Saygıdeğer Önce Vatan Gazetesi okurlarım, sizler ile bu hafta ki yazımda, her mevsim ve her daim sabah kahvaltı sofralarımızı ve salatalarımızı süsleyen zeytin ile ilgili önemli olduğunu düşündüğüm bilgileri paylaşmak istedim. Biliyoruz ki, çok eski çağlardan bu yana tüketilen zeytin, günümüzde önemini daha da arttırmış, sofralardaki daimi yerini alarak insan sağlığının adeta önemli bir iksiri olmuştur. Besin değeri oldukça yüksek olan zeytin, aynı zamanda yağıyla da sağlığa olan katkısını ortaya koymaktadır. Sağlığa olumsuz hiçbir etkisi olmayan zeytinyağı, içerdiği antioksidanlar sayesinde kalp ve damar hastalıkları ve kansere karşı da koruyucu bir etki göstermektedir.

Özellikle günümüzde kalp ve damar hastalıkları ile ilgili şikayetlerin artması, bu mucizevi besinin insan sağlığı açısından önemini daha da artırmaktadır. Son yıllarda yapılan araştırmalar, zeytinin yalnızca lezzetli bir gıda değil, bunun yanında yüksek kaloriye sahip önemli bir besin kaynağı olduğunu da ortaya koymuştur. Zeytinin ve zeytinyağının sağlık açısından yararlarını şöyle sıralamak mümkündür:

Zeytin ve zeytinyağının içinde yer alan yağ asitlerinin  çoğu vücut için zaruri olan tekli doymamış omega-6 yağlarıdır. Tekli doymamış bu yağlar kolesterol içermediklerinden, zeytinyağı diğer yağların aksine kandaki kolesterol oranını yükseltmemekte, tam tersine kontrol altında tutmaktadır. Bu konuya ilşkin yapılan birçok bilimsel çalışmada, 1 hafta boyunca her gün yaklaşık 2 yemek kaşığı doğal zeytinyağı tüketen insanların kolestrol düzeylerinde son derece olumlu sonuçlar elde edilmiştir. Biliyoruz ki, kansere karşı vücudumuzu koruyan antioksidanlar, vücudumuzdaki zararlı maddeleri etkisiz hale getiren ve hücrenin tahrip edilmesini engelleyen son derece önemli maddelerdir. Belirli bir süre düzenli zeytinyağı kullanan kişilerde, yüksek antioksidan seviyeleri tespit edilmiştir. Ayrıca zeytinyağının kalp hastalıklarını önlediği pek çok araştırma ile ortaya konulmuştur. Yüksek oranda kalp ve damar hastalıkları vakalarına rastlanan ülkelerde çoğunlukla yüksek kolesterol düzeyine sahip doymuş yağlar tüketilmektedir. Bu hatalı, dengesiz yanlış beslenme alışkanlığı Akdeniz diyeti yani zeytinyağı tüketimi ile düzeltilebileceği bilim adamlarınca ileri sürülmektedir. Zeytinyağı kandaki kolesterolü düzenlediği için kalp ve damar hastalarına ilaç olarak tavsiye edilmektedir. Bunun yanı sıra zeytinyağı omega-6 yağ asidinin omega-3 yağ asidine oranını da düzenlemektedir. Omega-3 ve omega-6 yağ asitlerinin vücuda belli bir oranda alınması çok önemlidir. Çünkü bu oranlardaki dengesizlik durumunda hastalıklar ve kanser de dahil olmak üzere, kalp ve bağışıklık sistemi ile ilgili birçok hastalığın ilerlemesi söz konusu olmaktadır. Tüm bu nedenlerden dolayı pek çok kişi zeytinyağı ile sağlık bulmaktadır.

