Sevgili okuyucularımız udi, saz, keman ve kanun sanatçısı Hamdi Kesici ile sanatına dair yaptığım röportaj söyleşini sizinle paylaşmak istiyorum...

Öncelikle merhaba Hamdi bey... Nasılsınız? Konusunda duayen bir sanatçı olarak okuyucularımıza kendinizden bahseder misiniz? 

Teşekkür ederim bu günüme şükür diyorum ve kısaca hayatımdan bahsetmek istiyorum. 1939 yılında Sivas’ta doğdum. 9 yaşındayken babamın vefatıyla Çocuk Esirgeme Kurumuna verildim. 12 yaşında da Kayseri Zincidere Yetiştirme Yurdu’na, ilkokulu bitirince de Merzifon Astsubay Okulu’na gönderildim ve eğitimimi orada tamamladım. Ankara, Erzurum, Kıbrıs ve İstanbul’da astsubay olarak görev yaptım. Bir yandan da hep ilgim olan müzikle uğraştım. Musiki cemiyetlerinde görev aldım. Astsubayken ses sanatçılarına kanun çaldım. Emekli olunca da 15 yıl barlarda ud çalıp şarkı söyledim. İki kızım bir oğlum var, 36 senedir İstanbul Moda’da yaşıyorum.

Müzik aşkı nereden geliyor? Profesyonel müzik hayatınız ne zaman, nerede ve nasıl başladı?

Sivas sokaklarında simit ve gazete satarken taş plakları dinlerdim ve çok beğenirdim. Yetiştirme yurdunda müzik odası vardı, orada mandolin ve bağlama çalarak müsiki hayatıma başlamış oldum. O zamanlar daha duyarlı bir sistemin bana verdiği imkan musiki yaşantımda birçok değerli sanatçı ile sanatımı icra etme imkanı verdi. Seneler seneleri kovaladı ve o dönemin harika mekanlarında ve değerli üstatlarının yanında sanatıma dair tecrübelerim arttı.

Sayın Hamdi Kesici hangi enstrümanları çalıyorsunuz? Konu ile ilgili açıklamanız okuyucularımızın sizi daha iyi tanımış olmalarına vesile olacaktır...

Profesyonel olarak ud, kanun ve bunların dışında keman da çalıyorum. Halen de bireysel olarak sanatımı evimde ve bana gelen istek üzerine eş – dost platformlarında davetlerine icabet ederek icra ediyorum.

Muhakakkak bir çok değerli sanatçı ve bestekar ile çalışmalarınız olmuştur.  Okuyucularımız ile paylaşır mısınız?

Bülent Ersoy, Mediha Şen, Sevim Tanürek, Handan Adalı, Sevim Şengül, Eyüp Uyanıkoğlu, Abdullah Yüce, Turhan Taşan gibi sanatçılara sahnelerinde eşlik edip ud ve kanun çaldım. Bir çok bestekarı evlerinde de ziyaret ettim ve bir çoğunun adıma imzalı fotoğraflarını  da saklama imkanım oldu.

Anlattıklarınıza istinaden sanat ve hayata bağlanışınızda örnek alınıcak bir sanatçısınız...Gençlere önerileriniz nelerdir? 

Gençlere önerim mutlaka bir hobi edinmeleri ve uğraşmalarıdır. Müzik açısından enstrüman çalmayı öğrenmeleri, Türk müziğini öğrenmek isterlerse mutlaka musiki cemiyetlerine gitmelerini öneririm. Mutlaka sanatlarını icra etmelerine fazlası ile faydalı olacaktır...

70’li ve sürecindeki yıllarda bir çok mekanda sanatınızı icra etmişsiniz. İsim verebilir misiniz? Şimdiki mekanlar ile karşılaştırdığınızda neler görüyorsunuz? Farkı neydi?

70’li yıllarda yazlık sinema konserlerinde kanun çaldım. Kadıköy Yoğutçu Parkı sineması, Bostancı Paçavra Bar, Saksonyalılar Gazinosu, Fenerbahçe Mey ve en son Kadıköy Moda Han Bar’da 15 yıl çaldım. Eskiden insanlar birbirini tanırlardı ve daha sıcak olurlardı, meyhane havası vardı. Şimdiki mekanlarda olmadığını görüyorum. Maalesef sanat sadece “sanat için yapılmıyor”...

