Maç başlamadan önce kadrolar açıklandığında Abdullah Avcı'nın bu maçı almak istediğini anladık. Yaptığı kadro revizyonu hem ligi düşünerek hem galibiyeti düşünerek yapılmış bir tercihti. Öyle ki Slovan Bratislava karşısında Avrupa sahnesinde 221. maçına çıkan Beşiktaş'ın bu sezon galibiyetinin olmaması hem ülke puanı açısından hem de Beşiktaş açısından tam anlamıyla skandal diyebiliriz. Hal böyle olunca süper ligde yükselen bir ivme yakalan siyah beyazlıların bu maçta da bu seriyi sürdürmeleri önemliydi. 

Galibiyetten öte Beşiktaş'ın ikinci yarı oynadığı oyun önemliydi. Sezon başından beri rakip yarı alanda istediği baskıyı bir türlü kuramayan Beşiktaş, Slovan Bratislava maçının son 25 dakikasında ilk kez bu kadar etkili baskıyla oynayarak rakibini yenmeyi başardı. Beşiktaş orta sahada ofansa yönelik top oynayabiliyormuş bunu görmüş olduk. Demek ki siyah beyazlılar ideal 11'inden çok uzaktayken bile baskılı oynayabiliyormuş.

Maçın ikinci yarısında Abdullah Avcı'nın yaptığı dokunuşlar Beşiktaş'a galibiyeti getirdi diyebiliriz. Beşiktaş'ın biraz kendi oyununu ortaya koyması kazanması için yeterli oldu. Rakip takım çok etkili bir oyun sergileyemese de 35. dakikada attıkları golde De Marco'nun ortaladığı topu Daniel önce kontrol ederek iki siyah beyazlı oyuncu arasından etkili bir vuruşla gole çevirmeyi başardı. Bu tip basit hataları Beşiktaş çok yapıyor ve bu golde de Rebocho'nun hatası büyük. 

Kim ne derse desin Beşiktaş gibi kendi liginde lokomotif olan takımlar, bu tip maçlara galibiyet parolasıyla çıkmak zorunda. Üstelik Beşiktaş'ın Avrupa'da iddiası kalmasa bile bunu oyunuyla ve mücadelesiyle göstermek zorunda olduğu bir maçtı. Aksi takdirde ligde peş peşe alınan galibiyetlerden sonra burada alınan kötü bir sonuç takımın mental olarak sağlıklı olmadığını, maç seçtiğini gösterir. 

Abdullah Avcı, takımın kare aslarından Atiba ve Burak Yılmaz'ı kadroya almayıp, Gökhan Gönül ve Adem Ljajic'i ilk 11'e yazmaması ve hücum hattını tamamen değiştirmesi bize şunu gösterdi. Bu maç Abdullah Avcı'nın denemeleri yapacağı bir maçtı. Öncelikle ortaya karma bir kadro çıkardı ki olması gereken de buydu zaten. Ruiz'in sakatlığında Vida-Roco uyumunu denedi, sonuç verdi. Son haftalarda büyük bir uyum yakalayan Atiba-Elneny performasına alternatif Oğuzhan-Elneny nasıl oynayacak? Denedi, sonuç vermedi. Diaby forvet arkasında nasıl oynayacak? Boyd bu kadar kanat oyuncusu içinde seçenek oluşturabiliyor mu? Denemesi yaptı ve Boyd bu bölgede yeterli olmadığını bir kez daha gösterdi. Burak Yılmaz'ın yokluğunda Umut Nayir olası bir sakatlıkta takımın skor yükünü kaldırabiliyor mu? Bir kez daha denedi fakat Umut Nayir bugün çok şanssızdı bir forvet olarak hayatının pozisyonlarını kaçırdı. Bir daha bu kadar gol fırsatı bulabilir mi göreceğiz. Ön libero olmasına karşın alternatif olarak sağ geride mükemmel bir Necip performansı izledik. Beşiktaş'ın kazanmasından ziyade bu denemelerde takım için kazanım. 

Karşılaşmayı 10 bine yakın taraftar izlerken, Beşiktaş'ın Avrupa'da iddiasının kalmaması bunda en büyük etken. Her maç öncesi ve sonrası Beşiktaş taraftarına seslenen Avcı'nın kadroda hangi isim yer alırsa alsın bundan sonra takıma oynatması gereken oyun, son çeyrekte izlediğimiz oyundur. Beşiktaş o oyunu oynarsa tribün zaten dolar.