30 yaşındaki genç Avukat Tennessee’nin ilk Türk Yargıcı olmak için yarışıyor

Abone Ol

Amerika Birleşik Devletleri’nde devlet mahkemelerinin yargıçlarını ABD Başkanı aday gösterir ve Amerikan Senato’su onaylar. Eyaletler ise kendi mahkemelerine sahiptir ve genellikle halihazırda görev yapan yargıçların aday gösterdiği isimlerin halk oylamasına sunulması ile belirlenir.

Halkın oylamasıyla belirlenen Tennessee’nin Shelby County'de 30 yaşındaki Türk kökenli Amerikalı aday Erim Sarınoğlu 4 Ağustos’ta gerçekleşecek seçimler için yarışıyor. Kendisi eğer seçilirse Tennessee Eyaleti’nin ilk, Amerika üzerinde 13’ünü Türk kökenli yargıcı olacak.



Doktor babası ve annesinden dolayı henüz 3 yaşındayken ABD’ye taşınan Sarınoğlu Tennessee eyaletinin Germantown şehrinde büyüdü ve Memphis Üniversitesi'nden mezun oldu. Ardından Sarınoğlu, Washington'da dünyanın saygın okullarından Georgetown Üniversitesi'nde yüksek lisans yaptı. 7 senedir Shelby County'de Devlet Avukatı (Public Defender) olarak uyuşturucu, alkol etkisiyle araba kullanmaktan cinayet davalarına kadar pek çok davaya bakıyor.


Sarınoğlu’nun Türkçesi muazzam. Türkiye’den bu röportajımızı okuyanlar belki anlayamayabilirler fakat Amerika'da anne-babası Türk olup da Türkçeyi ve kültürünü bilmeyen çok fazla kişiyle tanıştım. Hatta Türkçe’yi bırakın Türkiye’de nereli olduğunu bilmeyenler bile var. O yüzden anne ve babası her yaz Türkiye’ye gönderdikleri için kendilerini tebrik ederim.

Tennessee eyaletindeki Shelby County'deki 4 ay sonra gerçekleşecek seçimlerde yarışan Hakim adayı Erim Sarınoğlu ile röportaj gerçekleştirdik…

Fotoğraf Editörü: Rona Doğan

Önce Vatan Gazetesi Memphis, Tennessee


Öncelikle Amerika maceranız nasıl başladı?

Her ikisi de doktor olan anne babam ile birlikte 1992 yılında ben henüz üç yaşındayken İzmir’den Amerika’ya geldik. Babamın University of Tennessee Tıp Fakültesinde Kadın doğum - jinekolog uzmanlık eğitimi için dört yıllığına taşındık. Babamın ihtisas bitiminde Amerika Tarım Bakanlığı’nda Arkansas’ın Forrest City şehrinde işe başlamasıyla Amerika’da kalmamız yeni bir döneme girdi. İki yıllık hizmet sonrası ailemize vatandaşlık verildi. Anne ve babam Tennessee’nin Memphis şehrinde ikinci bir ev açarak benim ve kardeşimin ilk ve orta öğrenimimizi orada tamamlamamızı sağladılar. Ben sonrasında Georgetown Üniversitesi’nde Hukuk eğitimimi tamamladım kardeşim ise New York Üniversitesi – Stern Business School’u bitirdi. O da benim gibi eğitimi sonrası Memphis’e döndü.


Şu an Tennessee eyaletindeki Shelby County'de yargıç adayısınız. Neden Yargıç adayı oldunuz?

Yargıç olmak istememin nedeni Tennessee’de akıllıca bir adalet reformuna başlanmasına katkıda bulunmak ve aynı zamanda suça maruz kalan kişileri daha iyi korumak için yeni jenerasyon yargıçlara ihtiyaç olduğunu düşünmemdir. Shelby County Adliyesi’nin aile içi şiddet mahkeme salonu yargıçlığı için seçimlere giriyorum. Beni bu konuda çalışmaya yönlendiren son birkaç yıldır bu mahkeme salonunda ‘Public Defender’ yani devlet avukatı olarak çalışmamadır. Maalesef adalet sistemimize aşırı yüklenmiş durumdayız. Suça uğramış kişilere, suçlulara ve ailelerine yeterli derecede adalet dağıtılmadığına inanıyorum. Bu mahkeme salonlarında her mesai günü sabahı üç saat içinde 150 dava görülmekte. İş yükünü azaltmak ve kaliteyi arttırmak için yeterince emek verilmediğini düşünüyorum. Teknolojik çözümlere de itibar edilmemekte. Bu konuda başarılı olan şehirlerin uygulamaları örnek alınmalı. Seçilirsem yeni bir anlayış içeren adalet sistem reformu başlatabilmek için özel bir olan geliştirmek istiyorum.


