Türkiye 24 Haziran seçimiyle yeni ufuklara doğru demir alırken İYİ Parti’den Konya Milletvekili seçilen Fahrettin Yokuş’un Validen Belediye Başkanına, gazetecilere kadar varan tehdit içerikli açıklamaları gündeme oturdu.
Yokuş, seçimden hemen sonra bir sosyal platformda Çorumlulara atfen kullandığı “Deveye diken…” ifadesiyle de hakaretin zirvesine ulaştı.
Yeni kurulmuş bir partinin, ilk defa milletvekili seçilmiş bir isminin ilk icraatlarının tehdit ve hakaret olması birçok soru ve endişeyi de beraberinde getirdi.
**
Öncelikle benzer birkaç örneği paylaşalım. 2011 seçim sürecinde CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, “Konya Valisi’nin AK Parti gibi mitinglerine katıldığını” iddiasını ortaya attı. Ardından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu mitinglerinde Konya Valisi Doğan’a tehditvari ifadeler sarf edip “Bunun hesabını soracağız” gibi sözler söyledi.
Oysa iddia edildiği gibi bir durum söz konusu olmamıştı. Vali Doğan, siyasi program yapılacak olan ilçelerde mitinglere ve diğer siyasi programlara iştirak etmiyor, ilçeye dair  brifing vermek üzere Kaymakamlık Binasında bekliyordu. Hükümeti eleştirecek başka bir mevzu üretememenin sonucu bu tür basit iddiaları gündeme taşımak oluyordu.
**
Kılıçdaroğlu, Almanya merkezli Deniz Feneri Davasına da çok emek veren ve “bilhassa soru önergeleri” konusunda CHP’nin en aktif milletvekili olan Atilla Kart’ı liste dışı bırakınca Hüsnü Bozkurt ana muhalefetin Konya yüzü oldu.
Bozkurt Nisan referandumu öncesinde bir televizyon kanalında, evet oyu verecekleri kast ederek söylediği “Hepinizi İzmir’den denize dökeriz” şeklindeki sözleriyle zihinlere kazındı. Bir Konya milletvekilinden sadır olan sözler, kuşku yok ki Konya hakkında insanların zihninde farklı algılar oluşmasına da yol açtı.
**
Abdüllatif Şener AK Parti’den ayrılıp yeni bir siyasi hareket başlattığına Konya’dan kalabalık bir heyet kendisini ziyaret etmek üzere Ankara’ya gitmişti. Biz de davet üzerine, Şener’in zihnindeki siyasi tabloyu görmek, hedefleri hakkında fikir sahibi olmak üzere bu ziyarete katıldık. Dönüşümüzde, “Yeni parti ne yapar?” diye soran dostlarımıza “Başarı oranı yüzde sıfır olan bir hareketin ülke siyasetine bir katkısı olmaz” dedik. Parti tutmadı, iddialar muhataplarına yapışmadı. Ve Sivaslı Şener CHP Konya Milletvekili seçildi. Esas mesele, Şener’in propaganda sürecinde muhatap olduğu eleştiriler karşısında, seçmen vasfından başka bir özelliği olmayan muhataplarına bile “Siz de hesap vereceksiniz” diyebilmiş olmasıdır!
Seçmene hesap sormak, geçmiş bir parti kültürü olmalıydı!
**
Adına ister pot kırmak, ister gaf yapmak  deyin; CHP’nin tavrı ve tarzına alışmıştık da, İYİ Parti’den Konya Milletvekili seçilen Fahrettin Yokuş çıtayı yükseltti!
Seçimin hemen ertesinde, Konya Valisini taraf olmakla itham edip tehdit ifadeleri kullanan Yokuş, Beyşehir Belediye Başkanı Murat Özaltun’a olan kızgınlığını “Köyüne döşenmesi gereken parke taşların geri alınmasına” bağladıktan sonra tüm Vali ve Belediye Başkanlarını da kapsayan bir ifadeyle “Size Valilik yaptırmam, size Belediye Başkanlığı yaptırmam” diyerek, vekillikte çizeceği profili ortaya koydu. Yokuş’un bir de gazetecilere sarf ettiği ‘taraflılık, yalan-yanlış yazma’ gibi ifadeleri var ki, adeta her kulvarda kavgaya geldiği izlenimi verdi.
**
Fahrettin Yokuş’u dinlerken Atilla Kart’ı, Hüsnü Bozkurt’u, Abdüllatif Şener’i hatırladık. Üçü de ayrı dönemin isimleri olsa da neredeyse benzer lisanı kullanıyordu. Ortak özelikleri ise CHP çatısı altında bulunmalarıydı. Şimdi Konya’nın, CHP’nin Konya vekillerinden daha keskin dili olan bir Konya Milletvekili daha oldu.
Yokuş’un şu mesajına bakar mısınız, “Çorumlulara alkış; Nüfusu 528 Bin. İlde 11 İcra dairesi var. Bu dairelerde tam-tamına 399 bin İcra dosyası bulunuyor. Sizin anlayacağınız Ekonomi tıkırında gidiyor! R.T.Erdoğan'a Rekor Düzeyde oy çıkıyor, tam %64.5. deveye diken meselesi, yazık bu ülkeye!”
Tabi Çorumlular durur mu, Kent Konseyi derhal bir tepki açıklaması yaptı. Bakın Çorumlular ne diyor, “Fahrettin Yokuş, Çorum halkından gecikmeksizin özür dilemelidir. Bu hakaret ve küfür ile incitmiş olduğu Çorumlular’ın, haysiyet ve vakarını koruma konusunda ne kadar hassas olduğunu hatırlatmakta fayda mülahaza ediyoruz. Hemşehrilerimizi tahkir ederek tahrik etmenin yol açacağı sonuçların müsebbibi kendisi olacaktır. Çorum halkı ve sivil toplum örgütleri bu meselenin takipçisi olmayı sürdürecektir.”
**
CHP’yi anlarız,  ‘Halk hata yapar’ zihniyetinden gelen bir partidir neticede. Kart’ı, Bozkurt’u da anlarız, verdikleri bütün mücadelenin neticesinde halkı ikna edememişlerdir. Hatta Şener’i de anlarız, göle yoğurt çalma kabilinden de olsa parti kurmuş fakat başarılı olamamış, memleketi Sivas’tan ümidini kesip, Konya’nın kemikleşmiş CHP oylarına bel bağlamıştır.
Kendimizi zorlayıp Fahrettin beyin vali ve bütün belediye başkanlarını, gazetecileri hedefe oturtmasına da bir anlam bulabiliriz. Fakat, Konya Milletvekili olduğu halde eleştiri, hatta hakaretlerinin arasına Çorum’u da karıştırmasının sonuçlarını nasıl düşünmemiş olabilir!
Çorum’a dair verdiği icra dosyası rakamlarının gerçeği yansıtmadığının Cumhuriyet Savcılığı tarafından açıklanmasından sonra Yokuş’un ‘Çorum çıkışı’ daha bir anlam kazanmıştır! Vali ve Belediye Başkanlarına, hatta gazetecilere dair sözleri izole edilse de, Çorum meselesi çok leblebi tozu kaldırır!
Özetle, tüm yurtta olduğu gibi Konya’da da muhalefetin “yokuş aşağı seyahati” tüm hızıyla sürüyor. Durdurabilene aşk olsun!
**