Önceki yazımda Abdullah Ekinci Bey’in bana bir mektup gönderdiğini belirtmiş bu mektup üzerine değerlendirmede bulunacağımı arz etmiştim: Abdullah Bey şu tespitleri yapıyor.

“Amerika da Demokratlar global sermayeyi (Yahudileri) temsil ederken, Cumhuriyetçiler ise Anglosaksonları (İngilizleri ) temsil eder. “

“2008 finans krizinden sonra Demokratlar Zenci Barack Obama’yı seçtiler ve böylece nüfus dengesini kontrol edecek, halk çoğunluğunu teşkil eden zencileri arkalarına alarak, seçimleri kazandılar.”

“Trump ve Cumhuriyetçiler zorlansalar da son seçimi kazandılar. Trump global sermaye ile olan mücadelede yeni bir strateji belirledi ve “Ticaret Savaşları” adıyla Çin’e ve rakip ülkelere karşı harekete geçti.”

“Global sermayenin Çin’e yatırım yaptığını, Şi Cinping’in global sermayenin bir elemanı olduğunu söylüyorlar.”

“Hal böyle olunca global sermaye yandaşları Amerika’nın çöküşünü hızlandırmaya ve bir an evvel Çin in hakim olmasını sağlamaya çalışıyorlar.”

“Tüm planları bunun üzerine kurulu. Çünkü dünya jandarması olabilecek bir Çin onların dünya hâkimiyetini daha hızlı gerçekleştirir.”

“Siyonistlerin bir numaralı müzikçisi Madonna’nın bile sokağa indiğini görüyoruz.”

“Davos’da pişirilen ve kamuoyu oluşturulan laboratuar virüsü corona salgını (pandemisi) devreye sokuldu ve tüm dünya etkilenir hale getirildi. Ancak Türkiye gibi bazı ülkeler durumu iyi analiz ettiklerinden ve iyi liderlik gösterebilecek siyasi bütünlüğe sahip olduklarından bu işten güçlenerek çıktılar.”

Ben de Dr. Abdullah Ekinci Bey gibi düşünüyorum. ABD’de ikili parti sistemi bizzat Yahudi lobisi (sermayesi, Rothschield’ler.) tarafından kurulmuştur, bunlar tarafından kontrol edilmektedir. Trump diyoruz, ABD’nin milli devletini temsil ettiğini söylüyoruz, Pentagon ile birlikte hareket ettiğini düşünüyoruz. Bakıyorsunuz ki; Trump’un Enerji Bakanı, Ticaret Bakanı, en başta damadı Rothschield’lerin adamı.

Eski Cumhuriyetçi Partililerden Colin Powell, çıkmış şöyle diyor:"Sanırım şu an gördüklerimiz, daha önce hiç görmediğim bu büyük protesto hareketi, ülkenin akıllı hareket ederek artık bu duruma daha fazla katlanmayacağını gösteriyor." Trump “Anayasaya uymuyor?” diye şikâyet ediyor. Seçimlerde kimi destekleyeceği de ortaya çıktı. Global sermayenin adamı Demokrat Joe Biden'ı destekleyecek. Görülüyor ki ABD’de partiler fikir, felsefe ve icraat programı yönünden ayrılmıyor. Bütün yapılar Rothschield Hanedanlığı tarafından kontrol ediliyor. Herhangi bir devlet felsefeleri de yoktur.

Trump Çin’e ambargo, ticaret ablukası, engeller getiriyor, zararlı ABD çıkıyor. Hani bir atasözümüz var: “Hırsız içeride olursa kapı kilit tutmaz”, diye. Onun gibi komik bir şey…

Peki, siyahîler niçin, eğitimsiz, işsiz, hırsız ve yağmacı oldular? Bunlar bu sefil durumu kendileri mi istiyorlar? Hayır. Siyahîleri suça itme, içten çürütme yöntemleri bizzat ABD istihbarat kurumları ve bunları kontrol eden Yahudi hareketi tarafından yönlendiriliyor, uyuşturucu satışı, ticareti bizzat devlet politikası olarak uygulanıyor. Siyahîler çürüterek yok edilmeye, kimliksiz hale getirilmeye çalışılıyor. Her yerde ve her zaman rengi ne olursa olsun; alkolik, uyuşturucu müptelası, jiletçi kişiler hor görülür ve aşağılanır. Peki, bu sonuç ABD gizli yapıların zencilere dönük bir politikası değil mi?