Amerikan Kalp Birliği, kalp hastalığı riskini azaltmak için yüksek tekli doymamış yağ diyetlerinin, %30 düşük yağlı diyete bir alternatif olabileceğini ileri sürmektedir. ABD de yapılan bir çalışmada ise, zeytinyağı gibi bitkisel yağlarda bulunan bir madde olan ß-sitosterol ' ün prostat kanser hücrelerinin oluşumunu engellemede yardımcı olabildiğini kanıtlamıştır. Araştırmacılar ß-sitosterol ' ün hücrelerin bölünmemesi emrini veren hücre içi haberleşme sistemini güçlendirdiği, böylece hücre büyümesi kontrolsüz hale gelmeden kanserin engellenebileceği sonucuna varmışlardır. ABD de yürütülen son araştırmada ise, zeytinyağının bağırsak kanserine karşı koruyucu özelliğe sahip olduğu belirlenmiştir.

Doktorlar zeytinyağının bağırsak kanserinin başlamasını engellemek için midedeki asitle tepkimeye girdiğini ortaya koymuşlardır. Ayrıca araştırmacıların bildirimlerine göre bol miktarda zeytinyağı ve sebze yiyen insanlarda, eklemlerdeki kronik bir hastalık olan eklem romatizması hastalığı geçirme riski aşağıya çekilmektedir. Önemli bir besin kaynağı olan zeytin, içerdiği E, A, D, ve K vitaminleri, çocukların ve erişkinlerin kemik gelişimine yardımcı olması, kalsiyum kaybını engelleyerek kemikleri güçlendirmesi bakımından oldukça önemlidir.

Zeytin, belirli miktarda doktora danışılarak, yaşlılara da özellikle tavsiye edilmektedir. Sindirimi kolay ve minerallerle vitaminlerin vücutta kullanılmasına yardımcı olmaktadır. Ayrıca minerallerin kemiklerde çökmesini sağlayarak kalsiyum kaybını da engeller. Kemikler organizmanın mineral yapılarının deposunu oluşturur ve kemiklerde mineral birikimi olmadığı takdirde kemik erimesi gibi ciddi rahatsızlıklar ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle zeytinin iskelet sistemimiz üzerinde çok olumlu katkısı bulunmaktadır. 

Zeytinyağının içerdiği vitaminler ise, hücre yenileyici özelliklere sahip oldukları için, yaşlılık tedavisinde de kullanılır, cildi besler ve korurlar. Besinlerle birlikte vücudumuza "serbest radikal" denilen bazı maddeleri de aldığımız bir gerçektir. Zeytinyağı, başta E vitamini olmak üzere, içerdiği çok sayıdaki antioksidan maddeyle bu zararlı maddelerin vücudumuzda neden olduğu tahribatı, hasarı önlemekte, hücrelerimizi yenilemekte, doku ve organlarımızın yaşlanmasını geciktirme özelliğine de sahiptir. Yapılan başka bir araştırmada, zeytinyağının yüksek tansiyona olumlu etkisini bir kez daha vurgulamaktadır. Ayrıca zeytin ağacının yaprağı ile tansiyon düşürücü ilaçlar yapılmaktadır.

Bunun yanında, zeytinyağı mide asidini azaltarak mideyi gastrit ve ülser gibi hastalıklara karşı korumaktadır. Bunun yanı sıra safra salgısını harekete geçirerek, sindirimin en mükemmel hale gelmesini sağladığına dair bilgiler mevcuttur. Safra kesesinin boşalma işlemini düzenlemekte ve safra taşı riskini azaltmaktadır. Bunların yanı sıra beyin damarlarının sağlığına da olumlu etkilerinin de olduğu bilinmektedir. Arz etmiş olduğum bu önemli yararlara sahip olan zeytini gerek yeşil, gerekse siyah olarak tüketebilirsiniz. Onlarca cinse sahip olan zeytinin yararlar hemen hemen aynıdır.

Cennet meyvesi olarak ta bilinen zeytini sofralarınızdan eksik etmeyeceğinizi umuyor, Sağlıklı, mutlu nice güzel günler diliyor, saygılar sunuyorum.