Türkiye'nin Avrupa ülkelerine gitmek isteyen Suriyeli sığınmacıları engellemeyeceğini açıklaması üzerine, Yunanistan’a geçebilmek umuduyla binlerce mülteci, Edirne-Enez hattı ile Ege sahillerine  akın etti...

Türkiye’den kaçan FETÖ'cülere sığınma hakkı tanıyan Yunanistan güvenlik güçlerinin, Avrupa ülkelerine gitmek için sınıra gelen mültecilere uyguladığı orantısız güç, zulme ve cinayete dönüştü. Mülteciler sınırı geçmek için her yolu denerken, Yunan askerleri de ülkelerine sokmamak için orantısız güç kullanıyor. Mültecilere biber gazı ve göz yaşartıcı bomba atan, yakaladıklarını soyup, paralarını ve eşyalarını  alarak  geri gönderen Yunan askerleri, daha önce olduğu gibi evvelki gün de bir mülteciyi daha öldürdü.(1)

Ege Denizinden Yunan adalarına geçmeye çalışan mülteciler ise Yunan Sahil Güvenlik Ekipleri tarafından engellenerek, geri dönmek zorunda bırakılıyor, botlarının motorları ya da yakıtları alınarak ölüme terk ediliyor. Şişme botların Yunan askerleri tarafından şişlerle delindiği kameralara dahi yansımakta... Ege Denizi'nde Yunan Sahil Güvenlik unsurlarınca botları batırılmak istenen ve bir kısmı sopayla darbedilen sığınmacılar denizin ortasında, karanlığa ve soğuğa bırakılıyor.

Avrupa hayali ile Edirne’den Meriç nehrini aşarak Yunanistan’a geçebilen göçmenlere işkence yapan, hatta silahla vurarak öldüren Yunan askerleri, insanlık dışı davranışlarına rağmen arsızca el salladıkları basın mensuplarının kameralarına yansıyor.

Yunan vahşeti yetmezmiş gibi, Dimetoka, Orestias ve Soufli Metropoliti Damaskinos, İskeçe ve Peritheorion Metropoliti Metropoliti Panteleimon, Alexandroupolis (Dedeağaç) Metropoliti Anthimos ve Maroneia ve Komotini (Gümülcine) Metropoliti Panteleimon,  Yunan asker ve polisine destek için Türk-Yunan sınırı olan Kastanies Sınır Kapısı’na giderek provokasyon yaptılar.  Yunan polis ve askerlerine moral ve dua desteği vermek için” sınır bölgesine gelen metropoltler, “Bugün buraya son birkaç gün içinde asker, polis, itfaiye, Belediye çalışanları ve başkanları ile ülkemizin sınırlarını Türklerin yarattığı kaostan korumak için mücadele eden tüm insanlara moral dileklerimizi ve desteğimizi ifade etmek için geldik. İnsanlarımız kararlı ve iyi ruh halindedirler.”

Hristiyan Metropolitler bunu yaparken malesef, Batı Trakya Türklerinin Müslüman Gümülcine Müftüsü Halil Cihad;   “Komşu ülkede (Türkiye’de) yıllarca yaşayan insanların Yunan topraklarına zorla girmeye çalıştıklarını görmek hoş değil. Hiç kimse vatanımız Yunanistan'ın doğru olanı yaptığını inkâr edemez. Bir AB üyesi olarak Yunanistan'ın, topraklarını korumak ile ilgili hakları savunmak için antlaşmaların hükümlerine ve Avrupa operasyonları çerçevesinde hareket etme hakkı vardır" (2)

Birleşmiş Milletler (BM) Yargısız ve Keyfi İnfazlar Özel Raportörü Agnes Callamard, Yunan güvenlik güçlerinin Avrupa'ya gitmek isteyen mültecilere uyguladığı sert müdahaleyi, dile getirerek "Koruma isteyen kadın ve çocuklara ateş açılıyor, botları açık denizlere itiliyor. Burası Nazilerden kaçan, mültecilere ateş açılan 1940'ların Avrupa'sı değil, MS St Louis ya da 1939'da 900 Yahudi'nin girişine izin verilmeyen ABD ve Kanada da değil. Burası 2020'nin Avrupa'sı." sözleriyle tepki gösterdi.(3)

Yunanistan’ın mültecilere yaptığı insanlık dışı vahşete rağmen, Avrupa Birliğinin destekleyici  tavırları AB hukuku ve müktesebatıyla hiç uyuşmuyor. Tüm Dünyayı bu konuda düşünmeye davet ediyoruz.

  

K A Y N A  K.........................:

(1)   Gazeteler

(2)   Xanti Press Ajansı

(3)   (BM) Yargısız ve Keyfi İnfazlar Özel Raportörü Agnes Callamard