ADAM GİBİ ADAM 

Abone Ol

Önce adam olmak ne demektir ona bir göz gezdirelim. ADAM OLMAK; hoşgörülü, inançlı, delikanlı, sözüne güvenilir, cömert, mert, gözü pek, merhametli, yalakalıktan nefret eden, verdiği sözde ucunda ölüm dahi olsa duran, kararlı, dürüst, kimsenin ahını almayan, kimseye tepeden bakmayan, olduğu gibi görünen, göründüğü gibi olan... Adam gibi olmak… Erkeğin yaşıyla ilgisi, kariyerinde ne kadar yükseldiğiyle, kaç para kazdığıyla popülerliğiyle,  üzerindeki marka kıyafetle, altındaki son model arabayla ölçülebilir bir şey değildir adamlık. Asıl mesele karakter meselesidir. Mesela adam dediğin kaç kadınla beraber olduğunu ulu orta anlatmaz, birkaç ay takıldık demez. Dört kadına imam nikahı yaptım diye gerinerek gezmez. Bir duruşu olur. Yaşadığı her şeye saygısı olur, öyle komik fıkra anlatır gibi ekranlarda veya etrafta anlatmaz, anlatanın ağzını kapatır. Kaç para harcadığını, ne aldığını ve ne verdiğini meze yapmaz. Her gördüğü dişinin peşinden koşup skor derdinde olmaz,kekliği düz ovada avladık diye sekmez. Adam olmak bir şahsiyet meselesidir, boru değildir.

Dün ikinci sayfayı seyrediyordum. Bana göre “müziğin” bile Sinan Akçıl’ı duyduktan sonra “müzik” kelimesini terkettiği, dans etmenin uçan tekme atmakla eşleştiği Sinan Akçıl mösyösü, Ankara’nin gevrek simiti gibi gülerek ilişkilerini anlatıyordu. Hatta tanıdığımız biri içinde bir iki ay takıldık deyiverdi. Yani BAK ŞU KONUŞANA…Ne oldu çok mühim bir adam mı oldun? Yoksa havada, karada ben kazanovayım mı dedin? 

İşte ADAM OLMAK ve ADAM SANMAK arasındaki fark. Otur, sınıfta kaldın.

NEWTON VE KIYAMET

Sürekli astrologların, falcıların kıyamet senaryolarını dinlemekten artık içime fenalık geldi. Hiç durmadan diken üstünde yaşıyoruz, "acaba dünyanın sonu mu geliyor?" Korkusuyla uykular haram. Ama üzülmeyin. Newton kıyamet üzerine tarih vermiş.

Yarım yüzyıl boyunca, Newton dini düşünceler ve hesaplamalarla ilgili binlerce sayfayı incelemiş. Isaac Newton 20 Mart 1727’de öldüğünde, içinde 8 milyondan fazla kelime içeren bir yığın el yazması bırakmış. Bu el yazmaları zaman içinde akrabaların, koleksiyoncuların, bilim insanlarının elinden geçmiş. 1936’da Sotheby‘s, bu yazıların çoğunu dünyanın dört bir yanındaki düzinelerce alıcıya dağıtan tarihi bir açık artırma  bu kağıtlar Iraklı Sami dilleri profesörü Abraham Yehuda tarafından satın alınmış. Ölümü üzerine bu kağıtlar tartışmalı bir sürecin devamında ve İsrail Millî Kütüphanesine devrolan bu kağıtlara göre  Newton’un dünyanın sonunun tarihini 2060 yılı olarak belirlemiş. Bu durumda biraz daha rahat uyuyabilir bir süre daha nefes alabiliriz. 

POZİTİF ENERJİ DURAĞI: KNİTSS

Armada’da bulunan Knitss mağazasının yeni koleksiyon tanıtımı için düzenlenen davete İstanbul'dan ayağımın tozuyla katıldım. ..Markayla bu yıl tanıştım, ama dolabımda kocaman bir yer açtım. 