ABD’de yargıç, hâkim, savcı nasıl olunur bahsedebilir misiniz?

Amerikan adalet sisteminin yapısı oldukça karışıktır. Devlet ve Eyalet mahkemeleri olarak iki çatı altında hizmet vermektedir. Devlet mahkemelerinin yargıçlarını Amerika Devlet Başkanı aday gösterir ve Amerikan Senato’su onaylar. Her eyalet için bu böyledir. Eyaletler ayrıca kendi eyalet mahkemelerine sahiptir ve her birinin yargıçlarının nasıl belirleneceğine dair kendi yöntemleri vardır. Genellikle halihazırda görev yapan yargıçların aday gösterdiği isimlerin halk oylamasına sunulması ile belirlenir.

Her eyalet duruşma mahkemeleri, temyiz mahkemeleri ve eyalet yüksek mahkemeleri yargıçları için bile birbirinden farklı uygulamaları yapabilir. Örneğin benim içinde olduğum bölgede hakimler siyasal parti gözetmeksizin halk oylaması ile seçilirken eyaletin diğer bölgelerinde siyasal partilerin kendi içerisinde seçimleri ile belirledikleri adaylar parti adı altında seçime katılır. Savcılık sistemi ise şöyle: Eyalet Başsavcısının parti ismi altında seçimi gerçekleştirdikten sonra kendisinin diğer tüm savcıları ismen ataması ile olur.


Yargıç adaylığı için seçim çalışmalarınız nasıl gidiyor bahsedebilir misiniz? Vaadleriniz neler eğer seçilirseniz ne gibi bir farklılık katacaksınız?

Kampanyamız adli uygulamalarda reform gerektiren üç alan üzerinden ilerlemektedir. Bunlar günlük görülen dava sayısının azaltılarak adaletin daha sağlıklı ve güvenilir olarak uygulanmasını gerçekleştirmek. ‘Şartlı Tahliye’ edilmiş suçluların takibinde yüksek teknoloji kullanmak, diğer eyaletlerde uygulanan başarısı ispat edilmiş suçlu rehabilitasyon programlarını kendi adalet sistemimize entegre etmek.


Bu zamana kadar hangi işleri yaptınız? Şu an ne iş yapıyorsunuz detaylı bahsedebilir misiniz?

Henüz ortaokul yıllarımdayken bile hukuk, avukatlık ilgi alanlarımdandı. Georgetown Üniversitesi School of Foreign Service’de okuduğum yıllarda politika ve diplomasiye de ilgim oldu.

İlk işim Amerikan Kongresi, NASA, Savunma Bakanlığı, NOAA (Ulusal Okyanus ve Atmosfer Dairesi) ve Ticaret Bakanlığı çerçevesinde uzay program ve bütçeleri ile ilgili lobicilikti. Takiben okuduğum Tulane Üniversitesi’nde iken Uluslararası Hukuk ilgi alanıma girdi. Kamboçya, Phnom Penh’de Birleşmiş Milletler gözetimindeki Kamer Ruj Davası’na (UNAKRT) öğrenci araştırma asistanı olarak davet edildim. BU uzun süreli görev sırasında edindiğim tecrübeler ve şahit olduğum tarih kariyer olarak ceza hukukunu seçmeme yol açtı. Amerika’daki memleketim olarak düşündüğüm Memphis’e dönerek Devlet Avukatı (Public Defender) olarak işe başladım. Yedi yıldır büyük bir gayret ile uyuşturucu, alkol etkisiyle araba kullanmaktan cinayet davalarına kadar pek çok davada avukatlık yaptım, yapıyorum. Ofisimizin Adli Bilinler Savunma Takımımızın kurucu üyelerindenim. İlgi alanım DNA, balistik, cep telefonu iletişimi üzerinden delillendirmeyi mordern çağ uygulamaları ile birleştirmek.


Anne ve babanız da doktor onlardan bahsedebilir misiniz? Ne kadar Amerika’da yaşadılar neler yaptılar şimdi ne yapıyorlar

Annem ve babam Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunu. Annem o zamanki adı ile İzmir Atatürk Devlet Hastanesinde yedi yıl Acil Servis Hekimi olarak görev yaptı. Babam o yıllarda Ege Üniversitesi Tıp Fakültesinde Kadın Doğum ihtisası yaptı. 1992’de Memphis’e taşındık ve babam University of Tennessee’de ihtisasını tekrarladı. Sonrasında Forrest City’de Kadın Doğum kliniği açtı. Annem emekli olup Türkiye’ye yerleşinceye kadar Klinik Yöneticisi olarak çalıştı. Babam halen mesleğine Arkansas’ta devam ediyor.


