AB’nin bu yıl Türkiye’ye yönelik ilerleme raporunun ilk önce Ekim 2014’te yayınlanması planlanmıştı. Sonra bu 25 Ekime daha sonra Ekim sonuna ertelendi ve Türkiye’nin baskıları sonunda bu raporu bugün yayınlandı 
AB’nin Ankara Temsilciliği tarafından Türkiye’yi analiz eden bu rapor büyük bir olasılıkla Brüksel’de son şeklini aldı. Seçim sonuçlarına göre 10 Kasım’da kamuoyuna açıklandı. Yıllık ilerleme raporunda, AB Türkiye’de hiç bir ilerleme görmüyor ve yalnızca Türkiye’nin mülteci politikasını takdir ediyor.
Türkiye’ye yönelik yıllık İlerleme Raporu’nda Ankara’ya insan hakları, demokrasi ve yargı bağımsızlığı konusunda eleştiriler getirildi.
Göçmen krizi ve 1 Kasım seçimleri nedeniyle ertelenen raporda, Türkiye'de son yıllarda arka arkaya yapılan seçimler ve siyasi bölünmeler nedeniyle reformların yavaşladığı kaydedildi.
Ankara'daki bombalı saldırılara da değinilen raporda konuyla ilgili soruşturmaların "hızlı ve şeffaf bir biçimde yürütülmesi" tavsiyesi de yer alıyor.
Komisyona göre, "paralel yapıya" karşı yürütülen kampanya 2014'ten bu yana yargı bağımsızlığına zarar verdi.
Raporda gazetecilere, yazarlara ve sosyal medya kullanıcılarına karşı açılan davaların basın özgürlüğünü azalttığı yönündeki endişeler de dile getiriliyor.
Türk yargı sistemi 2007-2013 arasında bağımsızlık, duruşmaların kalitesi, gözaltı süreleri, insan hakları gibi konularda önemli ilerlemeler sağladı. Ancak 2014 başından bu yana bu alanda hiçbir ilerleme görülmedi. Yargı bağımsızlığı ve güçler ayrılığına saygı yargıçlar ve savcılar eliyle zarar gördü. Yargıçlar ve savcılar büyük bir siyasi baskı altında kaldı. Türkiye gelecek yıl yargının bağımsız ve tarafsız bir biçimde görevini yapabilmesi için gereken siyasi ve yasal ortamı sağlamalıdır.
Türkiye yolsuzlukla mücadelede son yılda hiçbir ilerleme sağlamadı. Yolsuzluk algısı ülkede yaygın. Önemli yolsuzluk davalarında soruşturma ve kovuşturmada hükümetin etkisine olanak sağlayan yasal ve kurumsal çerçeve büyük endişe kaynağı. Türkiye bağımsız bir yolsuzlukla mücadele kurumuna sahip değil. Gelecek yıl büyük yolsuzluk davalarında polis ve savcılığın bağımsızlığı güçlendirilmeli. Yolsuzluk suçlarına caydırıcı yaptırımlar getirmeli ve etkin bir biçimde uygulamalı.
Birkaç yıllık ilerlemeden sonra son iki yılda ciddi bir gerileme görüldü. Son yıllarda hassas ve tartışmalı konuları ele almak mümkündü ancak gazeteci, yazar ve sosyal medya kullanıcılarına karşı açılan davalar ciddi bir endişe konusu. İnternet yasasında yapılan değişiklikler Avrupa standartlarının çok gerisinde ve hükümetin mahkeme kararı olmaksızın internet içeriğini engelleme yetkisini artırıyor. Türkiye gelecek yıl gazetecilere özellikle de fiziksel saldırı ve tehditler başta olmak üzere her türlü gözdağına karşı çıkmalı.
Suriyeli Göçmenler konusunda Pozitif
Türkiye Suriyeli göçmenlere sığınma konusunda ciddi çabalar sarf etti. Türkiye 2 milyonu Suriyeli olmak üzere 2.2 milyonla dünyadaki en büyük mülteci nüfusuna ev sahipliği yapıyor. Bunun ülkeye maliyeti 6.7 milyar Euro.