Aslında Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş, Trabzon takımlarına yazıklar olsun.. Zira, Süper Lig’te bulunmaması gereken, 10-15 seyircisi olan Belediye takımı iken adını “Başakşehir” olarak değiştiren, bu takımın şampiyon olmasına izin verdiler. Sanıyorum ki, birileri Başakşehir’i bu yıl şampiyon edin diye talimatını verdi ve oyun buna göre kurgulandı. Trabzon nerede ise kucağına kadar gelen şampiyonluğu anlaşılmaz biçimde elinin tersi ile iterek, Başakşehir’e sundu. Şampiyonluk kutlaması için otobüse binen Başakşehirliler, aşağıdaki, güya taraftarlardan daha kalabalıklardı...  

Avrupa Şampiyon kulüplerde Türkiye’yi temsil edecek olan Başakşehir’in ne yapacağını göreceğiz... Başakşehir’in, şampiyonluğuna üzüldüğüm kadar Karagümrük’ün, Süper Lig’e çıkmasına da üzüldüm. Adana, Bursa, Van, Diyarbakır, Eskişehir, Maraş, Samsun, Trakya’dan bir takım yok ama İstanbul’dan 6 takım Süper Lig’te... Bu büyük bir adaletsizlik... Futbol Anadolu’ya yaygınlaşmazsa, her il’in bir takımı olmazsa, nasıl ilerleyecek... Hatay ve Erzurum’un çıkmasına sevindim. Erzurum’un isminin başından, şu belediye lafını kaldırın. Bursa veya Adana’da çıkmalıydı. 

Beni bu yıl en fazla hayal kırıklığına uğratan Fenerbahçe oldu. Avrupa’ya gidemedi... Ben 2021 sezonundan da umutlu değilim. Fenerbahçe’ye, teknik direktör olacak kişinin kariyerli, tecrübeli, tanınan, İngiliz, İtalyan, Alman, Brezilyalı bir yabancı olması gerekirdi. Her şeye rağmen, Fenerbahçe, Alanya, Malatya değildir. Erol Bulut hafif kalır, tahminim, birinci devrenin sonunda Erol Bulut’un, Fenerbahçe’nin başında olmayacağıdır. Bir de Emre Belezoğlu, Volkan Demirel olayı var... Hani bir laf vardır; “Klavuzu karga olanın” diye, göreceğiz... En şaşırdığım husus, futbolu bırakma aşamasına gelmiş, Gökhan ve Caner’in, önemli transferler olarak taraftara takdim edilmesidir... 

Takımlarımızda, Avrupa’da yetişmiş, futbolcuları alıp yok etmek arzusu var... İşte Eren Derdiyok, işte Gökhan İnler, işte Mevlüt Erdinç, Veli, Türkiye’ye geldiler, yok oldular. Aksine Türk oyuncuları mümkün mertebe İngiltere, İspanya, İtalya, Fransa liglerine göndermek gerek. Ben Milan’da Hakan’ı, Lille’de Zeki ve Yusuf’u, Leicester’de Çağlar’ı zevkle izliyorum. 

Diğer bir konuda, takımlarında temayüz etmiş, Milli Takım’a yükselmiş futbolcuların, büyük takımlara gidip, yedek kulübesinde oturmak arzuları... Sivas’ın yıldızları Emre ve Mert Hakan’ı göreceğiz. Ahmet Çalık, Alper, Sadık, Emre Akbaba, Tarık ve bir çoğu büyük takımlara gelip yok oldular. “Yahu, kardeşim gidecekseniz Avrupa’ya gidin”... 

Diğer bir konu, teknik direktörlerimiz... Eğer bu kadar değerliyseler, neden Avrupa takımlarından, Türk teknik direktörlere teklif gelmiyor... Bir Fatih Terim, onun da Milan ve Fiorentina macerasını biliyoruz. 

Çin’den, sadır olan dünyayı mahveden Covid-19 salgını, sporu, futbolu da derinden etkiledi. Seyircisiz maçların, tadı tuzu kalmadı. Ben yeni sezondan da fazla ümitli değilim. Şenol Güneş yönetimindeki Avrupa Kupası, Dünya Kupası elemelerini oynayacak Türk Milli Takımı’ndan umutluyum. Bizlere 2008 anılarını yaşatmalarını bekliyorum...