ABD'de geriye dönüp baktığınız zaman hiç unutamadığınız paylaşmak istediğiniz bir anınız nedir?

Memphis’e taşındıktan çok kısa bir süre sonra anaokuluna başladım. İlk gün daha öğlen olmadan anne babamı ‘Oğlunuz nefes almıyor’ diyerek acilen okula çağırmışlar. 3 yaşında Türkçe’den başka dil bilmeyen bir çocuk olarak diğer çocuklarla iletişim kuramadığımı, oyunlarına katılamadığımı fark edince panik atak geçirdim. Uzunca bir süre nefes alma güçlüğü çektim. Annem okula gelip beni kucağına aldığında ağlayarak ilk ve tek söylediğim söz ‘konuşamıyorum’ oldu. Anne babam ‘çocuğumuz çok yıpranacak, Türkiye’ye geri dönelim’ diye düşünmüş. Ama birkaç hafta sonra ben durumuma adapte olmaya başladım. Sanırım dil öğrenme isteği, konuşma ve iletişim kurma arzusu o kötü günlerde bilinç altıma yerleşerek yaşamımın ileriki yıllarında karakterimin en önemli özelliklerine evrildi.


Türkiye’ye hangi sıklıkla gidiyorsunuz? En çok neleri özlüyorsunuz? Galiba eskiden her sene yazın gidiyordunuz bahsedebilir misiniz?

Anne babamın memleketi Nazilli – Aydın olmasına rağmen ben kendimi Kuşadalı olarak hissediyorum. Türk pasaportunda ‘Veriliş yeri: Kuşadası’ yazması bile benim için bir mutluluk kaynağı.

Amerika’ya taşınmamızla birlikte her yaz aksatmadan okulun kapandığı günden açıldığı güne kadar olan süreci büyükanne ve büyükbabamızla birlikte Kuşadası sahilinde geçirdik. Bu durum üniversite yıllarımıza kadar sürdü. Halen Türkiye’ye gittiğimizde en çok zaman geçirdiğimiz yerdir. Türkçe konuşabilmemizi anne babamızdan ayrı Kuşadası’ndaki aile üyelerimiz, komşularımız ve sevgili arkadaşlarımıza borçluyuz.


ABD’de yargıçların görev alanları nelerdir?

İngiliz Hukuk sisteminde Yargıcın rolü Fransız Hukuk sistemindeki yargıcın rolünden oldukça farklıdır. Bu farkları Adalet Bakanlığı’nın anlatımı üzerinden açıklamaya çalışayım. İngilizce yargıç her iki tarafın anlaşmazlıklarını dava halinde mahkemeye getirdikleri durumda hakem rolündedir. Tarafları dinler, deliller değerlendirir ve kanunların gerektirdiği kararı verir. ABD adalet sisteminde ek olarak jüri sistemi vardır. Jüri kısaca suçun işlenip işlenmediğine oylama ile karar verir. Suç işlendiği yönünde karar verirse Yargıç suçun gerektirdiği cezayı kanunların ışında belirler.

Fransız sisteminde ise iki çeşit yargıç vardır. Araştırma Yargıçları ve Duruşma Yargıçları. Bu sistem yargıcın araştırma safhasında aktif rol almasının adalete daha iyi hizmet ettiği inancına dayanır. Gerçeklerin duruşma sırasında saptanmasını temel alan İngiliz sisteminin aksine Fransız sistemi duruşma öncesi araştırma, soruşturma ile gerçeklere ulaşım sağlar. Bu nedenle duruşmalar göreceli olarak kısadır. Duruşma Yargıcı kendisine Araştırma Yargıcına sunduğu dosyayı inceler. Eğer varsa şahitler ek delilleri sunabilir. Suç ithaf edilen kişi beyanatta bulunur. Sorgulama nadirdir. Dava sonunda Duruşma Yargıcı kanunlar ışığında kararını verir.


ABD’de yargı sistemi sizce nasıl eskiye göre güven azaldı mı?

Son yıllar içinde maalesef adalet sistemine olan güven erezyona uğradı. Halk üzerinde yargı kararlarının politik amaçlar doğrultusunda alındığına dair algı oluşmaya başladı. Hukuk sistemine güvensizliğin bir diğer nedeni ise yıllardır süregelen yetersiz bütçeler, yatırımlardır. Bu yetersizlik güvenlik güçleri, mahkeme birleşenleri için ayrılan kaynakların azlığı yanında genç ‘Devlet Avukatları’ olmak isteyenlerin desteklenme yetersizliği olarak da ortadadır.