ABD aynı zulüm ve cinayetleri Irak’ta da işledi. Bir caminin içinde yaralı ve ölülerin bulunduğu yere bir Amerikan askeri giriyor, herkesin üstüne rast gele ateş açıyor. Elini kaldırıp yardım isteyen bir genci sanki çayırdan ot biçer gibi tarayarak alçakça şehit ediyor. Bu görüntüler ortaya çıktığında dünyada infial uygulandı, hemen sosyal medyayı sindirdiler, ABD askeri kendini koruyor dediler. Bu alçak zihniyet böyle devam edebilir mi?

Yakın zamanda Müslüman yardım cemiyetlerine destek olduğu gerekçesiyle Pakistanlı Dr Afiye Sıddıki’nin ne büyük zulümlere uğradığını kız kardeşi ağlayarak anlatıyor[6].(6)

Pakistan asıllı İngiliz vatandaşı Muazzam Begg’in “Guantanamo” hatıralarını anlattığı “Düşman Savaşçı” [7] (7) adlı kitabı okuduğunuzda ABD’nin yargı ve ahlakının ne kadar çürük, sanıklara istinat edilen suçların ne kadar üfürük olduğunu anlıyorsunuz.

Gelelim esas mevzuumuza: Olayın olduğu sıralarda Polis Memuru Derek Chauvin'in, Floyd'un boynuna bastığı ana dair görüntüleri izlediğini belirten Trump, "O görüntüleri izlerken, 8 dakikalık bir korku anının yaşandığını görüyorsunuz, bu gerçekten utanç verici." dedi.

Trump, bu tarz görüntülerin ortaya çıkmasının ardından insanların "Bütün polisler böyle mi?" sorusunu sorduğuna işaret ederek, "İnsanlar bir yerden sonra da 'tüm polisler böyle' demeye başlıyor. Tüm polisler böyle değil, ben polislerin inanılmaz harika şeyler yaptıklarını da gördüm ama bunları televizyonlarda yayınlamıyorlar." diye konuştu.

Şimdi böyle konuştu diye aklı başında şeyler söylediğini sanabilirsiniz:

ABD Başkanı Donald Trump, Fox News'e yaptığı açıklamada, siyahî George Floyd'un polis şiddetiyle öldürülmesi sonucu ülke genelinde düzenlenen gösteriler ve bir grup protestocunun Seattle'da "otonom bölge" ilan etmesine ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu.

"Seattle'ın anarşistler tarafından işgal edilmesine izin vermeyeceğiz." Eyalet valisi ve belediye başkanı "yeterince sert" davranmıyorlar.

Trump, "Seattle Belediye Başkanı Jenny Durkan ve Washington Valisi Jay Inslee, işleri yoluna koymazsa, biz koyarız." ifadesini kullanarak aba altında sopa göstermeyi de ihmal etmiyor.

Vali Inslee'ı Ulusal Muhafızları görevlendirmeye çağıran Trump, bir şekilde olayın çözülmesi gerektiğini ve göstericilerin"kentin en önemli" mevkiini işgal edemeyeceğini söylüyor.

Görüyorsunuz Trump[8] (8)deli dananın bir o yana bir bu yana koşması gibi istikametsiz, atıp tutuyor. Yahudi Lobisi’nin amacı sermayeyi Çin’e kaydırmak, ABD’yi yolgeçen hanına çevirerek soymak, biliyorlar ki halkta olan 22 trilyon dolar alacaklarını ve FED üzerinden topladıkları hazine borçlarını ancak başka bir devletin zoru ile alabilirler. Aynı durum ileride Çin ile yaşandığında oradan nasıl çıkacaklarını bilmiyoruz. (Her halde onları sürüleştirecekler.)

