TÜRKİYE BÜYÜK OYNUYOR 

Avrupa Ordusu’nun kuruluşunu engellemek için sarı yelekliler ordusuyla Avrupa sokaklarını ateşe veren ABD, Irak ve Suriye’deki DEAŞ militanlarına giydirdiği yeni üniformalarla, Çin’i karıştırmak hazırlığı çerçevesinde Afganistan’a yığınak yapıyor. Bu arada, ekonomik yaptırımlarla bunalttığı İran’a operasyon hazırlığı da derinden derine sürüyor. 

Bütün bunlar yetmiyormuş gibi, Venezuela’ya verdikleri finansal ve askeri desteği kırmak amacıyla ABD, Rusya ve Türkiye’ye karşı Güney Amerika’da cephe açmak zorunda kalıyor. 

Venezuela petrolleriyle Çin de ilgilendiğinden, ABD’nin öncelikle Rusya ve Türkiye’yi Venezuela denklemi dışına savurması gerekiyor. O nedenle, ABD’nin Rusya ve Türkiye’ye hazırlayabileceği sürprizlere karşı hazırlıklı olmak gerekiyor. Türkiye, ABD’de devam etmekte olan Reza Zarrab davasından henüz aklanamamışken, Venezuela altınlarını işlemiş olmaktan dolayı’, yeni bir Zarrab davasıyla karşı karşıya kalabilir. Aman dikkat! 

Türkiye’nin okyanus ötesinde, ABD’nin arka bahçesi Güney Amerika’da, eski müttefikiyle karşı karşıya geleceğini, Venezuela nedeniyle restleşeceğini düşünebilir miydiniz? 

Geçen yıl boyunca, ABD’nin, uyguladığı ekonomik yaptırımlarla kontrolü altına almaya çalıştığı Venezuela ile Türkiye arasındaki ekonomik ve siyasi ilişkiler giderek gelişmekte. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TUİK) verilerine göre, 2018’in ilk 10 ayında, Türkiye ile Venezuela arasındaki ticaret hacmi 1 milyar doları aşmış. 

1821 yılında, Simon Bolivar önderliğinde bağımsızlığına kavuşan Venezuela’ya 91 milyar dolar civarında ihracat yapan Türkiye’nin ithalatı 984 milyar dolar civarında. Dışardan bakıldığında, ihracat ile ithalat rakamları arasındaki oran Türkiye açısından pek iç açıcı görünmüyor, ama ayrıntılar çok başka şeyler anlatıyor.  

Pentagon şahinlerinin Türkiye’ye diş bilemesinin nedeni, yalnızca, Türkiye ile Venezuela arasındaki 1 milyar dolarlık ticaret hacminden kaynaklanmıyor. Türkiye’nin, Astana ortağı Rusya ile birlikte destek vermesinden dolayı, Venezuela’nın en önemli gelir kaynakları olan petrol rezervlerini ve altın madeni yataklarını kontrolü altına almaya çalışan ABD’nin planları altüst oluyor. Dünyanın en zengin petrol rezervlerine sahip olan Venezuela’yı kontrolü altına alarak, İran üzerinden Çin’in Yeni İpek Yolu’nun önüne barikat kurmaya hazırlanan ABD harekete geçmekte gecikiyor. 

MADURO, ÜLKESİNİN PETROL VE ALTIN ZENGİNLİĞİ KORUMAYA ÇALIŞIYOR

Günlük üretimi 1 milyon varilin altına düşen Venezuela’nın petrol satışını Rusya üstlenirken, çıkarılan altınların işlenmesini de Türkiye sağlıyor. Bütün engellemelere rağmen, 2018 yılı boyunca, Venezuela’dan Türkiye’ye 23 ton altın gelmişti. 

Maduro, Saddam ve Kaddafi’nin, Suudi Arabistan’ın Batı bankalarındaki petrol parası birikimlerinin nasıl yağmalandığını çokiyi bildiğinden, Petrol gelirlerini Moskova bankalarında, altın gelirlerini de Türkiye bankalarında saklanmasını, çıkarılan altın cevherinin de Türkiye’de işlenmesini arzuluyordu. Venezuela için yetersiz olsa da, bu çark dönmeye başlamıştı.

Bütün bunlar Pentagon şahinlerinin hiç hoşuna gitmiyordu. Trump’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı Bolton’ın Ankara’yı ziyaretinde, masaya koyduğu dosyada, yalnızca Suriye’ye ilişkin maddeler yoktu; Türkiye’nin, Venezuela’nın altınlarını işlemesine son vermesi de isteniyordu. 

ENFLASYON YÜZDE 86 BİN!

