İSMİNİ VERMEKTEN ACİZ- OKU, OKU, OKU NAKARATIYLA YORUM YAPAN BEYEFENDİ. 

Siz, duru sulu, vâdilerde, selâmet sahillerde, sörf yapmıyorsunuz. Sörf yaptığınız vâdî, başta âhirzaman decâcilesi’nin en şerli’lerinden, Mel’ûn, Deccâl, FETÖ’nün gayyâ Kuyusu. Sörf yaptığınız bir başka vâdî, Devlet-i Aliyye’mizi ınkıraza uğratan, Rum, Yahûdî, Ermeni ve gayri Millî unsurlar tarafından kurulmuş, İttihad ve Terakkî’nin devamı ve bakiyyesi, Tek Parti Mütegallibe, C.H.P.’nin aşırı sol kanadının yüzdüğü, kızıl karanlık vadidir. 

Sizin sörf yaptığınız bir başka vâdi, hiçbir Millî-Ma’nevî değerleri olmayan, Marksist, Leninist, bölücü, terör örgütüyle iltisaklı, irtibatlı, H.D.P.-P.K.K. vadisidir. 

Sizin sörf yaptığınız vâdî’lerden birisi de, önceleri, Memleketimizin, köklü, Millî ve yerli parti’lerinden birisini ele geçirmek için, FETÖ. tarafından kışkırtılmış, sahte delege imzalarıyla, Türk Siyâsî tarihine “Tarlada yapılan Kurultay” diye geçen bir sahte kurultay’ın Türk Adil Mahkemelerinden dönünce, bu sefer, yeni bir FETÖ. projesi olarak, aynı kişilere kurdurulan bir parti ki, “Yola beraber çıktıkları ile değil de, yolda karşılaştıklarıyla yola devam ettiği için, arıtk dağılma noktasına gelen bir parti’nin, Cumhuriyet Halk Partisi’nin dahî kaldıramayacağı aşırı sol, Marksist, Leninist, gayr-i Millî unsurların kulaç attıkları bir vâdidir. 

Kullandığınız dil, üslubunuz, artık, Aziz Türk Milleti tarafından, kimler oldukları, kimlere hizmet ettikleri çok iyi bilinen, Cumhuriyet Gazetesi ve Sözcü Gazetesi yazar ve çizerlerinin diline ve üslubuna çok benziyor. 

Bize, Hazreti İbrahim’i inkar, Nemrud’un yanında olmamazı, Hazreti Musâ’yı inkâr, Firavn’ın yanında, Haz.Muhammed’i salla’llâhu aleyhi ve sellem Efendimizi irkâr, Ebû Cehl’in, Ebû Leheb’in yanında yer almamız tavsiye ediyorsunuz. Bizim, Vatanımızın, Milletimizin, köklü, Millî, Yerli ve hâkim partilerine karşı tavır almamızı, onlara düşman olmamızı tavsiye ediyorsunuz. Buna mukâbil, kökleri dışarda, hariçten desteklenen, yerli ve Millî olmayan, partilere destek vermemizi tavsiye ediyorsunuz. 

Yıllardır, Vatanımızı parçalamak, Milletimizi bölmek için, yalan-yanlış, iftira-buhtan ile, fitne kazanlarını kaynatanların ateşine odun taşıyorsunuz. 

Beyefendi, Oku, oku, oku! diye, ısrarla bize tavsiye ettiğiniz sitelerde ne var! Din-ü Devletimize, Aziz Milletimize, Devletimizin bütün kurum ve kuruluşlarına, ağız dolusu, sövme ve küfür. Siz bütün âlemi kör ve sersem bir tek kendinizi mi akıllı sanıyorsunuz? 

Oku, okul, oku, dediniz. Yorumcularımızdan ba’zı kardeşlerimiz, sözkonusu Link’lerden ba’zılarını okumuşlar. İşte onların tespitlerinden ba’zıları: 

“Ertuğrul – 24.07.2018, saat 01:49 Yorumu: 

“Arkadaş ismini yazmaktan korkuyorsun. Yorum da yazma. Mevzu’u bahis Zât-ı Nekreyi biz de netlerden biliyoruz. Çok arzu edersek dinleriz. İşi gücü fitne fücur. Asılsız, mesnedsiz, vesikâsız, önüne gelene atıp tutuyor. Kimseden izin falanda aldığı yok. Kendi çalıp kendi oynuyor. Bu yola verdiği zararın ta’rifi gayri mümkün ne idüğü meçhul bir hasta mahlûk...”