Aysun Kaba’nın ev sahipliğinde düzenlenen davete markanın kurucusu Duygu Boz da katıldı. Yeni koleksiyon ürünlerini yakından inceleme fırsatı bulurken, Kaba ve Boz’dan da bilgiler aldım. Viskon, keten, organik pamuk, yazlık koton ve kaşmir karışımlardan oluşan, toprak ve bej tonlarının yanı sıra doğayı yansıtan yeşillerin, mavilerin, pembelerin, oranj ve eflatunun öne çıktığı koleksiyon harikaydı. Sanki benim kalbimden uçuşmuş kelebeklerin tonlarıydı. Sevgili Aysun ve Duygu sıcacık sohbetleriyle, mağazanın her daim benim kıyafetlerimi seçip getiren, gülümsemesini hiç eksik etmeyen Büşra yine kalbimi kazandı. Mağaza girişinde konuklara eşlik eden mini orkestra, yiyecek ve içecek ikramıda düşünülmüş detaylar arasındaydı. Rengarenk ve pozitif enerjinizi yükseltecek kıyafetleri tercih ediyorsanız mutlaka KNİTSS yeni koleksiyonu ziyaret edin derim.

18 MAYIS'TA MERQEZART ÇOK RENKLİ

Gözlerini Kaçırma! Hepimize bir çağrı! 

Doğu Çankaya’nın yeni sergisi Gözlerini Kaçırma (Yeryüzü Vicdanı) adını taşıyor. Sergide sanatçının karışık teknikle ürettiği Vicdan ve Yeryüzü serilerinden yeni işler yer alıyor. 

 Bu sergide Çankaya, son iki yıldır üzerinde çalıştığı yuva ve yeryüzü temalarına yeni bir katman olarak vicdan kavramını ekliyor. Sanatçının kurduğu; titiz, detaycı ve renkli görsel dünya, resme yerleştirdiği dilsel ifadeler aracılığıyla izleyiciyi ilk bakışta gördüğü resmin ötesine çekiyor.  

 Genel olarak Çankaya’nın resminde ve özel olarak bu sergiyi oluşturan eserlerde kişiye özel olanla dünyaya dair sorular, kaygılar ve deneyimler eşit derecede yer tutuyor. Sanatçıya göre yeryüzünün derin sessizliğinde bir tek saat var: Vicdan. 

Dinlemesini bilenlere bir çağrı ve dünyanın kaosu içinde sesi çıkmayan ya da yeterince duyulmayanları hatırlatan bir rehber olarak vicdan, sanatçının kurduğu resimsel düzlemde dolaşıyor. Diğer bir değişle, vicdana yapılan vurgu eserlerde görsel bir öge olarak tekrarlanıyor. 

 Çankaya’nın devamlılık gösteren form ve figürleri ile kendi oluşturduğu anlam sisteminin parçası olan işaret ve sembolleri, ifadesel kimliğinin açık ipuçları olarak burada da karşımıza çıkıyor.

Sergiye adını veren Gözlerini Kaçırma adlı eserin ortasında bulunan aynaya gelince o yalnızca izleyiciyi resmin içine taşımıyor. Aynı zamanda kişiyi kendisiyle göz göze getiriyor ve resmin yarattığı yeryüzünün bir parçasına, hem de merkezine yerleştiriyor. Böylelikle, Gözlerini Kaçırma doğrudan izleyiciyle kurulmuş bir bağ ve bir çağrı haline geliyor.

 Serginin bir de aynı adı taşıyan ve içinde Çankaya’nın çizimleriyle vicdan üzerine yazdığı aforizmalardan oluşan bir kitabı bulunuyor. Kitapta yer alan çizimlerden bir kısmı galeri mekanında sergileniyor. Serginin küratörlüğünü Halka Sanat Projesi  direktörü İpek Çankaya üstleniyor

Nursel Birler Carroll’un ‘’NOW AND THEN’’ Sergisi yine aynı gün  Merqezart Alternatif Sanat Mekanında açılıyor.

Nursel Birler Carroll’un resim, desen ve seramik çalışmalarından oluşan ‘’NOW AND THEN’’ Sergisi izlenebilecek.

 Türkiye'de doğup büyüyen, Ankara ve Paris'te eğitim gören Nursel'in danışmanlığını Türkiye'nin önde gelen sanatçılarından Mehmet Güleryüz (resim, heykel ve desen, 1995-2000) ve Ayfer Karamani (seramik, 1989-1995) üstlendi. Dünya gezgini ve yetenekli bir dilbilimci olan Nursel'in yaratıcı ve canlı soyut stili, canlandırıcı mistik, eklektik ve çok kültürlü bir imgeyi çağrıştırıyor. Bugün Nursel, kocası ve sevimli Cavalier Gigi ile Bodrum, Türkiye'de yaşıyor ve çalışıyor.