2013-2017 yılları arasında enflasyon oranı yüzde 86 bin artan Venezuela’nın aynı süreçte Türkiye ile ilişkileri giderek gelişmişti. Asgari ücretin 25 bin Bolivar olduğu Venezuela’da 1 çikolatanın 30 bin Bolivar olması inanılır gibi değil, ama gerçek. Çikolatanın ham maddesi olan kakaonun anavatanında bir tek çikolata alabilmek için 1 ay boyunca çalışmak, acı bir emperyalizm gerçeği.. Bugün dünyanın en zengin petrol rezervine sahip olan Venezuela’da, 2.5 fincan kahve içebilmek için 1 ay çalışmak gerekiyor! 

Bugün sivil bir darbe ile emekli edilmek istenen Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, Türkiye’yi ilk kez, 2016 yılında ziyaret etmişti. İstanbul’da yapılan Enerji Kongresi’ne katılan Maduro, bu ziyaretten duyduğu mutluluğu attığı Twitter hesabından da paylaşmıştı. 

Türkiye’nin Suriye’de ABD’nin eğitip donattığı teröristlere karşı peşpeşe gerçekleştirdiği Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı operasyonlarından etkilenen Maduro, Türkiye ile olan ilişkilerini geliştirme kararı almıştı. Temmuz 2018’de, Beştepe’de yapılan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başkan olarak göreve başlama törenine de katılan Maduro, son bir yıl içinde Türkiye’ye 4 kez resmi ziyarette bulunmuştu. 

ABD ve AB tarafından insan haklarını ihlal ve demokrasiye ihanet etmekle suçlanan Maduro’nun, binlerce kilometre ötedeki Türkiye ile ticaret alanında bu kadar yakın ilişkiler kurma arzusunun nedeni, çıkarları ve güvenliği söz konusu olduğunda Türkiye’nin, bölgesel bir aktör olarak, küresel güçler karşısında sergilediği kararlı duruş olabilir. 

Türkiye’nin Arap Alemi’nin orta yerindeki Katar ve Kuveyt’e verdiği destek, Astana ortakları olarak, Rusya ve İran ile birlikte Suriye’de, ABD’nin karşısına dikilmeleri de,  Maduro’yu etkilemiş olabilir. 

ABD’nin Venezuela petrollerini kontrolü altına alarak İran’a operasyon yapmaya hazırlandığı bir sırada Türkiye’nin Rusya ile birlikte Maduro’ya finansal destek sağlamaları elbette Pentagon şahinlerinin hiç hoşuna gitmiyor. Fakat, dünya hidrokarbon servetini hiç kimseyle paylaşmak istemeyen Pentagon şahinlerinin  Rothschild Ailesi ile giriştiği çok yönlü kavga henüz sonuçlanmadı. Bu durum, ABD’nin finansal ve askeri gücünü dünyanın çeşitli noktalarına neden oluyor. Zaman daralıyor, sinirler geriliyor, Pentagon şahinleri agresifleşiyor. “Demokrasinin yılmaz savunucusu” ABD’nin Başkan Yardımcısı Mike Pence, geçen günkü açıklamasında, “rejim” olarak nitelediği Maduro hükümetine son verme zamanının geldiğini ve bütün seçeneklerin masada olduğunu söylüyordu. 

TÜRKİYE VE RUSYA, MADURO’YA VERDİKLERİ DESTEKTEN DOLAYI, ABD’NİN SÜRPRİZLERİNE HAZIRLIKLI OLMALI

Avrupa Ordusu’nun kuruluşunu engellemek için sarı yelekliler ordusuyla Avrupa sokaklarını ateşe veren ABD, Irak ve Suriye’deki DEAŞ militanlarına giydirdiği yeni üniformalarla, Çin’i karıştırmak hazırlığı çerçevesinde Afganistan’a yığınak yapıyor. Bu arada, ekonomik yaptırımlarla bunalttığı İran’a operasyon hazırlığı da derinden derine sürüyor. 

Bütün bunlar yetmiyormuş gibi, Venezuela’ya verdikleri finansal ve askeri desteği kırmak amacıyla ABD, Rusya ve Türkiye’ye karşı Güney Amerika’da cephe açmak zorunda kalıyor. Venezuela petrolleriyle Çin de ilgilendiğinden, ABD’nin öncelikle Rusya ve Türkiye’yi Venezuela denklemi dışına savurması gerekiyor. O nedenle, ABD’nin Rusya ve Türkiye’ye hazırlayabileceği sürprizlere karşı hazırlıklı olmak gerekiyor. 

İranlı iş adamı Reza Zarrab, ABD'de devam eden, ‘İran'a yönelik yaptırımların yasa dışı yollarla delinmesi’ davasında itirafçı olmuş, Tahran'a ödemelerin nasıl yapıldığını, kendi firmalarının rolünü ve Halkbank'ın bu sistem içindeki yerini anlatmıştı. Türkiye, Halk Bankası üzerinden suçlandığı Reza Zarrab davasında henüz aklanmamışken, ‘Venezuela altınlarını işlemiş olmaktan dolayı’ yeni bir Zarrab davasıyla karşı karşıya kalabilir. Aman dikkat!