Gittikçe artan aşırı iş yükü tüm mahkeme bileşenlerinin adalet hizmetini güçleştirmektedir. Vatandaşlar dava sırasında kendilerine ayrılan savunma süreleri kısaldıkça, istismarcılarından korunma haklarına sahip olmadıkça, kendilerine vaad edilen adalete ulaşamadıkça sisteme olan inaçlarını kaybediyorlar. Bu durum Devlet Avukatları üzerine ağır bir psikolojik yük getirmekte ve kendi idealist amaçlarını sorgulamaktadır.


Aynı zamanda Shelby County'de Belediye Başkanı Lee Harris'in Genç Konseyi'nde de yer alarak danışmanlık yapıyorsunuz, bahsedebilir misiniz?

Evet bu bir danışmanlık komitesidir. Genç meslek sahipleri konseyi 35 yaş altı, farklı endüstrilerde çalışan 15 üyeli bir gruptur. Shelby County’nin genç profesyoneller ve aileleri için yerleşmek, çalışmak, kendilerini geliştirmek için daha çekici bir yer haline nasıl gelebilir konusunda Belediye Başkanı’na danışmanlık yapmakla görevlidir.


Anketlerde son durum nedir? Rakiplerinizden bahsedebilir misiniz?

Benim yarışım ‘General Sessions Criminal Court Division’ Hakimliği için. Bu mahkeme tamamiyle aile içi şiddete odaklıdır. Şu anki Hakim emekliye ayrılıyor. Bu pozisyon için altı hukukçu olarak seçime katılıyoruz.

4 Ağustos’ta yapılacak seçimin listesinde altmış adet daha Adli Pozisyon, County Belediye Başkanlığı, County Başsavcıları da bulunmaktadır. Maliyetlerinden dolayı anket yapılması güçlük göstermektedir. Memnuniyetle söyleyebilirim ki kampanyamız diğer rakiplerimize göre büyük ilgi görüyor. Bağışçılarımıza bizi böyle güçlü bir pozisyona getirdikleri için de teşekkür ederiz.


Eğer seçilirseniz inşallah da seçilirsiniz. ABD’de nadir Türklerden birisi olacaksınız. Tennessee eyaletindeki ilk Türk Amerikalı yargıç olacaksınız. Bununla ilgili görüşleriniz nelerdir?

Aile içinde Türk kültürümüzden gurur duyacak şekilde yetiştirildik. Bu nedenle eğer seçilirsem Tennessee Eyaleti’nin ilk, Amerika üzerinde 13’ünü Türk kökenli hakimi olmanın gururunu daha da derin hissedeceğim. Seçilemem de katılmış olmanın verdiği onur paha biçilemez.


Yaşadığınız bölgede Türklere denk geliyor musunuz? Türk çevreniz var mı? Tesadüfen karşılaştıklarınız oluyor mu avukat olarak?

Üniversite için Memphis’ten ayrılmadan önce yaklaşık 100 kişilik bir Türk topluluğumuz vardı. Anne ve babamın her 29 Ekim Cumhuriyet Bayramında evi bayraklarla donatarak verdikleri büyük partiler, Dini Bayramlar’daki mendilli, bayram harçlıklı, çoluk çocuk yenilen yemekler, yeni yıl davetleri sayesinde Türk toplumu içinde büyüdük diyebilirim. Bu günlerde Memphis’teki Türk topluluğunun sayısı yarıya düşmüş görünüyor. Şehre yeni taşındığını duyduğumuz Türkleri biz de ailemizden gördüğümüz gibi hemen yaşamımıza dahil ediyoruz. Buradaki Türk nüfusunun daha da büyümesini ümit ediyorum.


Son söz sizin lütfen buyurun…

Gazeteniz tarafından röportaj davetiniz benim için büyük bir onur. Çocukluğumda Memphis’te evimize posta ile gelen Amerika’da basılmış Türk gazeteleri hala gözümün önünde. Türkçe okumamın gelişiminde de Kuşadası’nda okuduğum gazetelerin özellikle spor sayfalarının katkısı büyüktür. Gazetenizin sayfalarında isminin geçmesi anne ve babam, uzaktaki aile üyelerim için bir gurur olacaktır. Ailemin yeni bir ülkede sıfırdan bir hayat başlatma mücadelesinin bana öğrettikleri, Türkiye’de bıraktığımız akraba ve arkadaşlarıma olan sevgi ve özlemin etkileri, nadiren de olsa uğradığım ayrımcılık, iyi bir eğitim, sevgili eşimin sonsuz sevgi ve desteği, yakında doğacak olan bebeğimizin heyecanı bugün beni ‘Amerikan Rüyası’nı’ gerçekleştirmenin kıyısına getirdi. Seçim sonuçları ne olursa olsun yılmadan çalışmaya devam…