Bilindiği gibi Ebedi Başkomutanımız Ulu Önder Atatürk; Birinci Dünya Harbi yenilgisinden sonra Milli Mücadele’yi başlatmak üzere 19 Mayıs 1919’da Samsun’da Anadolu’ya ayak basmış ve 3 yıl 3 ay 3 hafta süren eşi menendi görülmemiş Muhteşem Kurtuluş Savaşı’na komuta ederek savaşı kazanmış, Cumhuriyetimizi kurmuştu. 

Bilindiği gibi Mondros’tan sonra ülke başta İstanbul olmak üzere yer yer işgal edilir, Ermeniler ve Rumlar ve diğer azınlıklar tarafından isyan bayrakları açılır. 

Padişah ve hükümeti ümitlerini İngiltere’ye bağlamış, bazı çevrelerce de manda edebiyatı ortaya atılmıştı. Osmanlı, çöküş ve çözülüşün eşiğindeydi. 

Halk ise yokluk ve yoksulluk içinde, ülke harap ve bitap, adeta yangın artığı gibiydi. 

Devlet de yok, ordu da yok, para da yoktu. Hatta denilebilir ki kimsenin ümidi de yoktu. Ve bu ağır şartlar altında Mustafa Kemal Paşa Anadolu’ya ayak basışını Nutuk’ta 1919 yılı Mayıs’ının 19ncu günü Samsun’a çıktığı belirtir. 

İşte bu 19 Mayıs günü, Mustafa Kemal Paşa’nın eşi menendi görülmemiş, inanılmaz bir mücadeleye atıldığı gündü. Ve bugün aynı zamanda, her şeyini kaybeden esarete ve zillete mahkum edilen Kahraman Türk Milleti için adeta bir ışık, bir çağrı idi. 

19 Mayıs, Muhteşem Kurtuluş Savaşı’nın adeta başlangıcı olduğundan, 1938 yılından beri Gençlik ve Spor Bayramı olarak kutlanmaktadır. 

Bilahare Ebedi Başkomutanımız Ulu Önder Atatürk’ün doğum günü de olan 19 Mayıs; 1981 yılında O’nu anmak için özel bir gün olarak kabul edilmiş ve artık bu bayram, Atatürk’ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı olarak kutlanmaktadır. 

Değerli okurlarım, bugün büyük bir gururla hür ve müstakil yaşamımızın temeli Muhteşem Milli Mücadelemizin başta büyük önderi ve komutanı Atatürk ve kahraman silah arkadaşları ile kahraman büyük Türk Milleti’ni yüksek bir saygı ile anıyorum, Yüce Tanrı’dan rahmet diliyorum; ruhları şad, mekanları cennet olsun. 

Değerli okurlarım, yüzüncü yılında, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Günü ve Gençlik ve Spor Bayramınızı tebrik ederim, kutlu olsun.