TUNCELİ

Van'da okuyan üniversite öğrencisi oğlunun terör örgütünce kandırılarak dağ kadrosuna katıldığını öne süren Tuncelili Fidan Ulağ ile çocuklarının 3 gün önce başlattığı "açlık grevi" devam ediyor.

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi 3. sınıf öğrencisi olan oğlu Feramuz Ulağ'ın (20) terör örgütüne katıldığını iddia eden 55 yaşındaki Fidan Ulağ, diğer oğlu Müjdat, kızları Songül, Berna, Gülcan ve Seylan Ulağ ile Moğultay Mahallesi'ndeki Seyit Rıza Parkı'nda kurdukları çadırda 8 Şubat'ta başlattıkları "açlık grevi"ni sürdürüyor.

Derme çatma çadırda kurdukları sobada, iş yerlerinden aldıkları meyve kasalarını yakarak ısınmaya çalışan aile bireyleri, soğuk ve yağışlı havada geceleri battaniyelere sarılarak eylemine devam ediyor.

Anne Fidan Ulağ, AA muhabirine yaptığı açıklamada, oğlu Feramuz'a kavuşmak için ailece çadırda beklediklerini belirterek, "Çocuklarım çok zor şartlarda burada oturuyor. Hava soğuk, yağmur yağıyor, içeri su giriyor" dedi.

Bu zor süreçte herkesten yardım isteyen Ulağ, "Çocuğumu geri istiyorum. Çocuklarımın okullarına gitmesini istiyorum" ifadesini kullandı.

"Kardeşimize kavuşmak için her zorluğa katlanacağız"

Ağabey Müjdat Ulağ ise 8 Şubat'ta başlattıkları açlık grevinde üçüncü günü tamamladıklarını söyledi.

Açlık grevini kardeşi gelinceye kadar sürdüreceklerini belirten Ulağ, "Burada yağmurun altındayız. Çadırın altına her taraftan su geliyor. Sabaha kadar battaniyelere sarılarak burada oturuyoruz. Uyuyamıyoruz çünkü soğuk, sobanın başına toplanırsak ısınabiliyoruz. Bu şartlarda burada bekliyoruz ve beklemeye de devam edeceğiz. Kardeşimize kavuşmak için her zorluğa katlanacağız" diye konuştu.

"Barış böyle mi olacak?"

Feramuz'un da aralarında bulunduğu 6 kardeşinin üniversite öğrencisi olduğunu ve onları kız kardeşiyle çalışarak okuttuğunu anlatan Ulağ, şunları söyledi: 

"Çok yüksek maaşlara çalışmıyoruz. Aldığımız maaşlarla kardeşlerimizi okutmaya çalışıyoruz. Onlara iyi bir gelecek sağlamaya çalışıyoruz. Kardeşlerim burada, okullarına gidemiyorlar, kardeşimiz için burada oturuyorlar. Bunların eğitim hayatının bitmesini istemiyoruz. Bir an önce duyarlılık bekliyoruz. Kardeşlerimin geleceğinin yok olmasını istemiyoruz. Ailece harcadığımız bu kadar emeğimizin boşa gitmesini istemiyoruz."

Çözüm sürecine değinen Ulağ, "Bu ülkede çözüm süreci, barış süreci denilen bir ortamda bizim çocuğumuzun götürülmesi, bu barışa nasıl bir katkı sunacak? Analar ağlamasın diye yola çıkılan bir barış sürecinde benim annem her gün gözyaşı döküyor. Bu nasıl bir barış sürecidir? Barış sürecinde böyle bir şey olabilir mi, böyle barış olabilir mi? Bizim çocuklarımızı okullarından alıp götürerek mi barış yapacaklar, barış böyle mi olacak" dedi.

Abla Berna Ulağ (23) da "Derslerimizden geri kalmak istemiyoruz. Biz, bu okulları zorluklarla kazandık. Kolay okumadık, abimiz, ablamız destek oldu. Başka kimseden destek görmedik. Onların emekleri boşa gitsin istemiyorum. Biz kimseden onların bir şeyini istemiyoruz. Kendi hakkımız olan bir şeyi istiyoruz. Kardeşimiz bizim, onu istiyoruz. Açlık grevimiz, kardeşimiz geldiğinde bitecek. O gelene kadar sürdüreceğiz" diye konuştu.