Rum yönetiminin tek yanlı olarak sözde ilan ettiği tartışmalı Münhasır Ekonomik Bölgesi içerisinde yer alan 10'uncu parseldeki "Glafkos" sondaj sahası ile ilgili olarak dün çok çelişkili bilgiler havada uçuştu!  

Rum Enerji Bakanı Yorgos Lakkotripis ve Exxon Mobil Başkan Yardımcısı Tristan Aspray düzenledikleri basın toplantısında 5 ile 8 trilyon ayak küp arasında gaz rezervinin bulunduğunu, bunun da dünyadaki en büyük rezervlerden biri olduğunu açıkladıkları haberi gün boyu medyaya servis edildi! 

Oysa Exxon Mobil – Quatar Petroleum konsorsiyumu 10'uncu parseldeki "Glafkos" hedefinde yapılan sondajda bulunan rezervin tahmini olarak 5 ile 8 trilyon ayak küp diğer bir ifade ile 141-226 milyar metreküp olduğu açıkladı!

2011'de Afrodit sahası keşfedildiğinde de 5 ile 8 trilyon ayak küp civarında tahmini olarak Gaz bulunduğu iddia edilmiş. Ardından doğrulama kuyusu açıldığında ise tahmini rakam yarı yarıya düşerek 4 trilyon ayak küpe diğer bir ifade ile 130 milyar metreküpe düşmüştü! 

Örneğin 2011’den bugüne kadar Afrodit sahasında keşfedildiği iddia edilen 130 milyar metreküp GAZ için doğalgaz rafinerisi kurulamadı! Çünkü ekonomik açıdan fizibıl değil. Ayrıca siyasi açıdan sorunlu! 

Doğu Akdeniz'de daha önce Mısır'a ait Zhor'da 850 milyar metreküp, İsrail'e ait Levhantian'da 600 milyar metreküp ve Afrodit sahasında ise 130 milyar metre küp GAZ keşfedildiği açıklanmıştı!

10'uncu parseldeki "Glafkos" sahasında tahmini olarak bulunduğu iddia edilen 141-226 milyar metreküp Gaz bırakın Dünya’yı Doğu Akdeniz’de dahi birinci sırada değil! Örneğin "Glafkos" sahasındaki keşfin Türkiye’nin 3-4 yıllık tüketimine eş değer bir miktarda olduğu belirtiliyor!

Peki, öyleyse 10'uncu parseldeki "Glafkos" sahasının dünyadaki en büyük rezervlerden biri olduğu haberi nasıl ortaya çıktı! 

Üç sene önce Mısır'a ait Noor sahası içinde tahmini olarak 2,5 trilyon metreküp GAZ bulunduğu açıklanmıştı! Aradan 3 sene geçtikten sonra ise Noor sahasında başta iddia edilen miktarın yüzde 10'u kadar GAZ olabileceği ifade edilmeye başlandı! Doğru olmayan bilgi er geç ortaya çıkıyor!

Bir hidrokarbon/gaz rezervinin bulunması üretileceği anlamına gelmiyor! Ekonomik açıdan her şeyden önce rekabet edebilir olması gerekir. Bunun dışında alıcıların olması gerek! Alıcılar ile anlaşmalar yapılması gerek! 

Kıbrıs konusuna henüz siyasi olarak bir çözüm bulunmuş değildir! Kıbrıs Ada’sına ait tüm doğal kaynaklarda Kıbrıs Türklerinin de hakkı vardır! Kıbrıs konusu bir çözüme ulaşmadan bu keşiflerin çıkartılması ve taşınması konusu ciddi sorunları içerisinde barındırmaktadır!

Türkiye, Doğu Akdeniz’de hem kendi hak ve hukukunu hem de KKTC’nin hak ve hukukunu koruyor. Türkiye bu manada bölgede hiçbir şekilde tek taraflı oldubittilere asla izin vermeyeceğini sık sık ifade ediyor!   

Rum yönetimi öyle anlaşılıyor ki şartları zorlayarak Afrodit ve Glafkos sahalarındaki GAZI Mısır'a deniz altından boru ile taşıyarak sıvılaştırıp pazarlamayı planlıyor! Bu gelişme İsrail'i ciddi olarak rahatsız etmiş durumda! İsrail, Mısır ve Rum yönetimi arasındaki ittifakın çatırdamaya başladığı iddia edilmeye başlandı!  

Sonuç olarak; 10'uncu parseldeki "Glafkos" sahasının dünyadaki en büyük rezervlerden biri olduğu balonu ilk günden patladı! İlerleyen süreçte bakalım daha ne gibi gelişmelerle karşı karşıya kalacağız.