“Keşke Yunan galip gelseydi” alçaklığından sonra, “90 yıllık reklam arası bitti” diyebilen  milletvekilini görmüştük. Şimdi de  Bursa Belediye Başkanının 30.Ağustos zafer Bayramı için, “30 Ağustos halkın genelini ilgilendiren bir bayram değildir" sözleri, Türk Milletinin vicdanını kanatırken, şehitlerimizin kemiklerini sızlattı...

Mevlana’nın “Suskunluğum asaletimdendir, Her lafa verilecek bir cevabım var. Lakin bir lafa bakarım laf mı diye. Bir de adama bakarım adam mı diye?" ünlü sözü aklıma geldi nedense!!!

Malesef ülkemizde ağzından çıkan sözlerin yaratacağı tahribatı düşünmeden konuşan, aklından geçeni söylerken, düman saydığı yabancı güçlerle aynı safta buluşup,  ihanet cephesine hizmet ettiğini idrak edemeyen yeni bir tür üredi...

Bu hafta içinde bir grup içinde sohbet ederken bir vatandaşımızın “tarihimizi İngilizlerin yazdığını, her şeyin yalan olduğunu, bizi kandırdıklarını, Lozan’da Ege adalarını ve 1,5 milyon km2 toprak kaybettiğimizi” iddia edince, gerçeklerin tam tersi olduğunu ne kadar uğraştıysam  da yeterince ikna edemedim. Çünkü siyasal islamcı bakış açısı tarafından algı yönetimiyle bir çok insanımıza   bu yanlış ve çarpık düşünceler yıllar içinde enjekte edilmişti. Yani Cumhuriyet tarlası emperyalizme uşaklık eden zararlı maşalar tarafından çoktan sürülmüştü...

Bu bakış açısına sahip bir kısım vatandaşımız, Lozan’ı karalamaya çalışırken, nedense Osmanlı’nın çöküşü ve Türk Milletinin ölm fermanı olan SEVR’e toz kondurmamaktadırlar...                                                                                                                                                             

Osmanlı Devleti'nin imzalamış olduğu SON ANLAŞMA ve Osmanlı'nın siyasi varlığını tamamen bitiren anlaşma olarak tarihe geçen SEVR ANTLAŞMASI, Türkleri haritadan silmeyi, geldikleri Orta Asya steplerine geri göndermeyi amaçlamaktaydı... 

(SEVR ANTLAŞMASI; Dünya Savaşı sonrasında İtilâf Devletleri ile Osmanlı İmparatorluğu hükümeti arasında 10 Ağustos 1920'de Fransa'nın başkenti Paris'in 3 km batısındaki Sevr (Sèvres) banliyösünde bulunan Seramik Müzesi'nde (Musée National de Céramique) imzalanmıştır.)

-  Türklerin çoğunlukta olmadığı topraklar, Türk boyunduruğundan kurtarılacaktır.

-  Osmanlı Devleti, kendi toprakları üzerinde yaşayan Ermeni ve Rumlara karşı “görülmemiş bir zulüm” uygulamışlardır.

-  Osmanlı Devletinin savaşın çıkmasında ve yüz binlerce insanın ölmesinde büyük bir sorumluluğu vardır,

gibi suçlamalarla Osmanlı Devletine  imzalatılan SEVR Antlaşması, Türk milleti için bir ölüm fermanından başka bir anlam ifade etmiyordu. Nihai hedefi Anadolu’da ki Türk varlığına son vermekti.

Türk milleti, kendisine karşı yöneltilen bu ölüm fermanı karşısında Gazi M.Kemal ATATÜRK önderliğinde gerçekleştirdiği Kurtuluş Savaşı sayesinde Sevr’i geçersiz kılmayı ve Lozan Barış Antlaşmasıyla, hür ve bağımsız bir yeni ulusal devlet kurmayı başardı...

Cumhuriyetimizin tüm kazanımlarının ve bu Cumhuriyeti bize armağan eden ATATÜRK ve SİLAH ARKADAŞLARININ kıymetini bilelim... Üç kuruşluk siyasi çıkar uğruna bizi biz yapan, tarihi anlam ve değeri olan MİLLİ BAYRAMLARIMIZI  ve ÖNEMLİ GÜNLERİMİZİ önemsizleştirmek, yok saymak, tarihi şahsiyetlere karşı saygıda kusur etmek sadece sizleri küçültür, küresel güçlerin maşası, düşmanların hizmetkarı yapar...