Aczimin Giryesi – 24.07.2018 – 09:23 

OKU OKU OKUYA... Kardeş, üşenmedim, verdiğiniz linklere baktım, okudum. Ben de Ak Parti ve Erdoğan’ı darmadağın edecek müdellel yazılarla karşılaşacağımı sanıyor, heyecanlanıyordum. Yazılarda yeni hiçbir şey yok ve havanda su dövüyor. AMA BENİ ÜZEN ASIL VAK'A ŞU OLDU: BİZİM İNANÇLARIMIZA KARŞI OLAN MEDYA VE KİŞİLERİN YAZILARINI DELİL OLARAK KULLANMANIZ. Demek buraya kadar düştünüz, yazık! Linkini verdiğiniz sitenin solunda malum adamın Kocatepe fotoğrafı, sağında ise el çizimi bir baş resmi yer alıyor. Bir de referandumdan kalma olsa gerek, bir HAYIR reklamı... AYRICA: Verdiğiniz linklerden biri Soner Yalçın’a ait. Bu adamın İslam karşısında vaziyetini herkes bilir. Diğeri ise Rıfat Serdaroğlu diye bir nursuzun yazısı... Video ise Oda TV adlı İslam düşmanı siteye ait. Bir Müslümanı gavur ağzıyla tenkid etmeyiniz, varsa hatası, İslâmî bir zaviyeden tenkid ediniz. Biraz da Müslüman yazar okursanız görüşlerinizde makuliyet nispeti artacaktır. Selamlar.

Teşekkürler, Aziz Kardeşim. 

Kasaba panayırlarında, “Bul Karayı, Al Parayı,” cazgırlığı yapanlar gibi, Bizlere, “Ezbere Konuşma! Oku, oku, oku!” çığırtkanlığı yapan ucuz panayır cazgırı’na, sahifeler tutan hezeyanlarına, hak ettiği kısa ve müdellel cevabı vermişsiniz. Elinize, dilinize, gönlünüze ve gerçekten kılıçlaşan Kaleminize sağlık... 

Beyefendi. Bizim Yorumlarımız ve cevaplarımızla aslâ, mütenasip olmayan uzunlukta ve hepsi de fasa-fiso’dan ibâret, 11 Sahifelik sözde yorumlar göndermişsiniz. 

Lütfen, bütün yüzünüze kapladığınız simsiyah ve meşin’den maskenizi çıkarın. Köstepek ve kubûr fâreleri gibi lağımların dehlizlerinden başınızı biraz olsun çıkarınız. Girdabına kapılıp gittiğiniz fitne, fesâd, fücûr çukurundan başka âlemler de olduğunun farkına varınız. 

Mâdem ki, her dâim Linkler kuburunda sörf yapmaya çok meraklısınız ve ısrarla bize sadece kendinizin tespit ettiği Link’leri okumamızı tavsiye ediyorsunuz. Nâcizâne benim de size bir tavsiyem olsun... 

Beyefendi, sahifeler dolusu tevcih ettiğiniz suallerin cevabı, 2001 yılından beridir, “TESPİTLER” ve “CUM’A SOHBETİ,” Köşelerinde yazdığımız yazılarda var. Siz de zahmet buyurun, İnternet ortamında bulunan, bu yazıları bir okuyunuz. Eminim ki, Suallerinizin cevaplarının ekserisini bu yazılarda bulacaksınız. 

Hatırlatmak isterim ki, Mel’ûn, Deccâl, FETÖ’nün ipliği iyice pazara çıkmadan, 2005 yılının Kasım ayında, FETÖ. Terör Örgütü hakkında, “YAMAN TAKİYYECİ,” Serlevhalı, dört yazı yazmıştım. Bu yazıları da okumanızı tavsiye ederim.. 

Beyefendi. Hırs, kin, buğuz, hased gerçekten sizi kör, sağır ve bîşuur etmiş. Israrla bizim okumamızı, yorum ve değerlendirmelerimizi onlara göre yapmamızı tavsiye ettiğiniz, Link’lerden ba’zılarının ve Video’nun yayınlandığı Oda TV’nin, sahibi, arkadaşlarımın tespitlerine göre, Soner Yalçın’mış. Kim bu Soner Yalçın? “Araştırmacı-Gazeteci-Yazar” olduğu, kendinden menkûl, masabaşı oturup, gerçeğe ulaşmak için hiçbir araştırmaya ve soruşturmaya lüzûm görmeden, yalan yanlış iftiralarla, namuslu insanlara, iftira, hakaret ve tehditler savuran birisidir. 

