Fırat’ın batısında Suriye’nin kuzeyinde başlayan Zeytin Dalı Operasyonu büyük bir hızla ve başarı ile devam ediyor. Afrin malumları Hatay İlinden güneyden kuzeye doğru sınır hattı ile bu hattın 90˚ doğuya Kilis İl merkezi güneyine kadar uzanan ve Halep kuzeyinde kalan yaklaşık 50x60 km’lik bir alandır. Ve PKK’nın güney sınırlarımız boyunca tesis ettikleri koridorun en batı kesimidir. Fırat Kalkanı Harekatı ile El Bab ele geçirilince bu koridor parçalanmış, Fırat Nehrinin batısında Menbiç ile Hatay sınırımız doğusunda da Afrin, ABD’nin himayesinde PKK ile PYD, YPG gibi terörist grupların kontrolünde kalmıştı. 

Türkiye’nin Kilis İl sınırlarından itibaren güneye doğru dere yatakları ile bölünen arazinin batısında, Amanos Dağları adeta duvar gibidir. Bölgenin kuzey doğusunda Burseya Dağı da, kuzeye karşı savunmanın omuz başı gibidir. 

Teröristlerin tahkim ederek direnek noktası haline getirdikleri Burseya Dağı, bölgeyi kaplayan sis ve yağışla operasyon için önemli bir engel mahiyetinde idi. Bölgenin savunma gücünü artıran bu şartlar, teröristlerin bölgeyi elde bulundurmalarına yetmedi. TSK’nin üstün gücü, tecrübesi ve yapılan hazırlıkları karşısında teröristlerin daha fazla dayanamayacakları besbelli idi. 

Burseya Dağı’nın ele geçirilmesi ile Zeytin Dalı Harekatı’nın en korunaklı kilidi açılmıştır. Şimdi Afrin gibi büyük bir nüfusun barındığı bir meskün mahallin teröristlerden temizlenmesine sıra gelecektir. PKK’nın Burseya Dağı gibi şehri, her sokağı ve evi tahkim edeceği, tuzaklayacağı, hatta yerli halkı canlı kalkan olarak kullanacağı, harekatın hızını tahdit edecek en önemli unsurlardı. 

Bu defa Cumhurbaşkanlığı Zeytin Dalı Harekatı’na ilişkin tesbit edilen en soruya verilen cevapları yayınladı. Harekatla ilgili birçok konuda yapılan kısa açıklamaları özet olarak aşağıya çıkardım. 

Zeytin Dalı Harekatı; Türkiye’nin ulusal güvenliğini korumak için BM Sözleşmesinin 5’inci maddesi çerçevesinde Afrin’de; PKK, PYD, YPG ve DAEŞ hedeflerine yapılan bir harekat olarak tanımlanmaktadır. 

Suriye kaynaklı bu terör örgütlerinin 2015-17 arasında gerçekleştirdiği saldırılarda 316 sivil yurttaşımızın hayatını kaybettiği belirtilmektedir. 

Harekatın amacı da; Suriye’nin kuzeyindeki terör örgütlerinin etkisiz hale getirilmesi, sınır güvenliğinin temini ve ülkemizdeki mültecilerin vatanlarına dönüşlerinin sağlanması olarak belirtilmiş, hedefi ise güvenliğimizi tehdit eden PKK, PYD, YPG ve DAEŞ olarak açıklanmıştır. Ve harekâtın güvenlik tehdidi ortadan kalkıncaya kadar ve sivillerin zarar görmemesi için her türlü tedbir alınarak devam edeceği belirtilmiştir. 

DAEŞ’in PKK, PYD ve YPG ile işbirliği içinde olduğu ve bu harekatla teröristlerin Avrupa’ya geçişlerinin de önleneceği ifade edilmekte ve ayrıca Afrin’e 500 bin kadar mültecinin geri döneceği ve ekonomimizin de olumsuz etkilenmeyeceği belirtilmektedir. 

Bu soru cevap şeklinde olduğu için kolay anlaşılıp, kolay anlatılacak konuların her seviyede insanımıza yararlı olabileceği değerlendirilmektedir. 

Düşünüp dizayn edenlere teşekkür ederim. 

Değerli okurlarım, 

Zeytin Dalı Harekatı’nın bugün 11nci günü. 650 kadar teröristin etkisiz hale getirildiği 15’i köy birçok barınak, sığınak, mevzi vs.nin ele geçirildiğini memnuniyetle öğreniyoruz. Harekât alanında pek çok savaş muhabirinin de okuyucularına bilgi vermek için çoğu zaman açıklanmaması gereken, harekatın devamında zorluklara neden olabilecek bilgilere de yer verdiklerini hep birlikte izlemekteyiz. Bunların arasında halkımızın yüksek duygular içinde, lojistik faaliyetlerde yer alma gayretleri, fedakar ve Türk insanına mahsus davranışların Kahraman Mehmetleri heyecanlandırdığı, morallerini müsbet yönde etkilediği de bir gerçektir. 

Kıbrıs Barış Harekatı’nda da bu büyük millet her an Kahraman Mehmetçiğin yanında idi, bütün gücünü, varını yoğunu Ordusu için seferber etmişti. Bir anımı sizlerle paylaşmak istiyorum. 

Kıbrıs’ta 1nci Harekât tamamlanmış Girne-Lefkoşa arasında 55-60 km2’lik arazi kontrol altına alınmış, çarpışmalar devam ediyordu. 

Temmuz ayının sonlarına doğru Boğaz’da havalı bir korna sesi duydum. O tarihlerde Kıbrıs’ta hiçbir araçta havalı korna yoktu. Aracı durdurttum. Kahraman Maraş plakalı bir kamyondu. Şoföre ne amaçla burada olduğunu sordum. Zira daha liman vs. açılmamış, sivil hiç bir araç Kıbrıs’a gelmemişti. 

Şoför, 20 Temmuz günü Kahraman Maraş’ta askerin Kıbrıs’a çıktığını duyunca, çorbada benim de tuzum olsun diye kamyonuna karpuz yüklemiş ve Taşucu’na gelmiş. Ancak, Çıkarma Birlikleri 19 Temmuz’da Kıbrıs’a hareket ettiğinden etrafta kimse yok. Limanda yüklenip Kıbrıs’a giden gemiler var. Yalvar yakar o gemilerin birine, karpuz yüklü aracı ile girebilmiş. Kıbrıs’a gelmiş ve 10 ton karpuzu rastladığı bütün askerlere dağıtmış. 

Bu defa dönemiyor. 3-4 gün Kıbrıs’ta kalmış, her taraf ateş içinde. Ben yardımcı oldum, Türkiye’ye döndü. 

Değerli okurlarım, 

Bu vatandaşımızın Kahraman Mehmetçik için yaptığını, dünyada yapmayı bırakın acaba düşünen olmuş mudur? Bu ne sevgidir? Nasıl hissetti ise kamyonunu riske etmiş, 10 ton karpuz yüklemiş, Kıbrıs’ta hayatını da tehlikeye atmış. 

Zeytin Dalı Harekatı’nda da buna benzer pek çok olay göğüslerimizi kabarttı, gözlerimiz nemlendi. 

Bu büyük milletle ne kadar övünsek azdır. 

Not: Değerli okurlarım 25 Ocak tarihli makalemin 3ncü paragrafında, beşinci satır “Fırat’ın Doğusundaki iki çıban başından biri idi.” cümlesi “Fırat’ın batısındaki iki çıban başından biri idi.” şeklinde olacaktı. Düzeltir özür dilerim.