Geçtiğimiz günlerde Amerika’da yaşanan talihsiz olayla ilgili bende fikirlerimi paylaşmak adına kağıda kaleme sarılanlardanım.Çünkü gerçekten tepkim,üzüntüm,acım ve öfkem geçmiyor.Bilindiği üzere ya da bilmeyenler için tekrar hatırlatayım;George Floyd  bir dönem Texas’ta yaşayan sonrasında çalışmak ve yaşamını idame ettirmek için Amerika’ya yerleşen,ailesiyle yaşamına devam eden sıradan yerel halktan biri.Çalışan ve çalışarak hayatını devam ettiren yani aksedildiği üzere dolandırıcı bir yapıya sahip biri değil.Sadece korona salgınından ötürü herkes gibi o da korumalık yaptığı mesleğini kaybedenlerden.Sigara almak için 20 dolarlık banknotla girdiği bir marketten verdiği paranın sahte olduğu düşüncesiyle polisin aranması ve gelen polisin George’ye orantısız şiddet kullanmasıyla başlayan olaylar silsilesi sonucunda masum ya da değil farketmez sonuç itibariyle bir canın son bulmasıyla finalleşen canice bir durumdan bahsediyoruz.Bunu hiçbir sebep meşrulaştıramaz.George’un üstelik polis memuruna defalarca yalvardığı,klostrofobisinin olduğunu söylediği ve nefes alamadığını bildirdiği tüm video kayıtlarında var.Bu nasıl bir canavarlık?Nasıl bir insanlık?Suçlu bile olsa nasıl böyle canice yaklaşım sergilenir anlamıyorum.Ailesi ve dostları,onu tanıyan herkes üstelik çok düzgün bir karaktere sahip olduğunu,asla böyle usûlsüz şeylere başvuramayacağını anlattılar.Sonuç ne?Otopsi sonucunda sırtına yapılan baskıdan ötürü nefessiz kalarak,hayatı ellerinden çalınan bir adam ve ciğeri 20 dolar dahi etmeyecek vicdansız bir polisin görevden uzaklaştırılıp sadece bununla gerçekten hakettiği şekilde cezalandırdığını sanan bir ülke.Nerede adalet?Halk isyan çıkarmış.Çıkarır tabi.Bu siyahla beyazın savaşı değil.Bu insanlıkla caniliğin savaşı.Yazık gerçekten.Acının dili,dini,ırkı yok.Yanan insan olan herkeste aynı yer.İnsanlığın kaybolmadığı,sevginin,merhametin her daim olduğu bir dünya için daha çok çalışmalı demek ki.Sevgiyle kalın.Güler şen