Sevgili ve değerli okuyucularım yazıma başlamadan önce tüm emekçilerin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma gününü kutlarım...

1 Mayıs İşçi Bayramı olarak kutlanan günün tarihini naçizane siz değerli okuyucularıma bilgi niteliğinde yazmak isterim… Elbette bilgi sahibisiniz… Detay bilgi olacaktır...

1880'li yıllar, ağırlıklı olarak kol emeğinin kullanıldığı ve çalışma şartlarının çok kötü olduğu yıllardı. Küçük çocukların karın tokluğuna çalıştırılması ve 14-15 saate kadar varan iş günleri söz konusuymuş.

Şirketler eşi görülmemiş bir hızla büyürken, işçiler, işyeri güvenliği, sağlık koşulları, örgütlenme ve grev gibi en temel haklarını dahi tanımayan bir siyasi ve hukuki sistem ile karşı karşıyaymış.

1881 yılında yarım milyon işçiyi temsilen kurulan Örgütlü Meslek ve Emek Birlikleri Federasyonu "8 saatlik iş günü" mücadelesini ülke geneline yaymak ve işçilerin kararlılıklarını göstermek amacıyla mücadeleyi yükselmiş.

ABD'nin Şikago kentinde 40 bin tekstil işçisinin gerçekleştirdiği eylem kanla bastırılmış. Aynı kentte, bir fabrikada 8 saatlik iş günü için greve çıkan 1.400 işçi işten atılmış. Aynı tarihlerde greve çıkanlara ateş açılmış ve 4 işçi yaşamını yitirmiş.

Saldırılar, mücadele ateşini söndürmemiş, aksine körüklemiş. ABD ve Kanada'da sendikalar ve diğer örgütlerin yükselttiği mücadele sonucu 1 Mayıs 1886'da yaklaşık 350 bin işçi greve çıkmış. Tarih işçi sınıfının böylesine örgütlü ve kararlı tepkisine ilk kez tanık olmuş. Tüm ülkede yaşam durmuş. İşçiler üretimden gelen güçlerini kullanmışlar.

İşçilerin bu top yekün isyanı, işverenlerin tepkisini çekmiş. Chicago'da greve çıkan 40 bin işçinin eylemini bastırmak için, saldırılar düzenlenmiş. İşverenler grev kırmak için sokak çeteleriyle anlaşmış. Sokak çeteleri bir taraftan işçilere saldırıyor, bir taraftan da grev kırıcılığı yapıyormuş. Grevci işçilerle sokak çeteleri arasında çıkan kavga sırasında, polisin işçilerin üzerine ateş açması sonucu 4 işçi yaşamını yitmiş.

Hükümet ve işverenler, işçi eylemini kolay kolay içlerine sindirememiş. 1 Mayıs sonrası işten atmalar, baskılar yoğunlaşmış. Olaylara neden oldukları gerekçesiyle 8 işçi hakkında idam istemiyle dava açılmış. İşçiler idam cezasına çarptırılmış.

Dört yiğit işçi önderi Albert Persons, Adolph Fıscher, George Engel ve August Spıes, 1 Mayıs 1886 yılında 8 saatlik iş günü mücadelesinde önderlik yaptıkları için idam edilmiş. Albert Persons isimli işçi, özür dileme şartıyla affedileceğinin söylenmesi üzerine, mahkeme heyetinin karşısında tarihe geçecek sözlerini söylemiş: "Bütün dünya biliyor suçsuz olduğumu. Eğer asılırsam cani olduğumdan değil, emekçi olduğumdan asılacağım." 


İşçi önderlerinin cenaze törenine yüz binlerce insan katılmış.

ABD'de yaşanan bu olaylar uluslararası işçi örgütlerini harekete geçirmiş. II. Enternasyonal 1889'da Paris'te düzenlediği kongrede, Amerikan işçilerinin mücadelesini desteklemek amacıyla dünya çapında gösteriler düzenlemiş. 1890'dan başlamak üzere 1 Mayıs'ı da, "Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü" olarak kabul etmiş.

