Fındık fiyatlandırması hususunda gündem oluşturan muhalefete, gündemi takip eden gazeteci ve müstahsile bir gerçeği söylemekte fayda var.

İşte katılımcı demokrasi budur.!

Gönül isterdiki bu fiyat daha erkenden açıklansaydı da, mahsülünü erkenden satmak zorunda kalan üretici de, ekonomik durumu iyi olan üretici ve stokçular kadar, kazanç sağlasaydı.

Geçte olsa milletin sesine kulak veren siyasi iradeye teşekkür ederken, şu hakikati de söylemek elzem oldu.!

Güzel ülkemizde en önemli sorunlardan biri, gelir dağılımdaki adaletsizliktir.

1. Hiç düşündünüz mü, zenginler neden yüksek güvenlikli sitelerde otururlar.?

2. Hiç düşündünüz mü, devlete sadık olan roman dediğimiz bir cenah, hep çalmasıyla ünlüdür.?

3. Hiç düşündünüz mü, ancak zenginlerin binebildiği otomobiller, köpeği bile bağlasan durmayacak pis kokuların içinde yaşayanların, gecenin en ayazında varil başında ısınanların semtine neden uğrar.

O lüks otomobiller, o semtlerde ne arar.?

Sözüm O’nlara:

Düşünemedinizse ben söyleyeyim.

1.Zenginler, fakirlerden çaldıklarını korumak için güvenlik tutarlar ve yüksek güvenlikli sitelerde otururlar.

2.Romanlara sen iş verip insan gibi yaşamayı öğretmezsen, O’nlara kızmaya hakkın var mı.?

Eee efendim O’nlar bunu hep yapar.!

Bilginin gen yolu ile geçişi diyelim.!

3. İşsiz, aylak, çaresiz, kimi zaman da “en az üç çocuk yapın” menşe’li çocuklar zenginlerin kolejli çocuklarına uyuşturucu satar.!

Zenginin çocuğu da, fakirin çocuğu da ifsad olurken sen de en fazla “la havle” çekersin.!

Zengin ile fakirin arasındaki sosyal uçurumu, en kısa üç maddelik özetini sizlere sundum ki, bu makası daha fazla açmayın.

Geçiken adalet bile olsa, nefret ve şiddet doğurur.!

Bazı işler için geç kalmamak lazım. Mesela üretici fındığını satıp, fındık stokçunun anbarına girene kadar fiyat açıklamak lazım ki, zengin fakir makasını daha fazla açmayalım.

Yani parayı stokçu değil üretici kazansın....

Efendiler:

Şimdi araya bir de, yüksek faiz belası girdi ki, gelecek nesilleri büyük tehlike bekliyor.!

En çok söylenen sözdür duyarsınız.

Adam yukarıdan aldığı selahiyetle, kasıla kasıla der ki;

Ya bu ülkede kriz olsa, bunca eğlence mekanları nasıl dolup, taşıyor.

Doğru mu.?

Doğru.!

Vallahi de, billahi de doğru.!

Gece kulübünün birine ön kapıdan girdim.

Dikkat edin, ön kapıdan.!

Saklanmadan ve gizlenmeden.!

Anladınız.....

Klüpte iğne atsan düşecek yer yok.!

Nasıl oluyor, bu durum.!

İşte bahsettiğim de bu.

Gelir dağılımdaki adaletsizlik.!

Para denen şey olanda zaten var.

Dövizden, faizden parayı zaten kazandı.!

Yani kriz fakirde.

Bizde fakiri ölçü aldığımız için kriz var diyoruz.!

Olmayanda ise zaten yok.!

Kendilerine uyarıcı geldiği zaman taşa tutmayana, birbirine hakkı tavsiye edenene ne mutlu.!

“Fakir çalmasını bilmediği için fakirdir” diyorlar.!

Yerinde doğru ancak en doğrusu şu:

 Fakir, zulüm düzenine sessiz kaldığı, Hazreti Muhammet’i tanımadığı için fakirdir..!

Eğer biz, sünneti sakaldan sarıktan ileri görseydik, zulme sessiz kalmaz, dini, bizi uyuşturan denyolardan değil, Kur-an’ın kendisinden öğrenirdik.

Doğru yolda olana selam olsun.!