Minimalist pentür stilini benimseyen sanatçı soyut resimde az nasıl çok olur’u sorguluyor… Yaşadığımız tüketime endeksli ve sentetik ilişkiler üzerine kurulu dünyada, duyduğu sadeleşme ihtiyacı çalışmalarını etkiliyor.

“NOW AND THEN” isimli güncel sergisinde sanatçının Ayfer Karamani atölyesi ve A.B.D.de ürettiği seramikler, Mehmet Güleryüz atölyesinde çizdiği desenler, çeşitli dönemlerdeki tabloları ve güncel çalışmaları yer alıyor.

Kat kat fırça darbeleriyle son formuna kavuşan, kazımalar ile altlarda kalmış dokuları ve renk oyunlarını dışa vuran tabloları birçok sürprizi içinde barındırıyor.. 

''DOSTLARLA AKŞAM YEMEĞİ''

House of Performance (HoP)’ın kendi prodüksiyonu olan ve Genel Sanat Yönetmeni   Özen Yula'nın yönettiği, Yazar Donald Margulies'in yazdığı, Özge Borak, Ahmet Tansu Taşanlar, Derya Artemel ve Ümit Kantarcılar’ın oynadığı ''Dostlarla Akşam Yemeği'' adlı oyun, 17 Mayıs’ta seyirci karşısına çıkmaya hazırlanıyor.

 Özge Borak, Ahmet Tansu Taşanlar, Derya Artemel ve Ümit Kantarcılar gibi çok güçlü bir oyuncu kadrosuyla oynanacak ''Dostlarla Akşam Yemeği'' oyununda, dört yakın arkadaşın yıllara dayanan dostluğunun içlerinden birinin diğerlerine ihanetiyle bozulmasını ve bütün dengeler değişirken, yaşadıkları ilişkinin dev dalgaları arasından boğulmadan çıkmayı başarıp başaramadıklarını seyredeceksiniz.  

 Oyunun yönetmeni Özen Yula, “Kırklı yaşlarının başlarında iki çift olan Karen ile Gabe ve Beth ile Tom’un bu süreçte hem yaş almayı hem de gerçek anlamda büyümeyi deneyimleyecekleri “DOSTLARLA AKŞAM YEMEĞİ” ne tanık olmaları için tiyatroseverlerle buluşmayı beklediklerini” vurgulayarak bütün oyuncu ve ekip ile birlikte heyecanlı olduklarını belirtti.  

 DOSTLARLA AKŞAM YEMEĞİ‘ nin dekor tasarımı AlmilaAltunsoy, ışık tasarımı Ayşe Ayter, müziği ise Yiğit Güçlü ve Yusuf Mirishli tarafından yapıldı. 17 Mayıs’ta prömiyerini yapacak olan “Dostlarla Akşam Yemeği” oyunu, 24 Mayıs ve 31 Mayıs’ta HoP’ta izleyici ile buluşacak. İleriki dönemlerde turneye çıkacak olan oyunun biletleri Hop gişesi, Biletix, Biletinial ve web sayfaları üzerinden satın alınabilir.

ALTIN CARETTA YAŞAM VE TURİZM ÖDÜLLERİ

Kuzey Kıbrıs 3. Altın Caretta Yaşam ve Turizm Ödülleri kapsamında iş, sanat, spor, cemiyet, protokol, medya ve basın kuruluşlarının katılımıyla gerçekleşecek olan ödül törenin de  450 konuğun yer alacağı hem Türkiye hem de Kuzey Kıbrıs’tan birbirinden değerli ve başarılı 55 kişi ödüllendirilecektir. Saygın Medya ve İşad işbirliği ile yapılacak olan ödül töreni 30 Mayıs Salı akşamı Acapulco Resort Hotel ana sponsorluğunda gerçekleşecek.