“Efendi, BEYAZ TÜRKLER,” “EFENDİ, BEYAZ MÜSLÜMANLAR,” adını verdiği kitaplarında, Ebâen an ceddin, Müslüman olan, Memleketimizin en asîl ailelerinden pek çoğunu, hiçbir araştırmaya-soruşturmaya lüzûm görmeden, “Sebetaist” olmakla damgalamış, şen’î iftiralarda bulunmuştur. 

Bu yalan, şen’î iftira ve buhtanlara karşı, bu mevzu’larda hassas olan aileler, mahkemelere koşuşturdular, Tekzîp haklarını kullandılar. Ba’zı aile’ler de, yüklü miktarda tazminat da’vası açtılar. 

Büyük, büyük, büyük dedesi, es-Seyyid İdris Bey, Sultan Fatih dönemi ulema ve zâhidlerinden olup, Hazreti Fatih, kendisini kız kardeşiyle tezviç ederek, Rumeli, Tuna Boylarına Han olarak göndermişti. Nesl-i Pâk’i, İdris Bey’den i’tibâren, müderrisler, zâhidler ve abîd’lerden oluşan, Türk oğlu Türk, Müslüman-Türk olan, -Zâten Rumeli İllerinde, Müslüman, Türk, kelimeleri birbirinin müradifidir, Oralarda, “Müslüman”, denilince, Türk, “Türk” denilince Müslüman demektir.- Süleyman Hilmi Silistrevî (TUNAHANI) Efendi Hazretlerine (k.s.) şen’î bir iftirada bulundu. “Sebetaist’ler genellikle kızlarına “BERÎA” ismini verirler. Süleyman Hilmi Tunahan da, kızına, “BERÎA” ismini verdiğine göre” çok çirkin bir ima’da ve şen’î bir iftirada bulunmuştu. 

Kitap yayınlanıp piyasaya verildikten sonra, kendisine ulaştım, kendimi tanıtırken, Gazeteci’ler Cemiyeti’ne (Aslı, T.G.C. Açılımı, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti) aza olduğumu, 1968’den beridir, yazılar yazan bir “YAZAR” olduğumu, eğer sizin gibi “Gazeteci, Araştırmacı Yazar,” olsaydım, çok kısa ve basit bir araştırma ile Süleyman Hilmi Tunahan Efendi Hazret’lerinin, “BERÎA” isminde bir kızının olmadığına ulaşırdım. Çok basit, Nüfus kayıtlarına ulaşırdım. Yayınlanmış pek çok kitap’ta Süleyman Efendi Hazretlerinin nüfus kayıtları verilmiştir. O kayıtlara göre, Süleyman Efendi Hazretlerinin iki kızı vardır; Büyük kızının adı, Hadîce BEDÎA, küçük kızının adı ise, Ferîha FERHAN’dır. 

Görüleceği gibi, Süleyman Efendi Hazretlerinin “BERÎA” isminde bir kızı yoktur ve Süleyman Efendi Hazretleri, Türk oğlu Türk. Müslüman TÜRK. Her ne kadar siz anlayamaz ve kavrayamazsanız da, Mürşid-i Kâmil ve Mükemmil, Medâr Mürşid, Sahib-i Zaman ve Müceddid’dir. 

Özür beyan etti. Ta’kip eden baskılarda bu bölümü çıkaracağına kesin bir dille söz verdi ve gerçekten müteâkıp baskılarda bu bölüm kitaptan çıkarıldı. 

Beyefendi. Yed-i Neces’inizi ve zehirli dilinizi, Nezîh Câmia’mızın üzerinden çekiniz. Câmia’mız, Devletimizin, Milletimizin yanındadır. Aziz Milletimizin Kâhir ekseriyyeti’nin teveccühüne mazhar, Memleketimizin hâkim partilerine de karşı değildir. Esâsen, siyâset üstü bir hizmet grubu olduğumuz için, şu siyâsî veya bu siyâsî partinin karşısında veya yanında olmamız doğru da değildir... 

Beyefendi. Hiç sevmediğim, hiç hazzetmediğim, kimseler maskeli’ler, münafıklardır. Rakib’im’in, hattâ yok ya, düşmanımın-Benim iki büyük düşmanım var. Birisi Nefs-i Emmârem, diğer, şeytan aleyhi’L-Lâ’nedir- karşıma açık yüzle ve mertçe çıkmalıdır. 

Eğer, siz de, onun bunun oluşturduğu sözde fikirler yerine, kendinize ait fikirleriniz varsa serediniz, değer bulursak bendeniz ve değerli yorumcularımız yorumlar, değerlendiririz. Cevap verilmesi gerekenler varsa da cevaplandırırız...