TÜRKİYE'DE 1 MAYIS'LARI YAZMAK İSTERİM...

Anadolu'da 1 Mayıs ilk kez Osmanlı döneminde, 1905 yılında İzmir'de kutlanmış. Bunu 1909 Üsküp kutlaması izlemiş.

İstanbul'da ilk kez 1 Mayıs kutlaması 1910'da yapılmış.

1920 1 Mayısı'nda işgal idaresinin ve Osmanlı hükümetinin yoğun baskılarına karşın 1 Mayıs İşçi Bayramı olarak kutlanmış. İşçiler Haliçten başlayarak Karaköy üzerinden Beyoğlu'na kadar bir yürüyüş yapmış ve "Bağımsız Türkiye" yazılı bir pankart taşımışlar.

1921'in 1 Mayıs'ında İstanbul'un hemen tüm işçileri, özellikle Şirket-i Hayriye, Seyrü Sefain, Haliç İdaresi ve Tramvay şirketi çalışanları 1 Mayıs'ı kutlamışlar.

1923 1 Mayısı'nda çok sayıda yerli ve yabancı işletmede çalışan işçiler greve çıkmış. İşçi taleplerinin arasında, "yabancı şirketlere el konulması, 1 Mayıs'ın resmen işçi bayramı olarak tanınması, sekiz saatlik işgünü, hafta tatili, serbest sendika ve grev hakkı" olmasına rağmen birçok işçi tutuklanmış.

CUMHURİYET SONRASINDA 1 MAYIS...

1924 1 Mayısı'nı "İşçi Bayramı" olarak kutlayan işçilerin bu eylemi engellenmek istenmiş. Sekiz saatlik iş günü için bildiri dağıtan birçok işçi tutuklanmış.

1925 yılında çıkarılan Takrir-i Sükun Kanunu sonrasında kutlamalara izin verilmemiş ve 1935 yılına kadar hemen hemen her yıl ancak gizli kutlanabilmiş. 1 Mayıs'ın bundan sonraki tarihi "yasak" larla yazılmış.

1935 yılında çıkarılan "Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun" adıyla çıkarılan düzenleme ile "Bahar ve Çiçek Bayramı" olarak genel tatil günlerine dahil edilmiş.

27 Mayıs 1960' dan sonra da "yasaklar" yaşanmış. Toplu Sözleşme, Grev ve Lokavt Kanunu'nun kabul tarihi olan 24 Temmuz, işçi sınıfına 1 Mayıs'ın yerine bayram olarak dayatılmış. Ancak bu girişimlerin hepsi, kararlı mücadeleler sonucu geri dönmüş.

En kitlesel 1 Mayıs, 1976'da kutlanmış. Evet, ben de çok küçüktüm ama o günü hiç unutamıyorum… Annemin bir arkadaşı o mitinge katılmış ve ağır yara almıştı.  Bu miting DİSK'in öncülüğünde Taksim Meydanı' nda yapılmış. Küçüğüm ama o günleri hiç unutmuyorum. O gün Taksim Meydanı' nı 400 bin emekçi doldurmuş.

Bu yüzden 1977 yılındaki gösterilerin daha bir görkemli kutlanmasından tedirgin olan kesimler bulunmaktaymış... Ama herşeye rağmen Taksim Alanı'na beşyüzbin emekçinin akması engellenememiş... Saat 14.30'da başlayacak olan kutlamalar için alan, sabahın erken saatlerinde itibaren dolmaya başlamış. İşçiler, emekçiler, öğrenciler, kadınlar, çocuklar... Bayramlarına sahip çıkmış, coşkularını donanmış ve alanları özgür ruhlarıyla doldurmaya başlamış. Taksim alanında, iğne atsan yere düşmeyecek bir katılım olmuş. Dönemin DİSK Genel Başkanı Kemal Türkler'in konuşmasının sonlarına doğru, çevredeki binalardan halkın üzerine ateş açıldığı haberini sonradan almıştık... Yaşanan paniğin ardından 37 emekçi yaşamını yitirmiş ve 200'den fazla yaralı olmuş.

