ABD ile Irak konusundaki görüşmelerde, baş müzakereci deneyimli diplomat Deniz Bölükbaşı idi. O dönemin perde arkası, yavaş yavaş su yüzüne çıkıyor. Bölükbaşı diyor ki; "Konuyu Mecliste anlatmak istedik ama meclis başkanı izin vermedi..." Yine Bölükbaşı'nın ifadelerinden anlaşıldığı gibi TSK 1 Mart tezkeresine karşı değildi diyor! Türkiye-ABD-Irak ilişkileri sadece AKP'nin sorunu değildi. Bu olaylar Türkiye'nin en önemli milli meselesiydi. Meclis teskere olaylarını görüşürken, Irak peşmerge başından da tehdit mesajları geliyordu!; "Meclisinizde 60 üyeniz var, teskereyi çıkaramazsınız" diye tehdit ediliyorduk. Diyelim ki AKP gurubuna sahip çıkamadı! CHP devlete sahip çıkan tavırlarıyla neredeydi? Bence bu olayda en büyük sorumluluk CHP'ye aitti. Milli davada, rakibiniz partinin hata yapmasını beklemek ve istemek gibi bir lüksünüz ve sorumsuzluğunuz olamaz! Hepimiz aynı gemideyiz! Batacak gemiden CHP kendisini kurtarabilecek miydi? Türkiye, ABD'yi yeteri kadar rencide etti, ABD de bizden intikamını aldı ve almaya da devam ediyor! Devlette devamlılık şarttır. Parti politikası olmaz, devlet politikası olur. Görülen o ki, devleti temsil eden güçler de Irak konusunda görüşlerini açık bir şekilde ortaya koymamışlardır. O günkü oylamada CHP, AKP ile birlikte oy kullansaydı, Türkiye savaşa girmeden, Irak'a girebilecek ve soydaşlarımızın güvenliğini garanti altına alacaktı. Şimdi Türkmen dediğimiz, Türk soydaşlarımız kimliklerini gizlemek ve Irak sahnesinden silinmek zorunda kalmayacaklardı.