Saygın Medya Yön. Kur Başkanı Saygın Kurt ve İşad Yön. Kur. Başkanı Enver Mamülcü birlikte yaptıkları ortak basın açıklamasında bu yıl ki ödül töreninin hem Kuzey Kıbrıs hem de Türkiye açısından oldukça önemli olduğunu vurgulayan Enver Mamülcü “ Geçtiğimiz aylarda Türkiye’de yaşanan deprem felaketinin tüm insanlığı etkilediği gibi bizleri de derinden üzmüş, ülkemizde de büyük acıya sebebiyet vermiştir. Ödül töreninin en anlamlı yanı Depremde hayatlarını kaybeden Kuzey Kıbrıs’ın gözbebeği sporcu çocuklarımız Melekler Takımı’nı da anma ve onurlandırma gecesi olacaktır.Bu organizasyonun bu anlamda gerek Türkiye gerekse Kuzey Kıbrıs için önemli bir misyon üstleneceğini belirtmek isteriz.” Her yıl daha büyük bir katılımla gerçekleşen ödül törenini bu yıl değerli ve ünlü sunucular Merve Akıncı ve Vahe Kılıçaslan birlikte sunacaklar.

520 SAYI SEKANSLARI

Uzun bir süredir uygulayıcısı olduğum sayı sekanslarından söz etmek istiyorum size. Sekanslar belirli sayıların tekrarlanmasından oluşur. Bu sekanslar, frekansları harekete geçirerek dileklerin gerçekleşmesini sağlar. Bu teknik Rus matematik profesörü Grigori Grabovoi tarafından uzun süreli çalışmalar sonucunda bulunmuştur. Teknik, sayılarla tedavi etmeyi sağladığı gerekçesiyle uzun yıllardır kullanılır.

Sekans terimini “sayılarla şifa bulmak” olarak da açıklayabiliriz. Teknik son yıllarda oldukça popüler hale gelmiştir. Sekansı uygulamak için ihtiyaç duyulan alandaki sayılara hakim olmak gerekir. Sayıları teker teker okumak ve tekrar etmek şarttır.

Mesela 520 bolluk, bereket, acil para  ve 777 mucizeler için kullanılır. Her sayıduraklanarak ve 30 saniye konsantre olarak söylenmelidir. Bu sekanslar gün içinde istenildiği kadar inanarak tekrar edilmelidir.En merak edilen konular arasında sayı sekansları işe yarıyor mu? sorusu yer alır. Bu soruya net bir şekilde “evet” ya da “hayır” demek imkansızdır. Bunu şöyle düşünün: Ağrı kesici ilaç size çok iyi gelirken, bir yakınınıza hiçbir fayda sağlamaz. İşte sekanslar da böyledir. Siz temiz bir kalple ve niyetle olacağına inanın. İyi dileklerle sekansları tekrar edin. Kısa zaman içinde olacağını düşünerek çekim yasasını harekete geçirin. Ben her kalpten inanarak yaptığımda bende çalıştı.Deneyin derim.

JAPON SU TERAPİSİ

Su içmenin, sayısız derde şifa olduğu bilinen bir gerçek. Yetişkin bir insan bedeninin, %60’ının su olduğunu da göz önünde bulundurduğumuzda, genetiğimizde suyun ne kadar önemli bir yer tuttuğunu fark etmememiz mümkün değil.

Her dönem zayıf ve sağlıklı kalmayı başaran Japonların sırrının; su terapisi olduğu belirtiliyor. Japon su terapisi, gün içerisinde tükettiğiniz öğünleri ve su alımını zamanlamayı içeriyor. Üstelik su terapisi her sabah ilk uyandığınızda, birkaç bardak oda sıcaklığında su içmek kadar kolay…Yaşadığınız sağlık sorununa göre uygulanma süresi değişebiliyor. Kabızlık sorunu yaşıyorsanız 10 gün, yüksek tansiyon şikayetiniz varsa 30 gün, tip2 diyabet hastasıysanız 30 gün ve kanser iseniz 180 gün olacak şekilde japon su terapisini uygulamanız tavsiye edilmektedir.

Gün içerisinde su tüketmeyi unutanlardansanız, elinizin altında ve sürekli görebileceğiniz bir alana su şişesi yerleştirebilirsiniz. Özellikle sıcak havalarda ve spor esnasında daha fazla su içmeniz gerektiğini de hatırlatalım. Örneğin; spor salonuna giderken, renkli seçenekleri ile birbirinden şık tasarlanmış kaliteli suluk modellerinden birini tercih edebilirsiniz.  Ben Decathlon marka suluk modellerini tercih ediyorum. Hem fiyatları çok güzel, hem şık ve sağlıklı modeller.

Sevgi ve ışıltınızla kalın.