1 Mayıs işçi ve emekçiler bayramı, dünyanın bir asırdan fazla süredir kutladığı, emeğin ve emek sahibi işçilerin kendilerini ifade ettiği gündür, bayramdır. Ülkemiz tarihin de acıyla hatırladığımız yılları hatırlar ya da okur öğreniriz. Bayram olsa da adı bir türlü bu isme yakışır şenlikte ve özgürce kutlamayı beceremeyen ülkeler içerisindeyiz. Sevgililer gününü sıfır acı ile kutlamayı beceriyoruz da, anneler, babalar gününü de kutluyoruz ama konu işçi, emekçi olunca, üreten olunca beceremiyoruz.

Özlemlerimin ilk sırasın da olan kutlamalardan biridir. Üreten arkadaşlarımız gönüllerince kendilerini ifade etsinler, şenlikle, düğün gibi bayram gibi geçsin isterim. Bu kutlama yapılırken serzenişlerin olma durumu bir hata değil, işin tabiatına uygundur. Üçer, beşer çalıştıkları gibi işçilerimiz, yüzler, binler halinde de kurumlar da emek sarf ediyorlar. Çalışma gün ve saatlerin de ne kadar dinlenme şansı yakalıyorlar !

Dünyanın bir çok ülkesin de aynı tarihte kutlanan ‘’1mayıs işçi ve emekçiler bayramı’’ çok daha verimli ve eğlenceli geçmektedir. Ülkem yaşadığı 21.yy bakış açısıyla, hoşgörü ve geniş açılı kutlama kanun ve kurallarını tekrar oluşturmalıdır. Ülkelerin yüksek bir yaşam seviyesi sunmasının bir çok yolu ve yöntemi vardır. Sistem ve uygulama hallerini gözden geçirdiğimiz zaman, her türünün temelin de ‘’ÜRETMEK’’ olduğunu göreceğiz. Üretmek, var oluşun diğer bir yansımasıdır. Mutluluğu yakalamanın temel taşıdır, özgüvenin var oluş şeklidir.

Dünyaca itibar gören ortak literatür de 1 mayıs İşçi, emekçi bayramının tarihçesi şöyle anlatılmış ;

<<1 MAYIS'IN TARİHÇESİ 

1880'li yıllar, ağırlıklı olarak kol emeğinin kullanıldığı ve çalışma şartlarının çok kötü olduğu yıllardı. Küçük çocukların karın tokluğuna çalıştırılması ve 14-15 saate kadar varan iş günleri söz konusuydu. 

Şirketler eşi görülmemiş bir hızla büyürken, işçiler, işyeri güvenliği, sağlık koşulları, örgütlenme ve grev gibi en temel haklarını dahi tanımayan bir siyasi ve hukuki sistem ile karşı karşıyaydılar. 

1881 yılında yarım milyon işçiyi temsilen kurulan Örgütlü Meslek ve Emek Birlikleri Federasyonu "8 saatlik iş günü" mücadelesini ülke geneline yaymak ve işçilerin kararlılıklarını göstermek amacıyla mücadeleyi yükseltti. 

ABD'nin Şikago kentinde 40 bin tekstil işçisinin gerçekleştirdiği eylem kanla bastırıldı. Aynı kentte, bir fabrikada 8 saatlik işgünü için greve çıkan 1.400 işçi işten atıldı. Aynı tarihlerde greve çıkanlara ateş açıldı ve 4 işçi yaşamını yitirdi. 

Saldırılar, mücadele ateşini söndürmedi, aksine körükledi. ABD ve Kanada'da sendikalar ve diğer örgütlerin yükselttiği mücadele sonucu 1 Mayıs 1886'da yaklaşık 350 bin işçi greve çıktı. Tarih işçi sınıfının böylesine örgütlü ve kararlı tepkisine ilk kez tanık oluyordu. Tüm ülkede yaşam durdu. İşçiler üretimden gelen güçlerini kullanıyordu. 

İşçilerin bu top yekün isyanı, işverenlerin tepkisini çekti. Chicago'da greve çıkan 40 bin işçinin eylemini bastırmak için, saldırılar düzenlendi. İşverenler grev kırmak için sokak çeteleriyle anlaştı. Sokak çeteleri bir taraftan işçilere saldırıyor, bir taraftan da grev kırıcılığı yapıyordu. Grevci işçilerle sokak çeteleri arasında çıkan kavga sırasında, polisin işçilerin üzerine ateş açması sonucu 4 işçi yaşamını yitirdi. 

Hükümet ve işverenler, işçi eylemini kolay kolay içlerine sindiremiyordu. 1 Mayıs sonrası işten atmalar, baskılar yoğunlaştı. Olaylara neden oldukları gerekçesiyle 8 işçi hakkında idam istemiyle dava açıldı. İşçiler idam cezasına çarptırıldı. 

Dört yiğit işçi önderi Albert PERSONS, Adolph FISCHER, George ENGEL ve August SPIES, 1 Mayıs 1886 yılında 8 saatlik iş günü mücadelesinde önderlik yaptıkları için idam edildi. Albert PERSONS isimli işçi, özür dileme şartıyla affedileceğinin söylenmesi üzerine, mahkeme heyetinin karşısında tarihe geçecek sözlerini söyledi: "Bütün dünya biliyor suçsuz olduğumu. Eğer asılırsam cani olduğumdan değil, emekçi olduğumdan asılacağım." 
İşçi önderlerinin cenaze törenine yüz binlerce insan katıldı. ABD'de yaşanan bu olaylar uluslararası işçi örgütlerini harekete geçirdi. II. Enternasyonal 1889'da Paris'te düzenlediği kongrede, Amerikan işçilerinin mücadelesini desteklemek amacıyla dünya çapında gösteriler düzenledi. 1890'dan başlamak üzere 1 Mayıs'ı da, "Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü" olarak kabul etti. >>

Yerin metrelerce altında, ya da yukarıya doğru tırmanan gökdelenler de, tezgahının başın da, bantlar da, inşaatlar da, toprakta, ağaçta, suda, yolda, dağda, bayırda vb gibi her alan da aklıyla, bileğiyle üretim gücünü ortaya koyan İŞÇİ, EMEKÇİ İnsanlarımızın bu anlamlı günlerini,bayramlarını kutluyorum. Takvim yapraklarının düşmesi ile birlikte üreten insanımızın maddi, sosyal, ergonomik ve güvence kazanımlarının artmasını diliyorum.