1978 yılında, önceki yıl yitirilen 37 insanın acısını içinde yaşayan yüzbinler yine Taksim Alanı'ndaymış...

1979 yılında Sıkıyönetim Komutanlığı İstanbul'da mitinge izin vermemiş. İzmir - Konak Meydanı'nda kutlanmış.

80 sonrası 12 Eylül Askeri darbesinin yasaklar zincirinde 1 Mayıs da yer almış. Böylece yeni bir yasaklı dönem başlanmış. Ama tüm yasaklara rağmen; kısa süreli iş bırakmalar, bayramlaşmalar ve bildiri dağıtılması gibi etkinliklerle, bu onurlu günün anısının belleklerden silinmesine izin verilmemiş...

1987 7 yıllık aradan sonra sendikalar öncülüğünde bazı milletvekilleri, aydın, sanatçı ve bilim adamları ile birlikte yaklaşık 1000 kişilik bir grup Taksim Anıtı'na 1 Mayıs şehitlerini anmak üzere çelenk bırakmak istemişler. Polis sadece milletvekillerinin araçla anıta ulaşmasına izin vermiş. 17 yaşındayım fakat gündemi takip ediyorum...

1989 yılı Taksim'de biraraya gelen kitleye saldırılmıştı. Mehmet Akif Dalcı isimli bir işçi yaşamını yitirmişti.

1990 yılında yine Taksim'e yürümek isteyenlere izin verilmemişti. Çıkan çatışmada İTÜ Öğrencisi Gülay Beceren felç olmuş haberini duymuştuk.

1996 yılında 1980 sonrasının en kitlesel mitingi gerçekleştirilmişti. Kadıköy'ü dolduran yaklaşık 150 bin insan toplandı ama yine açılan ateş sonrası 3 kişi yaşamını kaybetmişti.

Ben de zamanla kutlamalara katılmış ve canımı zor kurtarmıştım… Son 2011, 2013 (Kadıköy Meydanı alt-üst edilmişti) ve 2014’e katılmıştım (muazzam bir kutlama olmuştu...hem de şölen havasında...) 2015’te maalesef platformda mitingin gerçekleşmesi emgellenmişti.

Sene 2017 ve sadece İstanbul’da Bakırköy Meydanı miting alanı olarak kullanılabilecek...

Siz değerli okuyucularımız ile güne dair yazılan bir şiiri paylaşmak isterim...

1 MAYIS MARŞI

Günlerin bugün getirdiği baskı zulüm ve kandır 
Ancak bu böyle gitmez sömürü devam etmez 
Yepyeni bir hayat gelir bizde ve her yerde

1 Mayıs 1 Mayıs işçinin emekçinin bayramı 


Devrimin şanlı yolunda ilerleyen halkların bayramı

Yepyeni bir güneş doğar dağların doruklarından 
Mutlu bir hayat filizlenir kavganın ufuklarından 
Yurdumun mutlu günleri mutlak gelen gündedir

1 Mayıs 1 Mayıs işçinin emekçinin bayramı 


Devrimin şanlı yolunda ilerleyen halkların bayramı

Vermeyin insana izin kanması ve susması için 
Hakkını alması için kitleyi bilinçlendirin 
Bizlerin ellerindedir gelen ışıklı günler

1 Mayıs 1 Mayıs işçinin emekçinin bayramı 


Devrimin şanlı yolunda ilerleyen halkların bayramı

Ulusların gürleyen sesi yeri göğü sarsıyor 
Halkların nasırlı yumruğu balyoz gibi patlıyor 
Devrimin şanlı dalgası dünyamızı kaplıyor

Gün gelir gün gelir zorbalar kalmaz gider 
Devrimin şanlı yolunda bir kağıt gibi erir gider. 

Emeğe saygı ile huzurlu her 1 Mayıs kutlamalarına...