Bugün ki ses ve enstrüman sanatçılarını nasıl değerlendiriyorsunuz?  

Sesi güzel ve yetenekli olan bir çok yeni sanatçı görüyorum. Fakat bir yandan müzik bilgisi ve eğitimi eksik olanlar da var. Özellikle Türk müziği için sesi güzel olan ama makam bilgisi eksik olduğundan doğru okuyamayan sanatçıları da görüyorum. Bu konuda hobi olarak sesi ve enstrümanı ile diğer mesleğini de icra eden sanata gönül veren dostlarım da var...yetenek de çok önemli fakat eğitim her konuda olduğu gibi müzik konusunda da şart... 

Yaşam devam ederken sanata dair keşkeleriniz oldu mu?  

Keşkelerim olmadı, sanatla ilgili yapmak istediklerimi yapabildim ve hep sevdiğim işi yaptım. Ne mutlu bana ki geçmiş zamanımı musiki hayatımla dolu dolu yaşadım. Hem de o dönemim üstat olan ses ve enstrüman sanatçıları ile...

Konusunda duayen bir sanatçı olarak musikiye yatkın olan fakat yeni başlayacak kişilere tavsiyeleriniz neler olacaktır?

Mutlaka bu işe gönül vermeleri ve kendilerini adayarak vazgeçmeden yapmaları, bunun eğitimini alıp en doğru şekilde icra edebilmek için musiki cemiyetlerine gitmelerini öneririm. Bir de sanatlarını icra edecekleri mekanları iyi seçmeliler. Dinleyici kitlesinin müziğe verdiği değer de önemli. Sizi alkış ve çiçek yağmuruna tuttukları gibi maalesef üzücü ama yuh! Yağmuruna da tutabilirler. Sizin hiç bir şekilde sanatınıza mani olamamaları için seçiminiz de önemli olacaktır. 

Sizce iyi bir enstrüman sanatçısı olmanın unsurları nelerdir? Musiki severlere tiyolar olacaktır.

Makamları bilmek, gönülden ve duyarak çalıp söylemek çok önemlidir, çalan kişi enstrümanı çalarken şarkıyı yaşamalıdır. Hissiyatınız da şarkının ezgisi ile sizi daha da başarılı kılar...Hobi olarak dahi çaldığınız enstrümanın eğitimini almanız da icap eder. Zaten hobiler bizi sanatımıza yöndendirmedi mi? Hiçbir zaman bu konuda zamanım yok diyerek erteleme yapmasınlar çünkü zaman su gibi akıp geçiyor ve bir de geriye bakmışsınız “keşke daha fazla vakit ayırsaydım” demişsiniz...neyse bu konuda gençler bilinçli olacaktır diye düşünüyorum...

Şu an size hadi gel üstat yine bizim platformumuzda sanatını icra et deseler ne dersiniz? Muhakkak vardır. Bahseder misiniz?

Hala arayanlar, bunu teklif edenler oluyor ama artık piyasada müziğimi icra etmeye son verdim. Ama hala müzikle gönülden ilgiliyim. Evimde ve dostlarımın benden talep ettikleri davet platformlarında sanatımı icra ediyorum...

Sizin sanatınızda eğitim mi yoksa yetenek mi daha ön planda?

Benim zamanımda eğitim imkanlarım kısıtlı olduğu için benim için yetenek ön planda oldu. Ama eğitim açısından da tayin olduğum yerlerde musiki cemiyetlerine katılarak işin eğitim kısmını da ihmal etmeden ilerletmiş oldum.

Sanatçı Hamdi Kesici olarak Türk musikisinin gelişimi açısından yapılması gereken çalışmalar ve atılması gereken adımlar neler olmalıdır?

Özellikle güzel sanatlar okuyan ve müzikle ilgilenen gençlere Türk musikisi tanıtılarak ilgilerinin çekilmesi gerektiğini düşünüyorum. Özellikle eskisinden daha çok konservatuvar ve müzik eğitimi imkanı varken gençlerimizi bu konuda yönlendirmek musiki için yararlı olacaktır diyorum. 

Hamdi bey röportajımıza son verirken eklemek istedikleriniz var mı?

Öncelikle bana değerli zamanınızı ayırdığınız ve geçmiş müzik hayatımın anılarına beni tekrar döndürdüğünüz için size, gazetenize ve tüm okurlara sevgilerimi saygılarımı iletiyor, müzikle kalmalarını diliyorum…