Peki, bu istikametsiz adam iki doğrunun yanında kaç düzine yanlış yapıyor:

İsrail Lobisi’nin istediği gibi yaparak, müttefikini kendinden soğutma pahasına da olsa Türkiye’ye F-35’leri vermiyor. Bir büyük devlete yakışmayacak kararlar alıyor. Sözlerinden taahhütlerinden cayıyor. “Ortadoğu’da aslanı kediye boğdurmak” ve İsrail’e yaranmak için kırk takla atıyor…

Trump, İsrail’e alan açma politikasını sınırsız bir şekilde, yanlış bir şekilde sürdürüyor. Golan’ın ilhakını tanıyor, Kudüs’ü İsrail’in başkenti yapıyor. Batı Şeria’da “Asrın Barış Planı”nı sunarak Filistin topraklarını el kesesinden peşkeş çekiyor, İsrail’e en büyük hizmetkârlığı yapıyor.

Sadece yanlışlık ve zulüm bunlardan ibaret mi? ABD Başkanı Donald Trump, Amerikan askerlerini Afganistan'daki eylemlerinden dolayı soruşturan Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) yetkililerine yaptırım uygulanmasının önünü açan kararnameyi imzalıyor. İsrail mallarına ambargo kararını onaylayan AHİM kararını protesto ediyor.

Çin’le mücadele edeceğine Ortadoğu ve İsrail çıkarlarını koruma meselelerine odaklanıyor, Afganistan’da Müslümanların canını yakıyor. Her tarafı yakıp yıkıp bombalıyor. Halkta nefret uyandırıyor. Afgan Müslümanlarını arkasına alarak Doğu Türkistan ve Tibet’teki Çin zulmüne karşı mücadele ederek Çin’i yıpratacağına, Afganistan’ı bombalıyor. Çin’e karşı, yerli halkları kışkırtarak merkezi hükümetten daha fazla zulüm görmelerine alan açıyor.

Trump, sözde, İsrail lobisinin ABD’den çıkışı, sermayeyi Çin’e çekişi ile mücadele ediyor, öte taraftan onların verdiği bütün emirleri harfiyen yerine getiriyor, adeta yularlı köle gibi hizmet ediyor. Diğer yandan Amerika için çalışıyor, sözde Amerikan Devleti’ni ayakta tutmak için mücadele ediyor. Hani  derler ya; “bu ne perhiz, bu ne nane, bu ne turşu!?”... Bu mantıksızlık, bu tutarsızlık, bu istikrarsızlık ABD’yi bölünmenin eşiğine getirir. Bundan sonraki yazımızda bu konuyu analiz edeceğiz.

DİP NOTLAR

(6) https://www.youtube.com/watch?v=-wbvNCsZP9g

https://www.youtube.com/watch?v=OlYgR0RFAoQ

https://www.youtube.com/watch?v=YDeCf5C9vz8&t=13s

(7) https://www.nadirkitap.com/dusman-savasci-bir-ingiliz-muslumanin-guantanamo-anilari-muazzam-begg-kitap14748677.html?gclid=Cj0KCQjwz4z3BRCgARIsAES_OVfOUtlrllIOjFZ3rOc_MboRKXuOT0qZNWNtDHOsocnOsNiS7Rsiiv4aAjOOEALw_wcB

(8) Ben aslında burada Trump’un şahsi hatalarından bahsetmiyorum; onun arkasındaki suflör ekibin iki yüzlüğünden, devlet aklının ipe sapa gelmez mantıksızlığından, devlet çarkının çürümüşlüğünden söz ediyorum: Biliyorum ki, tabi ki “Trump’un önüne ne getirirseler onu ezberliyor, onu okuyor.