Batı Türkiye'den can alıcı tavizler bekliyor. Bu tavizler var olma mücadelemizle ilgili hayati konular.

Ülkemizin adeta hayat damarlarını teslim almak istiyorlar.

Türkiye bu tür tehdit altında iken, malum basının gündemi, polisiye vakalar ve incir çekirdeğini doldurmayacak olaylar.

Malum basının okurları bile çileden çıkıyor ve bu gazeteleri uyarıyorlar:

"Bir gazetenin olması gerektiği gibi olması, beni de sizlerin iyi bir okuyucusu yaptı. Ancak son zamanlardaki gazetenizin ana gündem konuları, sürmanşetleriniz bana biraz ters geldi.

Bugünlerde özellikle Avrupa basınında bu kadar güncel durumda iken memleketin bir tetikçinin, mafya babasının, karısı ile olan durumları veya yargıdaki kirli çıkar ilişkileri sizlerin manşeti olmamalı.

Burada bile gündem Metin Kaplan, Fransa'nın Türkiye karşıtı tutumu, kiliselerin çalışmaları gibi hep Türkiye ile ilgili iken sizlerin bu konulara kulak tıkamanızı ve başka gündem yaratma çabalarınızı anlayamıyorum.

Erhan TEKE

Wolfsburg/ALMANYA"

Bu gazeteler Türk Milletini uyutmaya çalışıyor.

Okurlar durumun farkında ve işbirlikçi basını uyarıyor ama dünya onların umurunda değil.

Avrupa  Parlamentosu'nun Aralık ayı öncesi liderlere tavsiye niteliği taşıyan Türkiye raporunda, Türkiye'nin bugüne dek görülmedik bir siyasi denetim altına alınması ve olası üyeliğin 2014 sonrası gerçekleşmesi isteniyor. Türkiye raportörü Camiel Eurlings imzası taşıyan raporda, müzakerelerin ucu açık bir süreç olması ve otomatik üyelikle sonuçlanmaması gerektiği, Ermenistan'la barış, Kıbrıs'tan asker çekme ve Alevilerin Müslüman azınlık olarak yasal korunmaya alınması talepleri de var.

Türkiye'nin henüz tam anlamıyla Kopenhag Kriterleri'ni yerine getirmediğine dikkat çekilen raporda çok sayıda istek sıralanıyor. Bunlar arasında yeni bir anayasa, Güneydoğu için özel bir program, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Savunma Bakanlığı'na bağlanması, Heybeliada Ruhban Okulu'nun açılması, Ankara'nın Kıbrıs'ı tanıması da bulunuyor. Siyasi kriterlerde aksama görülmesi halinde müzakerelerin görüş alışverişi için de askıya alınması gerektiği de ifade ediliyor. Türkiye'nin siyasi kriterler konusunda yıllık denetimde tutulması da öneriler arasında.

Bu rapordaki isteklerini almadan bize bir adım attırmazlar.

AB'nin hedefi ve amacı Türkiye'yi bölgesinde etkisizleştirmek ve bölmektir. Ancak bu yolla hedeflerine ulaşabileceklerdir.

Biz medeniyet, ilim ve fenden kuvvet alıyoruz. Başka bir şey tanımıyoruz.

Atatürk