Türkiye nüfusunun yüzde 39’u ömründe hiç kitap okumamış desem ne düşünürsünüz? Her yüz kişiden 39'u kitap okumamış! Nasıl bu kadar yüksek bir oran olabilir dediğinizi duyar gibiyim ama, geçen günlerde İPSOS’un sonuçlarını açıkladığı araştırmaya göre değil bir kitap almak, tek kitap dahi okumamışların oranı yüzde 39. Bu kadar da değil üstelik. Aynı araştırmaya göre nüfusun yüzde 49’u henüz sinemaya gitmemiş,  yüzde 66’sı konser, tiyatro ya da opera gibi herhangi bir etkinliğe katılmıyor, yüzde 81’i hiçbir enstrüman çalmıyor; yüzde 57’si ise video, VCD, DVD ya da internet üzerinden film veya dizi de izlemiyor. Ayrıca Türkiye nüfusunun yüzde 47’si dergi okumuyor; yüzde 86’sı bir hobi kursuna hiç gitmemiş. Araştırmaya göre nüfüsun yüzde 85'inin en sık yaptığı etkinlik televizyon izlemek!

İşti, güçtü, yorgunluktu şuydu buydu derken fırsat bulamıyoruz bahanesiyle okumayı çok fazla ihmal ediyoruz. Televizyon ya da sosyal medyadan biraz kısıp kitap okumaya pekâlâ fırsat yaratabiliriz ama elimizden telefon eksilmedikçe bu mümkün değil... Mesela toplu taşıma kullanan kent insanı günün büyük kısmını trafikte harcıyor. Yanlız şanslı olup oturanların elinden telefon da düşmüyor. Geçenlerde sanırım Romanya'ydı, otobüste kitap okuyan yolcular için yolculuğun ücretsiz hale getirildiği bir uygulama yapılmış. Bunu bir an Türkiye için düşününce...

Yine dünya çapında Uluslararası Yayıncılar Birliği tarafından yapılan araştırmaya göre Türkiye'de kişi başına 8.4 kitap düşüyor. Ayrıca Türkiye İstatistik Kurumu’nun verilerine göre, kitap okumak Türk insanının ihtiyaç listesinde 235'inci sırada yer buluyor.

Düşünün 80 milyon 24 saatin yalnızca 1 dakikasını kitap okumaya ayırıyor. Konu televizyon olunca 6, internette ise 3 saatini geçiyor... Avrupa Birliği standartlarında yüzde 21 olan kitap okuma oranı bizde sadece yüzde 0.01! Bu istatistikleri paylaşınca yazı yazmak zorlaşıyor. Zaten istatistikler de her şeyi açıklıyor...

Fırsat her yerde bulunabilir aslında. Günde 30 sayfa bile okunsa bu ayda 900 sayfa yapıyor. Ortalama ayda 3 kitap bitirebilecekken biz bir tanesini bitirmeyi bile beceremiyoruz. Ben askerliğimi Ardahan’ın Göle ilçesinde yaptım. Ve 5 aylık askerliğim süresince tam 45 kitap okudum. O kadar boş vaktim vardı ki... Kitap okumak da en büyük mutluluğumdu. İhmal ettiğim kitap okuma alışkanlığımı orada yeniden kazanmıştım. Kendime söz verdim; bahane bulmadan, ne kadar yoğun olunursa olunsun uykudan feragat edip günde en az 30 dakika kitap okuyacaktım.

Ardahan, Göle demişken bahsetmeden geçmek istemiyorum. Ardahan’dan Amerika’ya uzanan başarı hikâyesinin sahibi Prof. Dr. Selçuk Şirin ile yeni kitabı Bir Türkiye Hayali’ni konuştuğumuz röportajımız ilerleyen günlerde yayınlanacak. Kendisi ABD’nin en önemli akademisyenleri arasında. Röportajın yayınlanmasına az kaldı. Kendi deyimiyle Türkiye’nin başarısız liselerinden birisinden, Ortadoğu Teknik Üniversitesi’ne, oradan da Amerika Birleşik Devletleri’ne uzanan başarısını sorduğumda Selçuk Şirin; ‘’ Köydeydik ama evde büyük bir kütüphane vardı. Hiç bir zaman evimizden kitap, gazete, dergi eksik olmazdı ‘’ dedi. Babası, öğretmen Ali Şirin’in kitap okumaya büyük bir önem verdiğini vurgulamıştı.

Türkiye bu durumdayken diğer ülkeler ne durumda peki?

En fazla kitap okuyan ülkelerin başında, yüzde 21 ile Fransa ve İngiltere var. Ardından, yüzde 14 ile Japonya geliyor. ABD'de bu oran yüzde 12, İspanya'da ise, yüzde 9. Türkiye'de ise, oran binde bir. Okuma alışkanlığında, dünyada 86. Sıradayız. Türkiye'de kitap okuyanların yüzde 65'i aşk, yüzde 24'ü siyasi, yüzde 13'ü düşünce, yüzde 7'si kişisel gelişim kitapları okuyor.

Dünya genelinde kişi başına kitap harcaması 1.3 dolarken, Türkiye'de bu rakam 0.25 dolar. Çocuklara kitap hediye edilmesi sıralamasında Türkiye 180 ülke içerisinde 140. sırada.

Peki biz ne yapabiliriz bu durumda? Elimizden hiç mi birşey gelmez? Şöyle yapsak; çocuklarımıza, yeğenlerinize ya da etrafımızdaki çocuklara oyuncak değil de kitap hediye etsek? Onlara erken yaşta alışkanlık kazandırsak. Bunun geri dönüşü tahmin edilemeyecek boyutlara ulaşabilir gerçekten... Malum ağaç yaşken eğilir.