Saat 10:03 itibari ile Ay Boğa burcuna geçiyor ve iki günlük seyahati esnasında bizim hayatı “Boğa” özelliklerine göre yaşamamıza ve bir Boğa’nın bakış açısı ile algılamamızı sağlayacak enerjilere maruz kalıyor.
Boğa burcu dünyasal zevklerimizi ifade eder. Dolayısı ile Ay’ın burada ki iki günlük seyri sırasında, Dünyasal zevklerimiz ( hazlarımız, cinselliğimiz v.s) özellikle tat alma duyumuzdan besleneceğimiz anlaşılabilir.
Dolayısı ile Ay Boğa’dayken iştahımız da bu yüzden açılır, kilo aldığımız dönemdir. Çünkü yediğimiz her şey her zamankinden çok daha lezzetli gelir.
Ayrıca Ay Boğa’dayken yapılan yemeklerin de lezzeti başka türlü güzel olur.
Ay Boğa’dayken dokunma ve haz alma duyumuzda oldukça gelişmiş olur.
Aşk zamanıdır. Yaşanan duygusal beslenmeler gerçek anlamda hazsal beslenme sağlar. Bu nedenle bu dönemde yaşanan aşklar iz bırakır.
Ay Boğa’dayken sanatsal olaylarda hayatımızda önem kazanır. Soyut olan yani hayal olanlar kolaylıkla soyuta dönüştürülüp, elle tutulur hale getirilebilir.
Huzurlu ve sakin bir gün vaad ediyor bu açı bugün bize.
Sabah şafak sökerken saat 04:49 itibari ile Merkür durağa giriyor.
Merkür yılın ikinci retrosunu yaşamadan önce durağan konumuna giriyor.
Dolayısı ile Merkür’ün temsil ettiği konularda, yani iletişim, haberleşme, eğitim yayın ve pazarlama konularında aksamalar yaşanabilir.
Bu durak döneminde herhangi yeni bir eğitime başlamamanız önemlidir.
Yeni bi,r reklam kampanyası için de uygun değildir.
Ayrıca Merkür retroya girmeden önce datalarınızı yedeklemeniz de yerinde olacaktır.
Özellikle bunların hazırlığını yapmanızda fayda vardır.
Gece yarısı aktif olacak bu açı ile saat 03:30’de Ay Kontra Paralel Neptün açısı ile hafızada karışıklıklar olabilir. Olaylarda netleşememe olaylarda algılayamama görülebilir.
Akşam saatinde saat 21:48 itibari ile Venüs Neptün üçgeninde, aşk açısı devreye giriyor. Dolayısı ile karşılıklı hoşgörü tavan yapar.
Sevecenlik ve karşılıklı olarak fedakarlık artar.
Sanatcılar için ilham veren enerjiler devreye girer. Bu dönemde oldukça başarılı sanat eserleri yaratılır.
Aşk olarak ise de bu gerçek anlamda aşk duygusunu yaşatabilecek bir açıdır.
Dünyevi olaylardan daha çok soyut olandan duygusal olarak beslenilir. Dolayısı ile sanatsal bir faaliyet bir konser veya sahnelenen bir oyun izlemek için de oldukça uygun bir zaman dilimidir.
Bu güzel çözen ve yumuşatan enerji, haftasonu hayatımızda etkili olacağından oldukça rahat akan ilişkiler olarak yerini bulacaktır.
Akş ve romantizm dolu bir haftasonunu müjdeliyor…
***
Gelelim bugün size kişisel gelişim yazımıza;
Ben bu sefer bizzat yaşadıklarımdan yola çıkmak istiyorum.
Bazen yaşadıklarımız, hiç beklemediğimiz olayların, beklemediğimiz şekilde gelişmesi, sonuçlanması ve bazen de kendiliğinden bir yola girip ve akıyor olması, hayatımızda bazı soru işaretlerini karşımıza çıkarır.
Aynı zamanda da cevaplarını da beraberinde getirir.
Eğer evreni dinlemeyi biliyorsak, ve karşımıza çıkan işaretleri okuyabiliyorsak, cevapları da aldığımızı görürüz.
Ben son bir ay içinde yaşadıklarıma bakınca asla karşısında durulamıyacak bir şelale. Çok güçlü akan bir nehir olarak görüyorum.
Karşı çıkmaya çalıştığında yoruluyor ve daha gücün tükenene kadar ancak karşı koyabiliyorsun, bunu deneyimledim.
Ve ne zaman artık kabullenip, akan su ile birlikte akmaya başladığında görüyorsun ki, hayatında ki bütün pürüzler tek, tek düzelmeye başlıyor.
Bu nedenle kendi kişisel deneyimimden de edindiğim bu deneyimle diyorum ki; kabul gösterin.
Hiç bir şeye direnmeyip evrenle senkronize birlikte akmaya başladığınız noktada hayatınız düzene girmeye başlıyor.
Bunu deneyin göreceksiniz ki, sizin asla tek başınıza çözemediğiniz sorunlarınız, tek, tek çözüm bulacak.
Evrenin görünmez kanatlı melekleri. hayatınıza dokunmaya başlayacak.
Ne demiş Bedri Ruhselman İlahi Nizam ve Kainat kitabında, bir de ona göz atalım.
“Dünya planetini bir piramit olarak düşünürsek, herkes o piramitin bir köşesinde yer alır ve iş görür. Varlık ne yaparsa yapsın belli bir amaca yönelik, belli bir hizmet yapar. Yaptığı her iş bir programın tamamlanmasında, büyük bir panonun bir mozaik taşının yerine konulmasından başka bir şey değildir.
Kâinattaki hiç bir hareket sebep-sonuç zincirinin dışında oluşamaz. Atalet diye bir şey olmadığından ve her şey hareket halinde olduğundan kâinatta her şey birbirine zincirleme bağlıdır. Yaptığımız her şeyin bir sonucu vardır ve bu herkes için genel karmadır.
Karmaların sonuçları her zaman gelecekte alınmaz. Bazen yapılan hareketin hemen karşılığı görülür…”
Bu nedenle diyorum ki, hayatıma dokunan “kanatsız meleklek”; dilerim karmanızın ödülünü en kısa zamanda alırsınız.
Teşekkürler
Sağlıkla