Özel Haber Araştırma

8 Eylül sabahı, Türk ordusunun ilk birlikleri İzmir’e girdiler. Yüzbaşı Şerafettin Bey, halkın sevinç gösterileri arasında, Konak meydanındaki Hükümet Konağı’na geldi. Konağın balkonundaki direğe Türk bayrağı asıldı. Türk birlikleri öğle vaktine kadar, İzmir’e tamamen hakim oldular. Bütün önemli noktalar ele geçirildi.

İzmir’deki gelişmeleri, İzmir Körfezi’nde bakan Belkahve’den takip eden Mustafa Kemal, 10 Eylül 1922’de İzmir’e geldi. İzmir, Rum ve Ermenilerin şehri terk ederken çıkardığı yangınlarla bir harabeye dönmüştü.

Kurtuluş Savaşımızın hem başlama ve hem de bitiş yeri olan İzmir’in düşman işgalinden kurtuluşunun 98. yıldönümünü her yıl olduğu gibi bu yıl da coşku içinde kutlanıyor. 30 Ağustos 1922’de kazandığımız Dumlupınar Meydan Muharebesi ile Ordumuz yıldırım hızıyla ilerlemiş ve 9 Eylül 1922'de İzmir üç yıl süren düşman işgalinden kurtarılmıştır.

Türk ordusu tarafından 26 Ağustos 1922'de başlatılan Büyük Taarruz, Kurtuluş Savaşı'nın son safhası idi. Kesin sonuç beş gün içinde elde edildi; 30 Ağustos'ta Başkomutan Mustafa Kemal Paşa ordulara bir bildiri yayımlayarak "Ordular ilk hedefiniz Akdeniz'dir. İleri!” tarihi emrini verdi ve 2 Eylül'de Uşak'a girildi. Dumlupınar Meydan Muharebesi'nde kendisinin de haberdar olmadan Yunanistan Küçük Asya Ordusu'nun başkomutanlığına getirilmiş General Nikolaos Trikupis tutsak edildi.

Türk birlikleri, İzmir'e doğru hızla ilerledi. Yunan birlikleri ve Rum siviller Anadolu'dan çekildiler. 9 Eylül 1922 sabahı Ahmet Zeki Bey komutasındaki 2. Süvari Fırkası, ardından Mürsel Paşa komutasındaki 1. Süvari Fırkası birlikleri İzmir şehrine girdi. Ardından 5. Süvari Kolordusu Komutanı Mirliva Fahrettin Paşa, komutasındaki birliklerle saat 10.00'da İzmir'e girdi.

Hükümet Konağı'na bayrağın dikilmesinin hemen ardından Yüzbaşı Zeki komutasındaki süvari birliği Hükümet Konağı'nın hemen sağında yere alan ve günümüze ulaşmayan Sarıkışla'ya, Üsteğmen Arif ve takım komutanı Celal Bey ile Yedeksubay Besim Efendi'nin de Kadifekale'ye bayrağı çekmesi ile İzmir'in işgalden kurtuluşu ilan edilmiş oldu.

Mustafa Kemal “Geldikleri gibi gidecekler” demişti, geldikleri gibi gittiler!

Atatürk İzmir'e geldiğinde konaklaması için Karşıyaka'daki İplikçizade Köşkü ayrılmıştı. Karşıyakalılar Ata'mızı buraya davet ediyorlardı. İşgal döneminde Yunan Kralı da burada kalmıştı.

Atatürk köşke geldiğinde yerde Yunan bayrağı görür ve efsane olan o tarihi konuşma yaşanır.

Her tarafı  çiçeklerle bezenmiş bir otomobil ile  Karşıyaka ‘ya gidip köşke girmiş. Bir de ne görsün!  Mermer merdivenlerde yere serilmiş kocaman bir Yunan bayrağı…

  

 Gazi sorar: – Nedir bu?

Halk anlatmış : – Yunan Kralı bu eve girerken bu basamaklarda Türk bayrağını çiğnemişti, Paşam! …

Gazi kaşlarını çatarak der ki: – Hata etmiş!…  Ben bu hatayı tekrar edemem. Bayrak bir milletin şerefidir,namusudur, ne olursa olsun yerlere serilmez ve çiğnenmez,derhal kaldırınız!

Büyük Önderin talimatları ile Yunan Bayrağı hemen kaldırılır ve Atatürk’ümüzün Tarihe efsaneleşerek geçen ve tüm dünya Ülkelerine liderlerine örnek teşkil edecek ders verir nitelikte,büyük medeniyet timsali örnek bir davranış öyküsü olarak altın harflerle yazılmıştır.

İzmirimizin kurtuluşunda görev alan tüm ecdadımıza şükran ve minnet duygularımızı sunuyor Şehit ve gazilerimize yüce  Allahtan rahmetler niyaz ediyoruz.