilmiştir. Bu büyük millet 1974'te de bugünkü gibi adeta şahlanmıştı.

Çanakkale'de de, Kurtuluş Savaşı'nda da yedi düvele, emperyalistlere karşı da böyle kazanmamış mıydık?

Değerli okurlarım;

Suriye'de iç savaşın başlamasının ardından PKK'nın, Kuzey Irak'tan Akdeniz'e bir kürt koridoru tesisi başta ABD olmak üzere malumları AB ve bir kısım ortadoğu ülkeleri tarafından desteklenmiş, hatta tesisine bile başlanmış ve Barzani de bu olguyu genişletmek için bağımsızlık ilanına kakmıştı. 

Türkiye'nin Akdeniz'den İran sınırına kadar yaklaşık 1300 km güney sınırında bir terör devleti kuruluşu gerçekleşmekteydi. Sınır güvenliği ve toprak bütünlüğümüz açısından kabul edilemez bir durumla karşı karşıya idik. Fırat Kalkanı Harekatı ile parçalanan bu koridorun; Zeytin Dalı Harekatı ve Barzani'nin bağımsızlık ilanına vurulan darbe ile doğu ve batı yanları çökertilmiş, Fırat ve Dicle arasında PYD kontrolündeki Suriye'nin kuzeyi üç taraftan kuşatılmış gibidir. 

Artık Afrin çevresindeki Tel Rıfat gibi PYD tarafından boşaltılan alanların kontrol altına alınmasına başlanmıştır. Bilahare sıra ABD ile anlaşarak PYD militanlarının Menbiç'ten Fırat'ın doğusuna çekilmeleri ile Irak ve İran'la müşterek Kuzey Irak'ın PKK'dan temizlenmesine gelmektedir. Barzani'nin bağımsızlık ilanı sırasında başlayan Türkiye - İran - Irak işbirliğine Suriye'nin de katılması ile bu operasyonların kısa sürede başarılı olacağı ve Suriye'nin de istikrara kavuşacağı aşikardır. 

Zeytin Dalı Harekatı'nın ardından Afrin bölgesinde düzenin ve güvenliğin sağlanarak bölgeyi terk etmek zorunda kalan insanların evlerine dönmeleri ve normal hayatın başlamasının önemi yanında, diğer bölgelerde kan ve ateş içinde yaşam savaşı verenler için de bir kurtuluş ümidi olması, yapılan faaliyetlerin önemini arttırmaktadır. Bütün bu artıları hesaplayan Türkiye; Afrin'in yönetimi, düzenin ve güvenliğin sağlanması için Afrinlilerin katılımı ile Afrin Kurtuluş Kongresi'ni topladı. Oluşturulan 30 kişilik bir yerel idare meclisi; güvenlik, eğitim, sağlık, adalet, barınma gibi hizmetlerin itası için çalışmaları başlattı bile. Türkiye'de de bu çalışmaları, TSK yanında Kızılay, AFAD gibi kuruluşlarla desteklemekte ve her türlü yardımı yapmaktadır.

Afrin Zafer'i ve Afrin Kurtuluş Kongresi'nin teşkili ve faaliyetleri; ABD ile görüşülen Suriye konularında Türkiye'yi ve tezlerini haklı çıkarmış, Türkiye'nin elini güçlendirmiştir. Afrin'de tesis edilecek düzenin bu kanaati daha da yaygınlaştıracağı apaçık ortadadır.